Bu mesaj, Hürriyet'teki köşesinde 'Lütfen Bir Kadeh Sayın Başbakan' diye yazan Ertuğrul Özkök'e miydi?.. Erdoğan, Kadıköy'de 'Asıl mahalle baskısı, 'İçmiyorum' diyene' dedi.
Hürriyet gazetesinin haberine göre; Başbakan Erdoğan Türkiye'de asıl mahalle baskısının 'içki içmiyorum' diyenlere yapıldığını iddia etti ve Moda İskelesi'nde uygulanan içki yasağını protesto edenlere kızdı: "Bunlar hayatı o şişenin içinde görenlerdir"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kadıköy ilçe teşkilatı tarafından verilen iftar yemeğine katıldı. İftar yemeği sonrasında bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, ülkemizin, ülkemizle birlikte bölgemizin güven ve istikrara kavuşmasının her zaman öncelikli olduğunu ifade ederek, "İstikrar ve güvenin yerleştiği bir ortamda huzur ve barış vardır. Yardımlaşma, dayanışma, ileriye doğru ilerleme, refah vardır. Son 6 yılda tüm dünyaya Türkiye'nin verdiği mesaj budur. Türkiye tek partili bir iktidar altında, istikrar ve güven içinde yoluna devam etmektedir.6 yıl önce hayalini dahi kuramadığımız seviyeler bugün aşılmış, daha büyük hedefler ve seviyeler artık Türkiye'nin varması gereken noktalar olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet tarihimiz boyunca ihracatımızın ulaşabildiği son nokta, yani 79 senede ulaştığımız nokta, ihracatta 36 milyar dolardır. Şimdi son ayın rakamı 130 milyar dolar. Yani 5 yılda biz bunun üzerine 94 milyar dolar ilave etmişiz. 79 senede 36 milyar dolar, 5 senede bunun üzerine 94 milyar dolar ilave etmişiz. Bu durup dururken olmadı. Yan gelip yatarak olmadı. Bu çalışarak, koşarak oydu. Dünyayı fellik fellik dolaşarak oldu" dedi.

TÜRKİYE'NİN İTİBARI VE SAYGINLIĞI ARTIYOR

79 senede gayri safi yurt içi hasılanın 230 milyar dolar olduğunu ifade eden Erdoğan,"Ama şu anda, 2007 sonu itibariyle olan rakam 659 milyar dolar. 429 milyar dolar ilave etmişiz. Kişi başına milli gelir hedefimiz 10 bin dolardı. Bunu aşmış olacağız. Türkiye'nin itibarı ve saygınlığı artıyor. Türkiye, bölgesinde etkin, sözü geçen, sözü dinlenen ülke oluyor. Bizim ak'a kara, kara'ya ak diyen siyasetle işimiz olmadı, olmayacak. Bizim çözüm üretmeyen, tersine sorun üreten siyaset anlayışıyla işimiz olmadı, olmayacak. Bizim Türkiye'nin meselelerine değil, kendi meselelerine, kendi çıkarlarına odaklanan siyaset anlayışı ile işimiz olmadı, olmayacak. Bizim kavgayla, dövüşle, çatışmayla işimiz asla olmadı, bundan sonra da olmayacak" diye konuştu.

Türkiye'nin meselelerine çözüm üretmeye devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, "Biz Türkiye'yi büyütmeye, devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi, endişesi olmasın. Bizi çatışma minderine, kavga minderine çekmek isteyenler oldu. Bugünde var, yarında olacak. Asla aldırmayacağız. Gülüp geçeceğiz. Ama hadlerini de bildireceğiz. Bunu da bilmeleri lazım. Öyle bir yana attım bir tokat, öbürünü çevir. Yok öyle bir şey o bizim kültürümüzde yok. Akif diyor ya "Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum, kesilir belki fakat, çekmeye gelmez boynum". Gerçeği öğreteceğiz. Bilmeyenlerde bilecek gerçeği. Gerçeği bilecekler ki bu ülkede bugüne kadar, bu ülkenin imkanları nasıl söğüşlenmiş, kimler tarafından söğüşlenmiş benim halkım ve milletim bunları bilsin ve öğrensin. Sanılmasın ki iftiralar, çamur atmalar yalanlar, haksız ithamlar karşısında sesiz kalacağız. Asla. Gereken cevabı vereceğiz. Hakikati ortaya koyacağız. Herkesin gerçek niyetini, milletimiz nezdinde belirgin hale getirecek ve yolumuza devam edeceğiz" dedi.

