- Başbakan'ın buraya gelip fındığı konuşması lazım. İşsizliği, yoksulluğu konuşması lazım. Bunları konuşmuyor. Varsa yoksa CHP, varsa yoksa Baykal.

- Sen Başbakan'sın işine bak, işine bak. Benimle uğraştığı yetmiyor İsmet Paşa ile uğraşıyor. Her şey karne ileymiş. Sen İsmet Paşa dönemini, 2. Dünya savaşını biliyor musun? İsmet Paşa'ya geldiğinde fren yapıyor. Bir adım daha geriye gidecek ama gitmiyor.


NE BİLİYORSAN SÖYLE

- Dünyanın her yerinde usul bellidir. Seçimden önce iktidar ve muhalefet ekrana çıkarlar. Gazeteciler soru sorar. Liderler de cevap verir. Vatandaş da dinleyince hemen anlar. Çık karşıma gel hakkımda ne biliyorsan söyle, bende senin hakkında ne biliyorsam söyleyeyim. Gazetecilerin karşısına kendi seçtikleri dışında çıkmıyor. Böyle demokrasi olmaz.

- Bak hakkında bir sürü şey söylüyorum. Arkandan konuşmak istemiyorum. Sen de söylüyorsun. Gel yüzyüze konuşalım. Sen karşıma gelmiyorsun diye memleketin en önemli konularını söylemeyecek miyim?

DENİZ FENERİ YOLSUZLUĞU

- Yolsuzluk var olmaya devam edebilir mi? Şu andaki yolsuzluklar Türkiye'de cumhuriyet tarihinde görülmemiştir. Şimdi yolsuzluk teşlikatlı, örgütlü, iktidarı kullanarak yapılıyor.

- Adam dernek kurmuş gitmiş Almanya'ya. Yetimlere sahip çıkacağım, yardımcı olacağım, bana yardım edin diyor. Ramazan'da fitre ve zekatı topluyor, onları bir kurye aracılığıyla Türkiye'ye gönderiyor. O yardımlar o derneği kuranların şirketleri haline dönüşüyor, TV kanalı kuruyorlar, sizin evlerinize giriyorlar. Alman makamları 'bak ben bunları yargıladım, tutukladım. Şu kişiler de var. Sen de onları yargıla' diye yazı yazıyor. Adalet Bakanı yazı yazdık, Almanya'dan dosya bekliyoruz diyor. Neden yazı bekliyorsun? O yolsuzluğu yapanlar bizim vatandaşımız, o parayla kurulan şirketler Türkiye'nin şirketleri. Dosya gelmese bir şey yapmayacak mısın? Senin adaletin, kanunun yok mu? Almanya dosya gönderecek, bunlar da dosyaya bakacaklar. Katırla Ankara'ya yollasalar gelirdi. Bir arkadaşımız gitti getirdi dosyayı. 'İşte sana dosya' dedim, koydum dosyayı. Başbakan diyor ki 'kırtasiyecide kırmızı kaplı dosya çok' . Doğrudur. Dosya çok da Başbakan hakkında olan dosya yok kırtasiyecilerde. Bu yolsuzluklardan biri.

- Çare milletvekilliği dokunulmazlığını kaldırmaktır.

BAHAR TEMİZLİĞİ YAPALIM

- Dolar 1.81 oldu. Bu böyle gitmez. Türkiye'nin bir an önce derlenip toparlanması lazım. Ekonomiye sırtını dönmüş bir iktidar, sahipsiz bir ekonomi. Bu böyle gitmez. Mart ayındayız. Bahar yeni bir başlangıç dönemidir. Bahar temizliğini evlerde yapmayalım. Memlekette de bahar temizliği yapalım.29 Mart'tan iyi dönem olur mu?

- Dünyanın en güzel fındığını yetiştiriyorsunuz? Fiskobirlik'e ne oldu? TMO'ya ne oldu? TMO kendi işini yapamıyor. Geldi buraya fındık işine sen gir dediler. TMO her yerde kapanıyor. Sen 40 yıllık Fiskobirliğin işini ona vereceksin, desteği ona vereceksin.

- 2006 yılının don olayından dolayı kanuni alacağınız var. Her defasında mücadele ederiz verin üreticinin parasını diye. Her türlü zorluğu çıkarırlar. Seçim öncesi 50 trilyonu verdiler. Daha 202 trilyon alacağınız var.

