ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "ülkesinin İsrail'deki her hükümetin arkasında olacağını" söyleyerek, bu ülkeye destek çıktı.

Clinton, Peres'le görüşmeleri sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında, İsrail ve ABD'nin sadece aynı çıkarları değil, ortak değerleri de paylaştıklarını belirtti.

Şarm El Şeyh'teki bağışçı ülkeler konferansında, İsrail-Filistin uzlaşmazlığı için iki devletli çözüm ihtiyacını vurguladığını anımsatan Clinton, İsrail halkının demokratik iradesini temsil eden her hükümetle çalışacaklarını söyledi.

Clinton, İsrail'e (Gazze'den) yönelen roket saldırılarının da durması gerektiğini ifade etti ve İsrail dahil hiçbir ülkenin, vatandaşları saldırıya uğrarken sessiz kalamayacağını da kaydetti.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres de, Clinton'a, kurulacak hükümetin "barış süresine ve daha önceki anlaşmalara bağlı kalacağı" taahhüdünde bulundu.
Peres, Gazze ve İran için kararlar alınması gerektiğini belirtirken, Gazze'den sivillere roket saldırılarını sürdüren Hamas'a karşı ne yapılacağına karar vermeleri gerektiğini ifade etti.

Görüşmede, ABD Başkanı Barack Obama'nın yeni Ortadoğu Temsilcisi George Mitchell de yer aldı.

Clinton, İkinci Dünya Savaşı sırasında öldürülen 6 milyon Yahudinin anısına yapılan Soykırım Anıtı ve müzesini ziyaret edecek. Clinton daha sonra, koalisyon kurma çalışmalarını yürüten Likud lideri Binyamin Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile görüşecek, akşam da Başbakan Ehud Olmert ile yemekte bir araya gelecek.

Öte yandan, Clinton'un İsrail ziyareti ile ilgili olarak Yedioth Ahranot gazetesine açıklama yapan üst düzey bir İsrailli yetkili, Netanyahu'nun hem Orta Doğu barış süreciyle ilgili fikirlerinin, hem de geniş tabanlı bir hükümet yerine dar kapsamlı, sağ bir hükümet kurmasının, İsrail'in ABD ile ilişkilerine zarar vereceğini söyledi.

Adı açıklanmayan yetkili, "Clinton, Annapolis'te başlayan sürecin öldüğünü fark etmediyse, Netanyahu ve diğer üst düzey İsrailli yetkililerle görüşmelerinde, veya Filistin lideri Mahmud Abbas ile görüşmesinde bunun farkına varacağı" görüşünü de savundu. Yetkili, Netanyahu ve yardımcılarının hala, "Filistin'in özerkliği" döneminde kaldığını belirtti.

Hürriyet