Uygarlık her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Toplumların edindiği bilgi ve görgü, sorgucu olma, iletişimin toplumu fazlaca baskı altına alması normal yürüyen işlemleri de etkiler. Sonuç olarak insan omurgasına uygarlığın yüklediği yükün getirdiği bir hastalık olarak bel fıtığı ortaya çıkabilir. 

Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kadir Tahta’dan bel fıtığıyla ilgili merak edilenleri öğrendik…

Her bel fıtığı ameliyatı başarıya ulaşır mı?

Hastaya bağlı endikasyonlar, hastanın nörolojik bulguları, siyatik sinir germe testi, kişisel faktörler, MR görüntüleme bulguları mikrocerrahi girişimin başarısını etkiler. MMPI testi (çok yönlü kişilik testi) bazı vakalarda cerrahi işlemin getireceği faydayı değerlendirmede önemlidir. Bu testte ameliyat öncesi değerlendirmede 86 ve üzeri ise 47 vakada iyilik, 73 puan alan 4 kişide başarısız sonuç, 62 puan ve altı puanda ise tam başarısızlık tespit edilmiştir. 

Bel fıtığı ameliyatı için en etkin tanı yöntemi hangisidir?

•    En önemli öngörüyü %26’lık etkinliği ile MR görüntülemesi verir. 
•    Nörolojik bulgular ve siyatik sinir germe testi %5-8 etkinlik sağlar.
•    Cerrahi iyilik öngörüsünde kişilik özellikleri %40’lık bir bölümü kapsar.
•    Cerrahi işlem uygulamalarında en ön planda hasta, hastanın MR, tomografi gibi tetkikleri, doktorun elde ettiği tecrübe ve yetenek, yapılacak işlemlerin sigortaca karşılanması veya kişinin ekonomisini zorlaması sonucu etkiler. 

Bel fıtığının cerrahi tedavisinde birçok yöntem var!

Cerrahi tedavisi vardır. Bu cerrahi tedavide var olan durumu cerrahi ile idame ettirebilmek için mikro ve endoskopik yöntemler olduğu gibi; var olan durumu dolgu maddeleri ve vida plak ile sabitleme yöntemleri de bulunur. Bu yöntemler birbirinin alternatifi değil; oluşan tabloya göre yöneltilen metotlardır.

Bel fıtığı ameliyatından sonra günlük hayata hemen dönülebilir mi?

Cerrahi işlem görmüş hastalarda fıtığın aynı yerden nüksetmesi, yeni fıtığın oluşumu, omurlarda oynaklığın artması korkusu kişilerin hareketlerini kısıtlamaya yönlendirebilir. Bazı cerrahlarca ameliyat sonrası kısıtlama gereksiz görülmektedir. 

•    Erken dönemde fizik aktiviteye tam olarak döndürmektedir. Vakaların %25 i ertesi gün göreve başlarlar. 
•    Ortalama dönüş süresi 1,7 haftadır. Vakaların %97’si, 8 haftada tam kapasite işlerini yönetirler. 
•    İki yıl içinde hiçbir hasta görev değişikliği yapmamıştır. Bunu doğuracak bel ve bacak ağrısı olmamıştır.
•    %6 vakada tekrarlama görülmüştür. Nüks olan üç vakadan birisinde cerrahi işlem gerekmiştir.
•    Bel fıtığı cerrahisi 6-8 haftalık sonrasında rehabilitasyon yapılması nörolojik fonksiyonlarının gelişiminde fayda sağlamıştır. 
•    Ev programına göre aktif rehabilitasyonun daha fazla gelişim sağlamadığı tespit edilmiştir. 
•    Aynı gün tetkikleri yapılıp mikrocerrahi işlem yapılır ve ertesi günü hastaneden taburcu edilir.