- Giresun'da fındık 2 TL'den satıldı. TMO 4-4,5 TL'den bir fiyattan, özel sektör 2 TL'den aldı. Ortalamayı söylüyorum. Vatandaş TMO'ya götürüyor, yok yaş, yok rutubet deniyor, yok başka bir şey. Binbir türlü bahaneyle alınmıyor. Ama birileri aynı fındığı götürüp satabiliyor.

BEN VALİ YEMEM

- Tunceli'de olanlara ne diyorsunuz? Vali çamaşır makinesi, divan, koltuk, bulaşık makinesi dağıtıyor.

- Elinizi vicdanınıza koyun, bu ne adına yapılıyor? Açlık ve yoksulluğa karşı mı bunlar dağıtılıyor? Bunun vicdana ve akla sığan bir tarafı mı var. YSK diyor ki 'olmaz böyle şey. Seçime gidiyoruz. Seçimin tarafsız olması lazım' diyor. Başbakan 'Beni ırgalamaz bu. Valimin arkasındayım. vali devam et' diyor ve Vali de devam ediyor. Bu yardım Tunceli'ye gidiyor. Giresun'a da yapsana bu yardımı

- Başbakan seçime girerken İzmir, Çankaya'yı istiyorum diyordu. Şimdi İzmir ve Çankaya'yı unuttu. Anlaşılan kafasına yeni hedef koymuş. Vatandaşı şaşırtacak Tunceli'yi alacak. Kılıçdaroğlu çıktı, İstanbul'da bir fırtına gibi esiyor. Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın korkulu rüyası. Bir de Kamer Genç var. O da Başbakan'ın yakın dostu. Şunlara bir ders vereyim dedi. Şimdi devlet kesesinden beyaz eşya dağıtıyor. YSK gibi saygın bir kurum etkisiz, işlevsiz bir kurum haline geliyor.

- Başbakan diyor ki "valimi Baykal"a yedirmem." Benim vali yemek gibi bir alışkanlığım yok. Giresun fındığı dururken banane validen.

BAŞKESEN MİSİN?

- Sen kimsin, Ali Kıran, başkesen misin?

- Mersin"de "daha ne olacak bu çiftçinin hali diye soran çiftçiye "ananı da al git demişti ya. Şimdi o adam çiftçinin halini sorar diye korkmuşlar, evinin önünde 3 gün polis bekletmişler, Başbakan gelmeden gözaltına almışalr

- Başbakan '300-500 makine dağıtıldı diye seçim mi etkilenir' diyor

- Seçimin etkilenmesi için kaç adet makine dağıtılmalı acaba?

- Tunceli"de dağıtıyorsun, etkilenmez olur mu?

- Rahmetli Özal anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz demişti ya, ipin ucu o zaman kaçmaya başlamıştı ya…

- Herkesin kanunsuzluk yapma konusunda kotası mı var?

AKP İLE GİDEN APS İLE GİDER

- Herkes aklını başına alsın. AKP ile gelen APS ile gider

- Bu dünya Tayyip Erdoğan"a da kalmaz.

- Türkiye"de hala hukuk devleti var. Aman milletimiz dikkatini eksik etmesin. Hep beraber Türkiye"ye sahip çıkacağız

- Başbakan bir an önce Türkiye"deki ekonomik krizi kavrasın.

-Borçları azaltmak, üretimi arttırmak lazımdır. Milletin oyunu alacağım diye cambazlık yapmak lazım değil

- Her gün hepimizi acılara boğan olaylar yaşanıyor. Öğretmen öğrencisine 2 TL getir demiş. Çocuk babasına söylemiş. Babası da kimbilir hangi acıyı yaşayarak "param yok" demiş. Çocuk da öğretmenine söylemiş. Öğretmen de çocuğun koluna "tem par" yazmış. Bir baba işsiz kalıp, 2 TL veremiyor. Bu acı çocukta hangi yaraları açar. Diğer tarafta Başbakan devletin parasıyla oyuncak dağıtıyor. Oyuncak dağıtacağına o çocukların ailesine iş ver, destek ver.

- Bu manzaralar iyi manzaralar değil. Bunun altında bu gidişin iyi olmadığını bildiği halde şu nedenle, bu nedenle oy verenler var.


HÜRRİYET