Milliyet Gazetesi yazarı Serpil Çevikcan geçtiğimiz gün CHP grubu adına konuşan Deniz Baykal'la görüştü. Baykal, Çevikcan'a oylamadan çıkan 33 8 oyun tereddüt sonucu olduğunu her şeyin değişbileceğini söyledi

Açıklamaları özetle şöyleydi:

‘Derdimiz ikna etmek’

“TBMM’de çok belirleyici bir karar alacak olan milletvekili arkadaşlarımın aklına, sağduyusuna ve vicdanına yönelik bir konuşma olarak düşündüm. Bir polemik, suçlama konuşması, teklifi getirenlere hakaret niteliğinde, birilerinin ‘oh’ deyip rahatlamasına yönelik bir kurgulama yapmadım. Böyle yapılabilirdi ama Meclis’e konuşacağız ve milletvekilleri bir karar alacak. Derdimiz bu insanları ikna etmek, onların vicdanına hitap etmektir. Polemik kaygım olmadı. Ben günlük siyaset için burada değilim dedim. Onu söylediğin zaman, ‘Deniz’in günlük siyaset konuşmalarını beklemeyin’ demektir.


‘Tıraş bile olamadım’

Konuşma olağanüstü bir kabul gördü. Benim bugüne kadar muhatap olduğum kutlama ve sahiplenme konusunda rekor kıran bir karşılığı var. Gece gündüz her an kutlamalar sürüyor. Düşünün sabah tıraş olamadım. Bir elimde telefon, bir elimde tıraş bıçağı vardı. Akademik dünyadan, iş dünyasından tutun, ‘Ben bir MHP’liyim, ülkü ocaklarındanım’ diyen, ‘Ben doğru yolcuyum, sağcıyım’ diyene kadar. Toplumun her kesiminden kutlama telefonları yağdı. ‘Gün gelir öyle konuşma yaparım’ Partim görev verirse teklifin görüşüldüğü her gün konuşurum. Türkiye’yi bir yanlıştan iyi niyetle kurtarmaya çalışıyorum. Parlak bir nutuk atayım, herkesin haddini bildireyim diye değil. Sayın Başbakan galiba öyle istiyordu. Gün gelir ben ona öyle konuşmalar da yaparım. Orta seviyede bulmuş konuşmamı, yüksek seviyede de yaparım merak etmesin. Ama bu bir tansiyon konuşması değildi, buradaki konu başka.

Başbakan'dan Baykal analizi!

‘338 tereddüdün sonucu’

Dünkü oylamanın ortaya koyduğu sonuç, Meclis’ten geçip bir referanduma aşaması olursa sonucun her türlü gelişmeye açık olacağını gösteriyor. 338 oy vicdanlardaki tereddüdün yansıdığı bir sonuçtur. Bu sonuç, her siyasi partiden bir milletvekilinin, şu anda oy vermiş olsa dahi pek çok milletvekilinin bir vicdan muhasebesi, iç sorgulamasıyla baş başa olduğu izlenimini verdi. Sonucun çantada keklik olmadığını gösterdi. İktidar partisinde de MHP’de de milletvekillerinde bir sorgulama olduğunu gösterdi. Ciddi bir vicdan muhasebesi yaşıyorlar, 338 onu yansıtıyor. Prova oylama yapılmış oldu. Her an her şey olabilir. Maddeler düşebilir, değişiklik olabilir. Belki sağduyu hakim olur, ‘Zorlamayalım, bu ortamda çok sorun yarattığı görülüyor, teklifi geri çekelim’ denebilir de.

‘Cumhurbaşkanı isterse anlatırım’

Tekrar ediyorum: Türkiye’deki sorunlar anayasadan kaynaklanmıyor. Terördü, hukuk güvensizliğiydi, FETÖ’ydü, dış politikaydı, mültecilerdi, bunların hepsi bir politikanın sonucu. Bu bir anayasal sorun değil. Üstelik yüzde 50/50 ile anayasa mı olur? Anayasa hepimizi birleştirecek bir olay. Beraber yola çıkılıyor. Bizi baştan silip atıyorsun. Sayın Cumhurbaşkanı bir arayış içinde ise benimle buluşmaktan olumlu bir sonuç beklerse memnuniyetle kendisine düşüncelerimi açıklıkla anlatırım. Ama benim talep etmem, harekete geçmem söz konusu olmaz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın korumak istediği şeyleri bu anayasa korumaz. Kendisinin kaygılarını, çekincelerini çok iyi biliyorum ama bu anayasa onu güvence altına almaz. Çok büyük sorunlar, sıkıntılar doğurur.”