Uzmanlar, toplumdaki ''kucağa alma, alışmasın'' gibi bir genel kanının aksine, bebeklerin kucağa alınmasını, sevilmesini, bu sevginin bebeğe gösterilmesini öneriyor.
 
Kent Sağlık Grubu Çocuk nörolojisi Uzmanı Dr. Benal Çubuk, az bilinen bir çocuk hastalıkları dalı olan çocuk nörolojisinin bebek ve çocukların beyin gelişimini ele alması bakımından en temel dallardan biri olduğunu söyledi. Çubuk, büyüme sürecinde çocuğun diğer organ sistemleri gibi, beyin ve sinir sisteminin de yaşa uygun gelişim kazanıp kazanmadığının mutlaka izlenmesi gerektiğini vurguladı.
 
Çocuklarda nörolojik problemlerin akut ya da ani ortaya çıkabildiğini, durağan veya ilerleyici olabildiğini, düzelme yahut bozulmalarla seyredebileceğini aktaran Çubuk, tekrarlayan hastalıkların çocukluk çağının en yaygın nörolojik hastalıkları olduğunu söyledi.
 
Çubuk, bunların büyük çoğunluğunu havale nöbetleri, katılma nöbetleri, başağrıları, bazı ender metabolik ve kas hastalıklarının oluşturduğunu ifade etti.
 
Bebeğin doğduğu andan itibaren yabancı bir çevreyle karşılaştığını, anne rahmindeki sıcak ve güvenli ortamdan uzaklaşıp dış dünyayla karşılaştığını, bu dönemde bebeğin gereksinimlerinin karşılanmasının çok önemli olduğunu, bu dönemde de anne karnındaki sıcaklığı ve rahatlığı bulmak istediğini anlatan Çubuk, bu nedenle bebeğin sinir sisteminin gelişimi için ilk günlerden itibaren bakım, ilgi ve sevginin çok önemli olduğunu anlattı.
 
İnsan beyninde milyarlarca sinir hücresi bulunduğunu ve her birinin ayrı bir işlevinin olduğunu dile getiren Çubuk, bu işlevler sayesinde de önce başını dik tutmak, ardından desteksiz oturmak, yürümek, konuşmak gibi bir gelişim sürecinin yaşandığını bildirdi.
 
"BAŞINI KALDIRMIYORSA..."
Çubuk, ''bebeğin ya da çocuğun beyin-sinir sisteminde bir sıkıntı olup olmadığını nasıl anlayacağız?'' sorusunu, ''Çocuğunuz 2. ayda yüz üstü pozisyonda başını kaldıramıyorsa veya 3. ayda başını dik tutamıyor ve nesneleri gözle takip edemiyorsa, 6. ayda sırtüstü pozisyonda kafasını kaldıramıyorsa, 9. ayda dik oturamıyorsa, 18. ayda yürüyemiyorsa veya hiçbir sözcük söyleyemiyorsa, 3. yaşta basit cümleler kuramıyorsa, aşırı uyuyorsa ya da uyku bozukluğu yaşıyorsa, uykusunda sıçrıyorsa, 5 yaşından sonra altını ıslatmaya devam ediyorsa sinir sisteminde problem olabilir'' sözleriyle cevapladı
 
''KUCAĞA ALIŞMASIN, YANLIŞ BİR ALGI''
Çubuk, hem bebeklik, hem de çocukluk döneminde beyin ve sinir sisteminin gelişimi için ilk şartın gerekli ilgi ve sevginin gösterilmesi olduğunun altını çizdi.
 
Toplumda, ''Bebeği kucağa alma, alışmasın'' gibi bir algının yerleşik olduğunu kaydeden Çubuk, ''Böyle bir şeye sıcak bakmıyoruz. Bebeğinizi kucağınıza alın, sevin, sevgi gösterin diyoruz. Bebeklere sevgi göstermek lazım. Zaten belli bir yaştan sonra, o konuşma ve yürümeyle özgürlüğünü kazandığı dönemde siz kucağınıza almak isteseniz de gelmiyor, yürümek, özgürce hareket etmek istiyor'' dedi.
 
Çubuk, her ailenin kendine göre doğruları, değerleri olduğunu, çocuğun 1-3 yaş arasında hem aile hem de toplumsal değerleri öğrenme dönemine girdiğini anlatan Çubuk, ''Öğrenilmiş davranışlar vardır. Ağlayarak istediğini yaptırmak, her isteğinin yerine getirilmesi gibi davranışlar  yerleşirse ileride mutsuz olmasına sebep oluruz. Çünkü ileride ağlayarak istediğini yaptıramadığı dönemleri olacak yaşamı boyunca. O zaman mutsuz olacak. Dolayısıyla bebeği, çocuğu ağlatan nedenleri ortadan kaldırmak lazım'' diye konuştu.
 
Bebek bakımında en sık düşülen yanlışların başında aşırı ilgi ve düşkünlük ile ''Bırak ağlasın, öğrensin'' gibi bir gerekçeyle ilgisizliğin geldiğini dile getiren Çubuk, ''Bebeği ağlatan faktörlerin ortadan kaldırılması lazım. Örneğin yatağında yatmaktan hoşlanmıyorsa kucağınıza alıp sevgi göstererek, okşayarak sakinleştirip, ondan sonra yatırmalıyız'' dedi.
 
Çubuk, bebeğin sakinleşmesi ve huzurlu olması için bakan kişinin psikolojisinin çok önemli olduğunu, gergin, hırçın, titiz, huzursuz, baskıcı gibi özellikleri olan ebeveynlerin çocuklarında nörolojik problemlerin ortaya çıktığını söyledi.
 
iha