Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv’de yapılan aramalara ilişkin gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın ile eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 14 şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin 71 ek klasörü dün sanık avukatlarına dağıtıldı. Oda Tv iddianamesinin dava klasörlerinde yer alan sanıkların özel hayatlarına ilişkin telefon görüşmelerinin de yer alması dikkat çekti. 
 
Ergenekon ve paralelindeki soruşturmalarla ilgili süreçte kamuoyunun ve hukukçuların tepkisini çeken ve tartışmalara yol açan bu uygulama dün avukatlara dağıtılan dava klasörlerinde de yer aldı.
 
3 ay daha uzatıldı
Delil klasörlerine göre davanın tutuklu sanıklarından gazeteci Nedim Şener hakkında 6 Mayıs 2009’da “Nedim Şener Ergenekon’un çok gizli propaganda biriminde görevlidir” şeklinde başlayan ve “M.Yılmaz” imzasıyla biten bir ihbar maili geldi. Bu mail üzerinde Şener’in telefonları 22 Mayıs 2009 tarihinden itibaren 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararla dinlemeye alındı. Dinleme kararına gerekçe olarak “Ergenekon bağlı faaliyette bulunma şüphesi” gösterildi. Bu dinleme daha sonra İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 3 ay uzatıldı. Dinleme daha sonra verilen yeni uzatma kararlarıyla Şener’in gözaltına alındığı Mart 2011’e kadar devam etti. Şener’in gözaltına alınma ve ev arama işlemlerinin yapıldığı sırada kendisine gelen telefonlar da kayıt altına alınarak dosyaya kondu.
 
Gazeteciler ve işadamları
Şener’in 550 sayfa tutan 271 ayrı telefon konuşması delil klasörlerine konulmuş. Aralarında, siyasetçi, bürokrat, gazeteci ve işadamlarının da bulunduğu bu kişilerle yaptığı iddianamede herhangi bir itham ya da atıfta bulunulmayan konuşmalar klasörlerde açıkça yer alıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski siyasetçiler Sadettin Tantan, İlhan Kesici, Ufuk Söylemez, CHP milletvekili Atilla Kart, eski TMSF Başkan yardımcısı Fethi Çalık, eski Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti’nin de Şener’le yaptığı konuşmalar klasörlerde yer aldı.
 
Oda Tv iddianamesinin dava klasörleri içerisinde yer alan mahkeme kararlarında tutuklu sanıklardan gazeteci Soner Yalçın hakkında istenen bir izleme kararına hakim Yılmaz Alp’in yaptığı itiraz da yer alıyor. Klasörlerde yer alan mahkeme kararlarına göre soruşturmayı yürüten savcılık 2 Şubat 2010 tarihinde 9. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliğine başvurarak, Soner Yalçın hakkında 27 Ocak 2010’da verilen takip ve izleme kararının 1 hafta süreyle uzatılmasını talep ediyor. Fakat hakim Yılmaz Alp bu kararı reddediyor. 
 
Alp ret kararında, “şüphelinin suç örgütü kurduğuna ve teknik araçlarla izleme yapılmasını gerektirir kuvvetli suç şüphesini gösterir delillerin açıklanmadığı, bu yönde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, yine başka suretle delil elde edilemediğine ilişkin herhangi bir açıklama da yapılmadığı, bu yönde de delil olmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiştir” dedi.
 
Soruşturma savcısı karara itiraz etti. İtiraz üzerine Alp’in kararını görüşen 9. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti de Alp’in verdiği kararın hukuka uygun olduğunu belirterek 5 Şubat’ta yapılan itirazı reddetti. Böylece Soner Yalçın’ın takip ve izleme için istenen bir haftalık süre verilmedi.
 
Örgütle “ilginç” bağlantı
Ek klasörlerde tutuklu sanıklardan Odatv çalışanı Barış Terkoğlu’nun Devrimci Karargah örgütü ile irtibatlı olduğunun belirtildiği Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yardımcısı tarafından 27 Haziran 2011 tarihinde hazırlanan bir emniyet raporu da bulunuyor. Raporda bu iddianın dayanağı ise Bostancı’daki eylemde öldürülen örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya’nın ölüm yıldönümünde anmasına da katılan Ulaş Bayraktaroğlu adlı bir kişinin telefon rehberinde Terkoğlu’nun numarasının kayıtlı olması. Raporda, Devrimci Karargah örgütüne yönelik 21 Eylül 2010’da gerçekleştirilen operasyonda yakalanan Ulaş Bayraktaroğlu’nun telefon rehberinde ise Terkoğlu’nun telefon numarasının “isimsiz” olarak kayıtlı olduğunun tespit edildiğinin altı çiziliyor.
 
Başsağlığı diyaloğu dava klasörüne girdi
‘Odatv davası’ kapsamında halen cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Şener’in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı başsağlığı görüşmesinin de dinlemeye takıldığı ortaya çıktı. Sanık avukatlarına dağıtılan ‘Odatv davası’ iddianamesinin 71 ek klasöründen birine konu olan bu konuşmada annesi vefat eden Kılıçdaroğlu’nu arayan Şener, başsağlığı diliyor ve telefonu kapatıyor. Nedim Şener’in toplam 271 telefon konuşmasının yer aldığı dosyalarda soruşturmayla hiç bir ilgisi olmayan kayıtlar da yer alıyor. Bunlardan biri olan ve 20 Temmuz 2009 yılında kayıt altına alınan bu başsağlığı konuşmasının tam dökümü ise şöyle:
 
Kemal Kılıçdaroğlu: Alo?
Nedim Şener: Kemal bey iyi akşamlar Nedim.
K.K.: İyi akşamlar Nedim bey nasılsınız?
N.Ş.: Sağ olun başınız sağ olsun annenizi kaybetmişsiniz.
K.K.: Sağ olun.
N.Ş.: Allah size uzun ömür versin.
K.K.: Amin, sizler sağ olun çok teşekkür ederim.
N.Ş.: Tunceli’de misiniz hâlâ?
K.K.: Yo hayır döndüm Ankara’dayım.
N.Ş.: Anladım üstat tekrar başınız sağ olsun.
K.K.: Sağ olun.
N.Ş.: Şeydeyiz, tam yemek sırasında dün arayacaktım ama yemek sırasında kızım haberlerde duydu “A Kemal Kılıçdaroğlu’nun annesi mi ölmüş” diyor. Evet dedim kızım. Gel dedim beraber başsağlığı dileyeyim dedim. “Tamam dile ama ben konuşmayacağım” diyor.
K.K.: Öyle mi?
N.Ş.: Daha 6 yaşındayken sizin seçim şarkınızı ezberlemişti, “Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu” diye.
K.K.: Evet, evet.
N.Ş.: Bir gün karşılaştırırım sizi.
K.K.: Tamam, benim adıma gözlerinden öp.
N.Ş.: Diyo ki, “Şimdi sen bizzat kendisi ile mi konuşacaksın Kılıçdaroğlu’nun?” diyor.
K.K.: Evet
N.Ş.: İyi akşamlar. Tekrar başınız sağ olsun. Allah ailenize uzun ömürler versin.
K.K.: Sağ olun, teşekkür ederim.
N.Ş.: Ailemin de selamı var.
K.K.: Sağ olun, benden de saygılar