Her yıl Mart ayının 3. Perşembe günü kutlanan “Dünya Böbrek Günü” nedeniyle Prof. Dr Sönmez açıklama yaparak, “Kronik böbrek yetmezliği çocukların hemen hemen üçte birinde önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık iken bilgisizlik nedeni ile artmaktadır. Oysa İsveç gibi gelişmiş ülkelerde yineleyen idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı kronik böbrek yetmezliği artık hiç görülmemektedir.”dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferah Sönmez, “Dünya Böbrek Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, böbrek hastalığının sık görüldüğü, tehlikeli olmasına karşın tedavi edilebilir olduğu yeniden vurgulayarak “Dünyada 1,5 milyon, ülkemizde 40 bin civarında diyaliz hastası var. Çocuklarda da böbrek yetmezliği görülebilmektedir. Türk Nefroloji Derneğinin son kayıtlarından öğrendiğimize göre ülkemizde 400 civarında çocuk hemodiyaliz, 800 civarında çocukta periton diyalizi hastası bulunmaktadır. Şimdiye kadar 200"ün üzerinde çocuğa da böbrek nakli yapılmıştır.” dedi.
Sönmez, konuşmasına şöyle devam etti, “Dünyada ve ülkemizde yetişkinlerde şeker hastalığı, hipertansiyon ve kronik nefritler en sık kronik böbrek yetmezliğine neden olmaktadır. Oysa ülkemizde çocuklar için durum daha farklıdır. Son yılın kayıtlarına göre ülkemizde çocuklarda yineleyen idrar yolu enfeksiyonları ve mesaneden böbreklere geri kaçış durumu olan reflü anomalisi % 25"lere varan oranlarda en sık kronik böbrek yetmezliği nedenidir. Diğer bir deyişle Kronik böbrek yetmezliği çocukların hemen hemen üçte birinde önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık iken bilgisizlik nedeni ile artmaktadır. Oysa İsveç gibi gelişmiş ülkelerde yineleyen idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı kronik böbrek yetmezliği artık hiç görülmemektedir.”dedi.
Beş yaşa kadar çocuklarda böbrek iltihabı böbrek hasarına daha kolay yol açtığından hemen tedavi edilmesi ve çocuğun neden idrar yolu enfeksiyonu geçirdiğinin araştırılmasının önemli olduğunu belirten Sönmez; “Yineleyen idrar yolu enfeksiyonu olan bebeklerin üç ya da beşte birinde reflü saptanmaktadır. Böbrekte anomali olduğu son gebelik aylarında da ultrason ile gösterilebilir. Çocuklarda erken tanı ve tedavi ile yıllık maliyeti 22 bin dolar olan aile ve ülkeye maddi ve manevi ağır yükler getiren diyaliz tedavisine çoğunlukla gerek kalmayacaktır. Bunun için bebeklerde açıklanamayan ateş, huzursuzluk, kilo alamama, erkek bebeklerin idrarını fışkırtarak yapamaması, yeni doğan bebeklerde sarılığın üç haftadan uzun sürmesi, daha büyük çocuklarda sık sık ateşlenme, bel ve karın ağrısı, idrarını yaparken yanma olması, kanlı idrar yapma, idrar kaçırma, göz kapaklarında ve vücutta şişme gibi belirtiler mutlaka hekime gitme nedeni olmalıdır.” Şeklinde konuştu.
Sönmez ayrıca, “Böbrek hastalıklarının erken teşhisi ve önlenmesi için dünya çapında “Bilinçlenme Günü” olarak 60 ülkede kutlanan “Dünya Böbrek Günü” nün ülkemizde de amacına ulaşması gerektiğini söyledi.