Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, santraller kurulup çalışmaya başladıktan sonra yarınlara umutla bakmanın çok zor olduğunu ve gelecek kuşakları kötü günler beklediğini savundu.
Yıldız, ''Kirlilik yaratan faktörler azalmıyor, artıyor. Havaya bırakılan karbon gazının azaltılmasında bile yıllardır yapılan toplantılardan olumlu sonuç çıkmıyor. Bu şartlar altında geleceğe umutla bakmak hiç kolay değil. Doğalgazdan elektrik üretecek olan santrale hep birlikte karşı çıkalım'' dedi.
Geçen hafta katıldığı bir çevre panelinde öğrendiklerini paylaşan Yıldız, şunları kaydetti:
''İnanılacak gibi değil, dünya genelinde 70 bin kimyasal, insan hayatına girmiş günlük hayatta kullanılıyor. İlaçlardan tutun zirai mücadelede kullanılan pek çok haşerat, petrol ürünleri, hormonlar, kimyasal gübreler, soğutucu pozlar, boyalar, asitler, plastikler, sentetikler, kozmetikler, deterjanlar gibi maddelerle birlikte yaşamımızı sürdürüyoruz. Bu koşullarda kanser elbette salgın haline gelir.''
Yıldız, bu ortamda salgını önlemek yerine bazı siyasilerin, ''bir doğalgaz çevirim santrali yetmez, iki ve üç olsun'' diye canla başla mücadele verdiğini öne sürdü.
Bu santralleri çiçek bahçesi sanıp ''halka hizmet ettik'' şeklinde sunmanın yanlış olduğunu iddia eden Yıldız, şunları ifade etti:
''Zaten yaşadığımız ortam sağlıklı değil. Gıdalarımız, içtiğimiz ve kullandığımız sular güvenilir değil, solunan hava günden güne daha çok kirleniyor. Bu yalnız bizde mi böyle. Hayır. Dünya genelinde durum aynıdır. Şu farklılık dikkat çekiyor. Gelişmiş ülkelerde insan sağlığı ciddiye alınır. Kirli santraller yasaklanır, kirli fabrikalar kapatılır. Vahşice madencilik yapılmaz. Bu ülkelerde yenilen içilen her şey kontrole tabidir. Devlet sağlığı güvence altına almıştır. Buna rağmen kanser dünyada ve ülkemizde bir numara olmayı sürdürüyor. Bu yüzden diyoruz ki, Çine Doğa Derneği olarak termik santrallere hep birlikte halk olarak karşı çıkalım. Yaşam alanlarımızı koruyalım. Başka dünya yok.''