Vatan Şaşmaz:
Yaklaşık dört yıl önce ortak arkadaşlarımız sayesinde tanıştık.

NURŞEN HANIM’DA/ VATAN BEY’DE SİZİ ETKİLEYEN ÖZELLİKLER NELER OLDU?

V. Şaşmaz:
Sadeliği, inanılmaz iyi niyetli oluşu, espri anlayışı, zarifliği ve tabii ki güzelliği.



Nurşen Şaşmaz:
İlk tanıştığımız gün Vatan’ın gözleri, gülümsemesi ve kahkahası beni çok etkiledi. Çok gerçek, içten bir gülümsemesi vardı. Şu an eşim diye demiyorum ama Vatan’ı ilk gördüğümde “Ne kadar yakışıklı” diye düşünmedim de değil.

NE KADAR ZAMANDIR BERABERSİNİZ? EVLİLİK TEKLİFİ NEREDE, NASIL GELDİ?

N. Şaşmaz:
Dört yıl önce tanıştık, yaklaşık 2.5 yıldır da beraberiz. Ortak arkadaşlarımızla bir araya geldikçe görüşmeye devam ettik. Sonrasında ise çok iyi arkadaş olduk. Şu anda düşünüyorum da âşık olduğum insan hem eşim hem de en iyi arkadaşım. İlişkimiz sevgili olmaya dönüşünce ikimiz de birbirimizle evleneceğimizi biliyorduk ama hiç aramızda evlilik olayı konuşulmadı. Vatan beni ailemden, askerdeyken istedi.

NEW YORK’TA EVLENDİNİZ. BU KARARDA NE ETKİLİ OLDU?

N. Şaşmaz:
Birkaç yıl önce ortak arkadaşlarımızla birlikte New York’a seyahat düzenlemiştik ve Vatan da geldi. Görmek istediğimiz birçok yer vardı ama diğer arkadaşlarımız gelmek istemiyorlardı. Biz Vatan’la program yapıp New York’u dört gün içinde deli gibi gezdik. Birlikte çok güldük, çok eğlendik. İşte o seyahatte farklı duygular hissettiğimizi anladık. Birbirimizden kopamayacağımızı anlamıştık ve bize özel olsun istediğimizden dolayı nikâhı da New York’ta yapmayı istedik.

“Çiçeği yaptıracak vaktimiz yoktu, sokakta satılan güllerden aldık. Vatan, mavi İspanyol güllerini gördü. Resmen büyülendik. Saçımı, makyajımı ben yaptım. Gelinliği tek başıma giyebilmem mümkün değildi. Banyoda klozetin üstüne çıktım ve beni Vatan giydirdi. Duvağımı ise yine Vatan, Vatan’ın yaka çiçeğini ben taktım.”

NİKÂH TÖRENİNİZİ ANLATIR MISINIZ? ŞAHİTLERİNİZ KİMDİ?

V. Şaşmaz:
Şahitlerimiz, 30 yıllık arkadaşım, artık New York’ta yaşayan Sedat Çakır, Nurşen’in şahitliğini ise kardeşi kadar yakın arkadaşı Berna Kürekçi Şendir yaptı. Törene ise konsoloslukta çalışan herkes katıldı. Her şey çok eğlenceliydi.

GELİNLİK, DAMATLIK SEÇİMİNİZ NASIL OLDU?

V. Şaşmaz:
Daha aramızda nikâh gününü konuşmadan çok önce damatlığımı almıştım.

İLİŞKİNİZDE NASIL BİR DENGE VARDIR? KÜÇÜK BİR SES YÜKSELMESİNİ NASIL TATLIYA BAĞLARSINIZ?

N. Şaşmaz:
Biz aslında çok uzun zaman hiç tartışmadık. Konusunu şu an hatırlayamadığım ilk tartışmamızda, ikimiz de birbirimize bakıp “Aa biz tartışıyoruz, senin de biraz sesin yükseldi mi ne?” diye kahkahalar atmıştık.

V. Şaşmaz:
Bizde tartışmayı kim başlatırsa diğer taraf sakinleştirmeye çalışarak alttan alır.

N. Şaşmaz:
Bense bir hafta öncesinden İstanbul’da gelinlik bakınmaya başladım. Hepsi de çok güzeldi ve bir türlü karar veremedim. Vatan’a “New York’tan bakacağım sanırım” dedim. New York’ta mağazada gelinlikler arasında kaybolmuşken, Vatan elinde bir gelinlikle geldi, “Buna ne dersin?” dedi. Vatan’ın yüzündeki gülümsemeyi benimse içimdeki “İşte budur” sesini hayatım boyunca unutamayacağım.

BEBEK SAHİBİ OLMAYI İSTİYOR MUSUNUZ?

N. Şaşmaz:
Tabii ki istiyoruz ama önce evliliğimizin tadını çıkaralım.

VATAN ŞAŞMAZ NASIL BİR BABA OLUR? HAYAL EDEBİLİYOR MUSUNUZ?

N. Şaşmaz:
Hayal etmiyorum, yaşıyorum zaten. Bizim bir oğlumuz var, adı Zino. Dünya tatlısı bir Golden Retriever. Aralarındaki ilişkiyi görmenizi isterim. İş seyahati için şehir dışındaysa Vatan hep Zino’yu sorar. Bir tek ödevlerini bitirdi mi diye sorması eksik kalıyor. Kendi çoçuğumuz olduğunda Vatan’ın çok daha farklı olacağını, onun için delireceğini düşünüyorum. Boynunda gezer durur herhalde. Ben de ondan fırsat buldukça severim sanırım.

BİRLİKTE NELER YAPMAKTAN ZEVK ALIRSINIZ?

N. Şaşmaz:
O kadar çok ki... Vatan bana dalmayı öğretti. Birlikte Vatanların yazlığında Saroz’da dalmaya bayılıyoruz. Denizin içinde fotoğraf çekmek için yarışıyoruz. Saatlerce sudan çıkmıyoruz.

V. Şaşmaz:
İkimizin de yüzme ve su topu sporuyla ilgili geçmişi var. Birlikte yemek yapmayı seviyoruz. En büyük tutkumuz atlar, arazide at binmek büyük tutku.

N. Şaşmaz:
Film gecelerimiz de vardır. Üç film birden seyrederiz.

Röportaj: Eda Doğan
Fotoğraflar: Brian Hatton