Komisyona ilginç açıklamalarda bulunan Ulusu, 'bende sır olarak kalacak' dediği bazı bilgileri paylaşmadı. Bu sırları açıklamasının ülkede gerginlik ve çatışma çıkarabileceğini belirten Ulusu, "Bazı sırlar benimle öbür dünyaya gidecek. Anılarımı yazmayı hiç düşünmüyorum. Kendime sakladığım sırlarım var" dedi. Demirel'in aralarında bulunduğu siyasilerin o dönemde dinlendiğini aktaran Ulusu, "Dinlemeye ilişkin kayıtlar MİT'e, oradan tüm devlet organlarına gelirdi, bana da getiriliyordu. Doğru değil, bugün de olduğu gibi o dönem de tasvip etmiyordum. O dönem Cüneyt Arcayürek'e söyledim" ifadelerini kullandı.

Ulusu, darbeleri hiçbir zaman doğru bulmadığını, 50 yıllık darbe geleneğinin de ülkede istikrarı bozduğuna işaret etti. Kürtçenin seçmeli ders olması konusunda "1980'deki şartlar farklıydı ama şimdi fevkalade normal" derken, Kürtçe konuşmanın yasaklanmasının PKK terörünün taban bulmasına sebep olduğu görüşüne de hak verdi: "Bu, aksiyon-reaksiyon meselesidir. Memleket terörden kurtulduktan sonra birtakım tedbirler alındı. Diyarbakır'da bir vali ile bakan tercüman vasıtasıyla konuşuyordu, bu olmaz. Buna reaksiyon olarak yapıldı. Artık bu iş tatlıya bağlanmalı."

Bülent Ulusu, İran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni'nin arkasında saf tutarak namaz kıldığını da açıkladı. Humeyni'nin arkasında bir kere değil, birçok kez namaz kıldıklarını ifade eden Ulusu, "İran-Irak Savaşı sırasında 6 kişilik bir arabulucu heyeti ile bir İran'a bir Irak'a gidiyorduk. Bağdat'a gittiğimizde Saddam ile, Tahran'a gittiğimizde Humeyni ile konuşuyorduk. Humeyni'nin arkasında namaz da kıldık. Namaz kılanlar arasında dışişleri bakanı, büyükelçi ve ben vardık" dedi.