Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, partilerinin dokuz  yıl sonra yeniden Mecliste olduğuna işaret ederek, partisinin kurucu Genel  Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu rahmet, minnet ve şükranla andıklarını bildirdi.

Yazıcıoğlu'nun usulü, üslubuyla, yapıcı, yol gösterici, sorumlu bir  siyaset çizgisiyle Meclisteki çalışmalarını ve Meclis dışındaki parti  faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Destici, "Bizim  önceliğimiz ülkemiz, milletimiz, devletimiz, Türk-İslam coğrafyası, inançlarımız,  değerlerimiz, fikirlerimizdir. Bu anlamda olumlu bulduğumuz, ülkenin, milletin  lehine gördüğümüz her noktada doğru kimden gelirse gelsin onun yanında dururuz ve  yanlışta kimden gelirse gelsin onun yanlış olduğunu açık bir yüreklilikle ifade  ederiz." diye konuştu.

Türkiye'nin 35 yıldır terörle mücadele ettiğini ve bu süreç içerisinde  ciddi mücadelenin verildiği dönemlerin olduğu kadar ihmal edilen hatta  yanlışların yapıldığı dönemlerin de olduğuna dikkati çeken Destici, özellikle son  üç yıldır terörün tüm çeşitlerine, unsurlarına karşı hem içeride hem de dışarıda  topyekun bir mücadele verildiğini ve BBP olarak bunu sonuna kadar  desteklediklerini belirtti.

Destici, Türkiye'nin 15 Temmuz hain darbe girişimiyle birlikte terörün  farklı bir yüzüyle de tanıştığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bununla da mücadele etmek adına OHAL'in ilan edilmesi, onunla  birlikte çıkarılan KHK'ler ve birtakım düzenlemeler tamamen, ülkemizi,  milletimizi, devletimizin varlığını, vatanımızın, milletimizin birliğini bu  saldırılardan koruma amacına yönelikti. Bugün itibarıyla artık OHAL uzatılmayacak  ve OHAL dönemi Türkiye'de sona eriyor. İnşallah bunun da ülkemiz ve milletimiz  açısından hayırlı olacağına inanıyorum. Artık Türkiye'nin hızla normalleşmesi  lazım. Bunu da önemsiyoruz. Meselelerini çözme, aşma noktasında OHAL'in  uzatılmamasını da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz."

"TERÖRLE MÜCADELE EDİLECEK"

OHAL kalktı diye Türkiye'nin terörle mücadelesinden de  vazgeçmeyeceğine değinen Destici, "Elbette ki tüm şiddetiyle, inançla,  kararlılıkla, cesur bir şekilde de terörle mücadele edilecek. Belki de son 30  yıldır özellikle sınırlarımız içerisindeki terörist sayısının en düşük olduğu  dönemlerden geçiyoruz. Binin altına düşürülmüş vaziyette. Bu çok önemli bir  şeydir. İçerideki teröristlerin önemli bir kısmı da kımıldayamayacak  vaziyettedir. Mücadele devam ediyor. İnşallah bir terörist kalmayıncaya kadar da  bu mücadelenin aynı kararlılıkla sürdürüleceğine inanıyoruz ve sonuna kadar da  destekliyoruz." ifadesini kullandı.

TERÖRLE MÜCADELE DÜZENLEMESİNE DESTEK

Terörün tüm unsurlarıyla mücadele için AK Parti'nin yasa teklifi  verdiğini anımsatan Destici, teklifi desteklediklerini açıkladı.

Destici, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de hala sözde milletvekillerin, Eren Bülbül'ü şehit eden  teröristin cenazesine katılmak kadar bir hadsizliği, pervasızlığı, teröre desteği  yapabiliyorsa elbette ki Türkiye'nin terörle mücadelesi sürecektir. Bundan da hiç  kimsenin rahatsız olmaması gerekir. Yasa teklifi tamamıyla teröre, teröristlere  karşı çıkarılmaktadır. Türkiye'nin terörden kurtulması adına Meclise bu teklif  verilmiştir. Yoksa normal vatandaşlarımızın yaşamlarını kısıtlayacak, insan hak  ve özgürlüklerini daraltacak, sermayenin Türkiye'ye girişini kısıtlamak amacıyla  verilmemiştir ve bu amaçla da değerlendirilmemesi gerekir. Bu amaçla  değerlendirip yasa teklifine karşı çıkanlar bir kere daha düşünüp ona göre  hareket etmeleri lazımdır. Çünkü, Türkiye henüz terör belasından kurtulmuş  değildir. Ülkemizde hala PKK, FETÖ, DHKP-C ve diğer terör örgütlerinin tehditleri  geçmiş değildir. Sınırlarımızın ötesi için de bu geçerlidir. O yüzden biz terörü  bitirene kadar yasalarımızı da terörle mücadeleye uygun hale getireceğiz."

