Mardin’de 13 yaşında 26 kişiye satılan N.Ç.’nin erkeklerle rızasıyla birlikte olduğuna yönelik mahkeme kararını onayan Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin Başkanı Fevzi Elmas, Milliyet’e konuştu:

“Bu karar henüz kesinleşmedi. Yasa yolları da açık olan bir karar. Bu nedenle bazı şeyleri konuşmamız doğru olmuyor. Bu kadar eleştiriye rağmen hâlâ ‘kararımızla konuşuruz’ diyoruz. Biz de kararımızı verdik. kanun yoluna açık bir karar. Beğenmeyen, yetkisi olan kişiler süresi içinde itiraz etsin. Bir kısmı zaten bozuldu. Yerel mahkeme bozmaya uyarsa, bu kısım ile ilgili yargılama yapacak. Bu konu, hukuki bir konu ama herkes konuşuyor.

Uygulama böyle

N.Ç. ile ilgili kararda, iki madde tartışılıyor. Eski TCK’nın 430. maddesi ‘alıkoymak’ suçu ile ilgili. Maddenin birinci fıkrası zorla alıkoyma, ikinci fıkra da rızadan söz ediliyor. Hâkim, önce eski TCK ile yeni TCK’ya bakıp ona göre işlem yapmak zorunda. 13 yaşında olduğundan söz ediliyor. Oysa 430. maddede reşit olmamak şartı var. Yani yaşının 15’ten küçük olmasının önemi yok. Yasa böyle. Farklı uygulama yapmak için, cebir, tehdit ve hile olması çok önemli. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay 5. Ceza Daire kararları var.

Herkes kabul etti
Savcı bu maddeye göre ‘rızasıyla’ diye kabul etmiş. Mahkeme buna uygun karar veriyor. Yargıtay Başsavcılığı da böyle diyor. Biz de buna uygun verdik. Uygulama böyle olduğu için onadık. ‘Herkes 15 yaşından küçük çocuğun rızası mı olur’ diyor. İlgisi yok. Bunun bir işleniş şekli var. Ona bakılıyor. Yani rıza konusunda yaşına ayrıca bakmamıza gerek yok yasaya göre.

Ruhen muktedir
Eski TCK’nın 414’te ‘ırza geçme’ suçu düzenleniyor. Burada ‘rızadan’ zaten söz edilmiyor. N.Ç., kimliğe göre 13, kemik yaşına göre 14 yaşında. Yani burada rızaya bakılmıyor. Bu suç yönünden yanlış tartışılıyor. Cebir, şiddet, tehdit var mı yok mu, işlenişi önemli suçun. Adli Tıp’ın verdiği bir karar var. ‘Ruhen muktedirdir’ diyor. Beden ve ruh hastalığı ile ilgili bir tespit de yok.

 Tartışılan eski TCK maddeleri

414. Madde:

- (Uygulanan fıkra) Her kim 15 yaşını bitirmeyen bir küçüğün ırzına geçerse, 5 seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına mahkum olur.
- Eğer fiil cebir veya şiddet veya tehdit kullanılmak suretiyle veya akıl veya beden hastalığından veya failin fiilinden başka bir sebepten dolayı veya failin kullandığı hileli vasıtalarla fiile mukavemet edemeyecek bir halde bulunan bir küçüğe karşı işlenmiş olursa, ağır hapis cezası 10 seneden aşağı olamaz.

430. Madde:
- Her kim cebir ve şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme maksadıyla reşit olmayan bir kimseyi kaçırır veya bir yerde alıkoyarsa 5 seneden 10 seneye kadar hapis ile cezalandırılır.
- (Uygulanan fıkra) Eğer reşit olmayan kimse, cebir ve şiddet veya tehdit veya hile olmaksızın kendi rızası ile şehvet hissi veya evlenme maksadıyla kaçırılmış veya bir yerde alıkonulmuş ise ceza altı aydan 3 yıla kadar hapistir.

‘N.Ç. bizim kızımız’
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, N.Ç.’ye ilişkin davada “Rızasıyla birlikte oldu” yönündüke yerel mahkeme kararını onayan Yargıtay’ı eleştirirken, mağdurenin avukatıyla görüştüğünü açıkladı. Şahin, “N.Ç ile de görüşürüm. N.Ç. bizim kızımız. Gerekli bütün desteği de veririz. Bakanlık olarak, Adalet Bakanlığı’nın çıkaracağı bütün kararlarda bize düşen kısmını güçlendirecek her noktasında yanındayız” diye konuştu.

milliyet