“60 filmde oyunculuk, 350"yi aşkın dizi filmde rol, 15 sene radyo programı, 15 sene çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı, 35 kitap çevirisi ve 40 yıldan bu yana tiyatroculuk” Her sanatçıya nasip olamayacak bu performans alt alta toplandığında ortaya çıkan tablonun matematiksel bir ifadeyle; internetten gelen "tık"lardan daha az bir reyting yaptığını söylersek inanır mısınız?

Önceki gece CNNTÜRK"te ekranlara gelen "Saba Tümer"le Bu Gece" adlı programa konuk olan usta oyuncu Ali Poyrazoğlu"nun verdiği son derece çarpıcı bir örnek bakın internetin önlenemez gücünü nasıl ortaya koydu.


İşte Poyrazoğlu ile Saba Tümer"in diyaloğu
:

Saba Tümer: Çok güzel mesaj geldi size okuyayım mı onu?

Ali Poyrazoğlu: Hıı hıı

Saba Tümer: Aman dikkat et! Seray Sever gibi güme gitme! Gülüşmeler

Ali Poyrazoğlu: Yahu ne olaymış ben tarih yazdığımı bilmiyordum. İnternette avarelik yapıyorum. Ali Poyrazoğlu"na bakayım dedim, ne marifetleri var bu adamın? Arkadaş sıkı dur! Seray Sever"le yaptığımız o şakalaşma, internette tam 25 milyon kere izlenmiş!

Saba Tümer: Neeee

Ali Poyrazoğlu: Evet! 25 milyon kere girmişler, çıkmışlar onları izlemişler. İnanılmaz bir şey bu! Yani 60 tane filmde oynadım. 350 bölüm dizi yaptım. 15 sene radyo programı yaptım. 15 sene gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. 35 tane kitap çevirdim. Neredeyse 40 senedir tiyatroda sahnedeyim. Hiçbir işim bu kadar popüler olmadı arkadaş. Diyorlar ya arkadaşlar bir film çevirdik 2 milyon 3 milyon kişi seyretti rekor kırdık falan diyorlar ya! Vallahi 25 milyon kişi seyrediyor benim kısa filmimi. Kimse bu çizgiyi yakalayamadı Türkiye"de…

Saba Tümer: Şaka gibi

Ali Poyrazoğlu: Ne meraklıymış bu işe Türk milleti kardeşim yahu! Ama çok güzel oldu Seray"la güzel köpürttüydük.


İŞTE O FİLMİN HİKAYESİ
Ali Poyrazoğlu şaka değil internet jargonuyla söylersek, tastamam 25 milyon "tık" alan o programın öyküsünü şöyle anlattı:

Ne delirtti beni biliyor musun? Hiç öyle bir niyetim yoktu. Seray dedi ki, "Erkekler kadınlara neler yapıyor kardeşim, nedir kadınların erkeklerden çektiği? Erkek mezalimi işte itiyorsunuz, kakıyorsunuz laf atıyorsunuz. Parmak atıyorsunuz, çimdik atıyorsunuz. Eziyorsunuz, büzüyorsunuz kadınları…'

Kadın seyirciler de Seray"ı alkış yağmuruna tutuyorlar. Seray da veriyor gazı alıyor alkışı. Ben de erkek toplumunun temsilcisi bir kurban olarak orada oturuyorum. Dedim ki "Peki Seray ne öneriyorsun?" Seray, bunun üzerine, "Beni Milliyet Gazetesi röportaj için erkek kılığına sokarak Taksim meydanına çıkardı. Bana bıyık yapıştırıp kasket taktılar...

Ben de o kılıkla kadınların poposuna çimdik attım” demez mi? Düşünebiliyor musun yahu!

Şimdi Seray devamla "Ben hiç el değmemiş bir kadınım. Bana kimse bunu yapamaz" diye konuştu. Seray fıstık gibi kız. Ona nasıl el sürülmemiş olabilir, bu kadar da enayi yok bu memlekette yahu?

Saba Tümer: El sürmek çimdik atma anlamında değil mi?

Ali Poyrazoğlu: Evet ben de öyle anladım zaten. Buna bir karşılık vermek gerekiyordu yani. Aklımda da yoktu sonradan doğaçlama oldu. Tam ayrılırken eyvallah falan diyerek sarıldık, arkadaşız biz onunla.

Saba Tümer: Biliyorum canım Ondan sonra ben de onun poposunu şöyle bir tuttum ve "Bak Seray" dedim. "Sakın üzülme sana kimse saldırmadı, sen erkek kılığına girip saldırmışsın. Ama her şeyin bir ilki vardır. Bu şansını kullanıyorsun' deyip şöyle bir güzel baktım eti sıkı mı değil mi diye, sıkıymış…Çok samimi ve çok içten birisi. Hiç alınmadı. Ağır bir şakaydı ama kaldırabildi. Yahu millet ne meraklıymış. İşi gücü bırakmışlar bunu izliyorlar…/ milliyet