Kudüs;

3 büyük semavi dinin birleştiği,

uğruna nice savaşlar verip ayrıştığı,

tarih boyunca insanlığın gözünü hiç ayırmadığı,

kimilerine göre her şey, kimilerine göre ise hiçbir şey ederindeki toprak parçası.

 

George Bush'un bir zamanlar "dünya artık eskisi gibi olmayacak" iddiası boş bir tehdit değilmiş diye düşündüren günlerdeyiz.

Hala ders almayıp bu meseleyi İsrail-Filistin iç meselesi gibi düşüp duyarsızlaşmayalım.

Silahları kuşanıp Kudüs'e girelim demiyorum. Fakat farkında olalım, fark edelim. Onun dokunulmazlığını ve şerefini koruyalım.

Her Müslüman gibi üzerimize düşen görev Mescid-i Aksa’nın manasını bilmek, sevgi bağıyla ona bağlanmaktır. Ona destek olma uğruna maddi ve manevi bütün fedakârlığı yapalım. Duygusuz değil duyarlı olalım. Kudüs'ün başkent yapılmak istenmesine sessiz kalmayalım.

 

Kudüs, Müslüman, Yahudi ve Hristiyanlar için çok önemli bir şehirdir. Kesinlikle politikalara malzeme yapılmamalı. Bugün güçlüyüm diye istediğimi yaparım diyenler yarın oraya hasret hale gelirler.

Ben Türküm, Elhamdülillah Müslümanım. Fakat Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmasına itirazım dini veya milliyetçi sebeplerimden değil tamamen insani sebeplerdendir. ini inancımın ve milliyetçi kimliğimin insani sebeplerin önüne geçmesine izin vermeden söylüyorum.

Kudüs sadece Müslüman halklar için değil Hristiyan toplumların büyük bölümü için de kutsal topraktır. İsrail’in bu işi ABD ile oldubittiye getirmesi ve Ortadoğu’da mafyacılık oynaması kabul edilir bir durum değildir. Kısa vadede olmasa da orta vadede aleyhlerine olacaktır.

Avrupa Birliği'nde, Rusya'da pek Çok Hristiyan’ın da bu karardan rahatsız olacağını kestirebiliyorum. Bu durumun ileride dünya siyasetine derin yaralar açacağını düşünüyorum.

Bu hamle sadece bir halka veya sınırlı bir toprak parçasına yönelik değil, tüm dünya Müslümanlarına ve Hristiyanlarına yönelik bir adımdır.

Bizler sessiz kaldıkça bunlar kendi kazançlarını arttıracak ve menfaatleri için zulmü hak görecekler. Ya bu oyunu bozacağız ya da bu dünya düzenine boyun eğip sermayenin kölesi olacağız.

yalcin-pekguzel---kudus.jpg

Kudüs toprakları üç dinin yaşaması için de yeterince geniştir. Yahudilerin Süleyman Tapınağı'nı da, Müslümanların Mescid-i Aksa da kutsaldır. Aynı yerde olmasının kime ne zararı olur?

Kudüs'e yıl içinde birkaç kez gidiyorum. Perşembe gününe denk getiriyorum, cuma namazını Mescid-i Aksada kılmak nasip oluyor.

Kibirden, gururdan, "ben" hissinden uzaklaşıp, muhtaç bir kul olduğumu tekrar tekrar aklıma sokan çok büyük bir nimettir, lütuftur, tarifi olmayan bir iç huzurdur orada namaz kılmak.

Mescid-i Aksa bir mesciddir. Ancak herhangi bir mescid değildir. İsra ve Miraç olayı, yeryüzündeki bütün Müslümanların boynuna Mescid-i Aksa emanetini yüklemiştir. Kabul etmeyelim, İsrail-Filistin iç meselesi demeyelim, ihmal etmeyelim...

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA