AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, CNN TÜRK kanalında Gece Görüşü programında gazeteciler Hande Fırat ve Zafer Şahin'in konuğu oldu.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın açıklamaları şu şekilde:

Esasında seçimin kazananı belli. Parlamentonun çoğunluğu belli. Aslında 50+1 kuralı olmasa Tayyip Bey çoğunluğu alarak galip gelmişti. 2017 konulan yasaya göre bu ikinci tura kaldı. CHP 25.4 17 tane destekçisiyle beraber. İçinde terör örgütü sempatizanı var. 3-4 tane beleşçi var. Bizde şimdi 35'lere 40'lardan geldik. Oy oranında bir azalmamız var. Ama ittifak olarak düşündüğümüzde onların oy oranıyla bizim oy oranımız arasında ciddi bir fark var. Özeleştiri yapalım. Biz %35'e geriledik orası doğru. Bunun için ne söylenir? Biz 21 yıllık iktidarız. Bizimle gözünü açıp hala bizi gören 6.5 milyon seçmen var. Onlar da diyordu biz hep bunları mı göreceğiz. Bu da olabilir, normaldir. Ekonomi olarak sıkıntı yaşamayan ülke hangisi söyleyin bana. Enflasyon bilmeyen ülkelerde 10 kat enflasyon arttı. Daha fazla maaş vermek yerine enflasyonu daha aşağıya çekmek daha doğrudur. Öbür türlü yarışa dönüşüyor. Siz arttıyorsunuz enflasyon arkasından geliyor. Esas olan enflasyonu burada düşürmek. Ama biz şöyle bir şey yaptık. Bu enflasyon bugünden yarına hemen düşmüyor. O zaman biz ne yapalım dedik. Sabit gelirlileri koruma kalkanı çervesinde zam yaptık.

'DOĞRU ADAMLA YOLA DEVAM'

Bizim başlığımız; Güven ve istikrarla Türkiye Yüzyılı'na hoşgeldiniz. Güven ve istikrarla doğru adamla yola devam. Bizde gece-gündüz, yaş-kış merfumu yok. Cumhurbaşkanı öyle bir insan ki hakikaten kendini bu memlekete adamış. Rahatı sevmez. Rahat etmek isteyenleri hiç sevmez. Onun gibi olmayı başarırsak ne mutlu.

'MUTLAKA HERKESLE KONUŞACAĞIZ'

Seçim bitmeden sandıklar açılmadan, oylar sayılmadan önce söylenen hiçbir şey geçerli değil. Biz özellikle partililerimize bu 10 gün içerisinde daha önce çalıştıklarının 10 katı daha çok çalışmalarını bekliyoruz. Mutlaka herkesle konuşacağız. 1 konuşup 2 dinleyeceğiz. Samimiyetle vatandaşın dediklerine itibar edeceğiz, teslim olacağız. Üsten bir bakış kaybetmeye mahkumdur. Vatandaşla oturacaksın, vakit geçireceksin, yeri gelecek stresini atacak.

'TÜRKİYE DEMOKRATİK ÜLKELERDE SEÇİM YAPMADA 1 NUMARADIR'

14 Mayıs'ta seçim yaptık ne oldu? Esti gürlediler, belediye başkanlarını öne sürdüler, öndeyiz dediler. Herkesin elinde veriler var. Sandıklarda hepsi yazılı. Kim ne yaparsa yapsın. O veriler tapudur. Türkiye demokratik ülkelerde seçim yapmada 1 numaradır. Ama ne yazık ki Kılıçdaroğlu daha seçim olmadan ben YSK'ya güvenmiyorum dedi. Şimdi bir şey daha diyor. Her oyumuz için itirazımız var. İtiraz yapılsın, her oy inceleniyor zaten. Buranın verdiği kararda kesin daha bir şey yapmaya gerek kalmıyor.

50+1 anayasa şartı. Biz bunu koyarak kendimize çıtayı yükselttik. Niye bunu yaptık? Temsilde adalet olsun. Ne kadar katılım olursa demokraside temsile çok büyük katkısı var. Bugün küçük büyük bütün partilerin %98'i Meclis'te temsil ediliyor. Dolayısıyla bize yarısını alamadın diyen rakibin daha iyisini yapması lazım. 4 tana içeriye parti sokmana rağmen, 10 tanede dışarıdan parti destek verirken. Birde terörün siyasi müsebbibi olan parti var. Bütün bunlara rağmen ne olmuş 2,5 milyon oy az almış.

Atatürk bu ülkenin değeridir. Atatürk partiler üzeri bir kahramandır. Bu millet bağımsızlığına aşık bir millet. Aç kalır, sırtında mermi taşır, vatanından bir karış vermez. Ama bir süredir şu eleştiriler var. CHP, Atatürkçü olmaktan çıktı. Kemal Bey de Atatürk'le ilgili konulara değinmemek için ekonomi vesaire diye mutfaktan yayın yaptı. Seçimden sonra da CHP'nin tabanında Atatürk konusunun rahatsız olduğunu gördü. Ondan sonra çıktı, Atatürk portresiyle yayın yaptı. Mutabakat metni imzaladılar. 2 yerde sadece isminde Atatürk'ün adı geçiyor. AK Parti'nin Türkiye Yüzyılı seçim beyannamesine bakın Atatürk'ün 1. İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı yerlileştirme ve millileştirme fikirlerini biz oraya Atatürk'e ithaf ederek koyduk. Biz Atatürk'ün ortaya koyduğu vizyonu ortaya koymuşuz. Bugün sen kendi silahını, uçağını, akıllı mühimmatını falan yapıyorsan yani Savunma Sanayi'nde dışa bağlılığı %20 seviyelerine düşürmüşken bu Atatürkçülük'tür.

SİNAN OĞAN'LA GÖRÜŞME

Ben telefonda bir nezaket görüşmesi gerçekleştirdim. Sizin aslında görüşlerinizle bizim görüşlerimiz arasında küçük bir fark var. Büyük bir fark yok dedim. Görüşürüz vesaire dedik kapattık sonra. Sinan Oğan'ın şu anda müşterisi çok. Kemal Bey'in yanına aldığı bizden birkaç arkadaşlar görüşme yapıyor. Bunun kararını da ben vermem, genel başkanımız verir. Burada siz oylarınız ticarete açarsanız, dolayısıyla size oy veren insanlarda eleştiride bulunur. Siz Cumhur İttifakı'nın hiçbir üye partisinden şu bakanlığı istiyorum gibi şeyler duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü biz menfaat ittifakı değiliz. Millet İttifakı menfaat ittifakı olmuş durumda.

Ben bu konuşma içerisinde 'Sinan Beyle ilgili havaya girdi' dedim yanlış anlaşılmasını istemem. Sinan bey bu seçimle ortaya çıkan bir figürdür. Bunun kalıcı olması için iyi yorumlaması lazım. Siyasi söylemlerini gerçekleştirme yönünde adımlar atarsa siyasette kalıcı hale gelir. Sinan bey Türk devletleri ile iş birliğini daha fazla haline getirilmesi gerektiğini savunuyor. Sayın Kılıçdaroğlu Güney koridorunu anlatmaya çalışırken o da vahim bir konudur. Bilmediği bir şey var. Biz Gürcistan üzerine Bakü'ye demiryolunu başlattık. Sinan Bey'in Türk devletleri ile ilişkileri geliştirmek konusundaki hassasiyetini biliyorum. Terör örgütü konusunda da aynı şekildi. Göçmenler konusunda da her şeyden önce bunlar insan. Bu geçici bir sorun. Biz orada Suriye'nin tamamına hâkim olmayan bir yönetim var. PKK'nın akrabaları orada, Amerika da bizim müttefikimiz olmasına rağmen orada adın konmamış bir terör devleti kurmaya çalışıyor. Sınırlarına sahip olamayan bir ülke bunu yapabilir mi? Sinan Bey'in söyledikleri ile bizim söylediklerimiz arasında uçurum yok. Aynı şeyleri söylesek zaten bizim partimizde olurdu. Anlaşamayacağımız bir şey yok.

'ADAY DEĞİLİM DEDİ, BİR GÜN SONRA ADAY OLDU'

Kemal Bey sürekli değişim yaşayan birisi. Kemal Bey, işte sayın Baykal'a kaset kumpası oldu. Bir ziyaret gerçekleştirdi, aday değilim dedi, bir gün sonra aday oldu. Kemal Bey sonra belediyeleri aldıktan sonra hiç kimse işten çıkarılmayacak dedi ne oldu 21 bin kişi işten çıkarıldı. Kemal Bey sonra dedi ki partili cumhurbaşkanına ben cumhurbaşkanı demem dedi. Sonra ne oldu ben cumhurbaşkanlığını kazanırsam partiyi bırakmayacağım dedi. Terör örgütünün siyasi uzantısıyla görüştün, bunu da kamuoyunun karşısında gerçekleştirdin. Dolayısıyla insan dehşete düşüyor. Böyle bir cumhurbaşkanı adayının olması, insan aklıya dalga geçmesi. Şimdi ben terör örgütlerinin hiçbirisiyle görüşmedim diyor. Selahattin Demirtaş'a özgürlük demedi mi, yerel yönetimlere özerklik vereceğim demedi mi. Kandil ne diyor? YSP'nin aday gösterdiği adaya bütün halkımız oy versin diyor. Şimdi sormak lazım kardeşim, biz 40 bin şehit verdik bu zamana kadar. O bölgenin kalkınmasını engellediler. Daha geçen gün 5 tane güvenlik koruyucumuzu şehit verdik biz. Dolayısıyla bu söylenenlere bizim milletimiz kanmaz.

'DEPREMZEDELER BİR KEZ DAHA DEPREMİ YAŞADILAR'

Maalesef o depremzedeleri linç ettiler. Bunlar çok ayıp şeyler, Bunlar toplumun bilindik isimleri. O depremzedeler bir kez daha depremi yaşadılar. Halkı bu kadar kuvvetli kin ve nefrete teşvik ediyorsun ve hiçbir müeyyidesi yok. Bir de başka bir şey duydum. Tekirdağ belediyesi depremzedeleri getirip bir yere koymuş seçimden sonra çıkın demiş. Bu insanlar zaten bir travma yaşamışlar. Normalde büyük bir felaket yaşandığı zaman bu iktidar için büyük bir risktir. Asrın felaketi oldu. Bu ülkenin bakanları belediye başkanları 3 ay evlerine gitmedi. Cumhurbaşkanı o illere hiç gitmediyse 3 defa gitti. Konutların yapımına başlandı. Nurdağı'nda 50 tane köy evi 45 günde yapılıp teslim edildi. İnsanlar gördüklerine amel ediyor. Bu insanların dertleriyle dertlenilmesiydi bu sonuç olur muydu? Şimdi gidip kalp işareti yapmak göz boyamak. Hizmette siyaset olmaz, Hizmet insanlar için. Biz İzmir depreminde yerinde dönüşüm yaptık. TOKİ ile rezerv konutlar yaptık. Biz İzmir'de kentsel dönüşüm dedikçe CHP rantsal dönüşüm dedi. Ne oldu belki o vatandaşlarımız orada hayatını kaybetmeyecekti.

'REHAVETE KAPILMAYIN SANDIĞA GİDİN'

Sandığa gitmeyen 8 milyon, toplam seçmen sayısının yüzde 10'na tekabül ediyor. Yüzde 80 katılım var. Bunun dünyada bir eşi benzeri yok. Neticede inanç meselesi. Bu gurur verici bir şey. Tabii ki yüzde 100 olmasını bekleyemeyiz. Vatandaşlara buradan bir çağrım var. Rehavete kapılmayın sandığa gidin. Çocuklarımızın gelecek 5 yılını heba edemeyiz. Sandıklara sahip çıkma konusunda hiçbir tereddüttüm yok. YSK organizasyonu, müşahitler var. Her partinin görevlileri var.