"İÇKİ YASAĞINI PROTESTO EDENLER HAYATI O ŞİŞENİN İÇERİSİNDE GÖRENLER"

Konuşmasında tarihi Moda iskelesinde uygulanan içki yasağına da değinen Başbakan Erdoğan, "Moda'da bir yerlerden sipariş olan kişiler gelebilir. Biz bunlara alışığız. Bunlar hayatı o şişenin içerisinde görenler. Bizim hayatımız o kadar basit değil. Biz hizmet ediyoruz. Bu ülkede hizmeti verirken hedef saptırmayı yapanlara diyoruz ki, hedefi doğru tayin edin. Orada Belediye güzel bir hizmet vermiş, şık bir hizmet vermiş içine girilemez hale gelmiş bir yeri gayet güzel bir restorasyondan sonra İstanbul'a, Kadıköy'e kazandırmış. Sen gelmiş bunu gölgelemeye çalışıyorsun. Ondan ona bununla ilgili kendine göre gösteriler yapıyorsun. Meydan boş gösteri yapabilirsin bizimde bu gösterilere pek de aldırış edecek halimiz yok. Buyrun gösterişlere devam edin. Biz işimize devam ediyoruz. Biz milletin meselelerini çözmek için geldik. Biz farklı bir tarz siyaseti ülkede hakim kılmak için geldik. Biz sorun üretmek değil, milletin derdine çareler üretmek için geldik. 6 yıldır yaptığımız budur. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, on yıllardır çözülmeyen sorunların artık çözüldüğünü görürsünüz" dedi.

"MAHALLE BASKISI 'BEN İÇMİYORUM' DİYENE YAPILIYOR"

Erdoğan son günlerde sık sık gündeme gelen içki tartışmaları ile ilgili olarak konuşmasına şöyle devam etti: "Kardeşim vatandaşın bir kısmı içiyor mu? Buyursun içsin. Ama bir kısmı da içmiyorsa bırak oda içmesin. O seni niye rahatsız ediyor? Mahalle baskısı deniliyor ya, asıl mahalle baskısı bu ülkede ben içmiyorum kardeşim sen buyur iç bu anlayışı sürdürenlere. Bunlara yapılıyor asıl mahalle baskısı. Sıkıntı burada. Ben beyefendiye diyorum ki, "Ya kardeşim sen iç bırak ta ben içmeyeyim. Aynı masada oturalım. Sen iç, bırak ben içmeyeyim. "Yok" diyor "Sen de bir kadeh tokuştur" diyor. Kafaya bak. Ben mecbur muyum sen tokuşturuyorsun diye tokuşturmaya ve beyefendi köşesinden bana akıl veriyor. O kadar kıymetliyse bu aklın, sen kendine sakla onu. Sen yine devam et o işe. Ama bırak ta bizde yolumuza devam edelim. Bizim yapacak çok işimiz var. Kaybedecek vaktimiz yok. Türkiye'nin değiştiğini, şehirlerin değiştiğini milletim görüyor. Tüm göstergelerin tarihin en iyi seviyelerine ulaştığını müşahede edeceksiniz. Bizim vazifemiz bunları muhafaza etmektir, bizim vazifemiz bunları daha yükseğe taşımaktır. Engel çıkaranlara, kuyu kazanlara gereksiz tartışmalarla, sanal gerginliklerle Türkiye'ye vakit kaybettirenlere asla prim vermeyecek yolumuza devam edeceğiz. Bu yolda taviz yok"