Kas, sadece ağırlıkla değil; kararlılıkla inşa edilir.
Birçok insan spora başlarken vücudunu değiştirmeyi hedefler.
Ama asıl dönüşüm, zihinde başlar.
Bir ağırlığı kaldırmadan önce, o ağırlığın altında ezilmeyeceğine inanman gerekir.
Çünkü kas, önce düşüncede oluşur;
vücut sadece onun izinden gider.
Her gün salona gelen onlarca insan görüyorum.
Kimi pes etmiş bakışlarla koşu bandında, kimi gözlerinde kararlılıkla.
İkisinin de programı, kilosu, hedefi farklı
ama farkı yaratan tek şey var;zihinsel duruş.
Zihin Dağınıksa, Bedeni Toparlayamazsın
Ne kadar güçlü olursan ol, zihnin dağınıksa bedenin dağılır.
Egzersiz sırasında aklın geçmişteyse, kasların orada değildir.
Her tekrar, sadece kas değil, düşünce disiplini ister.
Konsantrasyon bir kas gibidir;
ne kadar çalıştırırsan, o kadar dayanıklı hale gelir.
Kendine şunu hatırlat:
“Yapamıyorum” dediğin an, kas değil zihin pes eder.
Bu yüzden vücudunu değil, önce zihnini antrene et.
Zihin Bedeni İkna Ettiğinde Mucize Olur
Kilo vermek, güçlenmek, sıkılaşmak…
Hepsi aynı cümlenin farklı versiyonlarıdır;
“Kendime inanıyorum.”
Motivasyon geçer ama disiplin devam eder bunu sağlayanda sağlam bi bünye ve kararlı bi bireydir müzik susar ,destek azalır sonuç olarak sırtını kendine yaslayan kazanır!
Bir gün aynaya baktığında sadece fiziğini değil,
artık kendine sadık bir insanı görürsün.
Ve o noktada antrenman, sadece ter değil;
özsaygının bir ifadesi olur.
-Kas, zihinden doğar.
Her tekrar, kendine verdiğin sözdür.
Bir gün pes etmediğinde,
beden değil kararlılığın kazanır.
Yani spor sadece güçlü bir vücut değil,
düşüncelerini hizaya sokma sanatıdır.“Zihin izin verirse, beden her şeyi başarır.”