Destici, teklife ilişkin AK Parti ile görüşerek, düşüncelerini ve  hassasiyetlerini de ileteceklerini bildirdi.

Meclis kapanmadan önce bir torba yasa teklifinin çıkarılacağını  anımsatan Destici, bunun içerisinde sağlık çalışanlarına yıpranma payının  verilmesinin de yer aldığını ve bunu desteklediklerini kaydetti.

"ASKER ALMA SİSTEMİNDE PROBLEM OLDUĞU AÇIKTIR"

Bedelli askerlik konusuna değinen Destici, "Biz başından itibaren şunu  ifade ettik; ilkesel olarak bedelliye karşıyız ama bu çıkacak. Eğer çıkacaksa da  o zaman birtakım önerilerimiz ve tekliflerimiz var. Burada da yine doğrunun  yapılması, adaletin tesis edilmesi ve varsa mağduriyetlerin giderilmesi,  yığılmaların önlenmesi adına biz bunları söylüyoruz." ifadesini kullandı.

"Asker alma sistemimizde bir problem olduğu açıktır. Bir kere bunun  ortadan kaldırılması lazım." diyen Destici, bir daha bu yığılmalarla Türkiye'nin  karşı karşıya kalmaması gerektiğini ve asker alma sisteminin yeniden gözden  geçirilip düzeltilmesini istedi. Destici, "Bu kadar asker kaçağı, bakaya, bedelli  talep edebilecek pozisyona gelmiş yüzbinlerden hatta milyonlardan bahsediliyor.  Nasıl bir sistem ki milyonlarca askerliğini yapmamış ya da kaçak duruma düşmüş  insan üretiyor." dedi.

Destici, adaletin tesis edilmesi gerektiğine işaret ederek, şu  görüşlere yer verdi:

"Yaş 25, gün 28, bedel 15. Bu kadar tik tak şeklinde olmaması  lazımdır. Yaşa ve güne bir itirazımız yok. Mutlaka bir askeri elbiseyi giyip  temel eğitimi almaları gerekiyor. Bunu alırken, devlette, kamuda ya da özelde  çalışan insanların hak kaybına uğramaması lazım. Vatan borcunu yapmak için  gittiğinde ve geri döndüğünde mutlaka işinin başına dönebilmesi lazım. Bunun  mutlaka yasal çerçevesinin çok net çizilmesi lazım.

Biz, herkes için 15 bin TL rakamını adil bulmuyoruz. Burada gelire  göre bir düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. Herkesin kendi bütçesine, gelirine  göre altından kalkabileceği bir rakamın belirlenmesi lazım. Devletin eğer buradan  bir beklentisi varsa o zaman yüksek geliri olanlara yüksek, düşük geliri olanlar  düşük vererek yine bu dengeyi sağlayabilir ve hatta daha yüksek gelirde elde  edebilir. En son çıkarılan bedelli askerlikten 250 bin civarında faydalanan  olmuş. Madem bir milyona yakın insandan bahsediliyor o zaman hepsinin  faydalanabileceği bir düzenleme yapılması lazım. Baştan savmamak lazım. 'Biz  çıkardık gerisi ne olursa olsun' dememek lazım.

Hatta diyelim öğretmense öğretmenlik yaptırılarak, imamsa imamlık  yaptırılarak, doktorsa doktorluk yaptırılarak askerliklerini de tamamlamış  olabilirler. İlla 28 gün değil, kısa dönem altı ay yapar ama mesleğini icra  ettiği anda o askerlik vazifesini yapmış olur. Bu şekilde de değerlendirilebilir  diye düşünüyoruz."

Mustafa Destici, bedeli askerlikten elde edilecek gelirin belirli bir  kısmının, mutlaka SMA hastaları başta olmak üzere, tedavileri için yüksek ücretli  ilaç alması gereken ama imkansızlıktan dolayı alamayan hastalara ayrılması  gerektiğini söyledi. Destici, gelirin başka bir kısmının da vatani hizmetini  gönüllü olarak yapan er ve erbaşlara verilmesini önerdi.

İşsizlik rakamlarının düşmesi ve istihdamın açıklanmasına ilişkin  rakamların sevindirici olduğunu aktaran Destici, "Genç nüfus bazında işsizlik  rakamlarındaki ciddi düşüşü çok değerli ve kıymetli buluyoruz. Türkiye'nin zaten  ekonomideki temel meselelerini çözmesi için üç hususu dikkate alması lazım.  Bunlar; üretim, istihdam ve tasarruftur." diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Polis, öğretmen ve itfaiye memuruna 3600 ek gösterge  verilecekti. Kamuoyunda beklenti var. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı?"  sorusuna ilişkin Destici, birin dördünü hak etmiş ve bundan emekli olmuş bütün  memurlara 3600 ek gösterme hakkının verilmesini savunduklarını belirtti. Destici  ayrıca, KİT'lerde çalışanların tamamının da taşeron yasasından faydalanarak  kadroya alınması istedi.