Özel çalışma odasında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç ve Metehan Demir"i ağırlayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, “Ekim ayından beri sürekli gündemdeyiz ve gündemin tepesinde olmaktan rahatsızız” dedi.

Başbuğ, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Arslan Güner"in de hazır bulunduğu söyleşide, sorulara özetle şu yanıtları verdi:
- TSK bir şekilde sürekli gündemde. Dağlıca baskınından bu yana hatta. Kurumun hedefte olmasından rahatsızlığını ifade ettiniz ama bu rahatsızlık neden kaynaklanıyor? Sorun nerede?
Evet, sürekli Türkiye"nin gündemindeyiz. Ama şu nedenle, ama bu nedenle. Ama haklı, ama haksız. Ben hiçbir zaman TSK"nın sürekli gündemde olması hep haksız nedenlere dayanıyor diyecek de değilim. Tabii ki biz gerçekten Silahlı Kuvvetler"in sürekli Türkiye"nin gündeminde olmasından gündemin hep tepe noktasında olmasından rahatsızız. Çünkü bunun TSK üzerine etkisi oluyor. Bu etkiyi yadsıyamam. O zaman olaya nasıl bakacağız? Bir kere önce şunu soracağım: Silahlı Kuvvetler olarak benim hatam var mı? O halde bize düşen TSK"nde hata yapılmasını asgariye indirmek.

- Halkımız TSK"da hata yapanı kabullenemiyor
Kimseye yargı sonuçlanmadan da, "şu suçludur, şu suçsuzdur" demememiz lazım. Ama bazen öyle oluyor ki, benim bir subayım akaryakıt kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla tutuklanıyor. TSK deniliyor. Büyük bir ordu, bu ordunun içinde de bazen hata yapanlar olabiliyor. Ama bunu mümkün olduğunca asgariye çekmemiz lazım. Sorun burada zaten. Bir tarafta deniliyor ki TSK büyük bir kurumdur hata yapanlar olabilir. Önemli olan hatayı en aza indirmek. Güzel ama bu olayı çözmüyor.

Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan"ın 2007 Kasım"da GATA"da yatan Nejat Uygur ve eşini ziyaret etmesine türbanı nedeni ile izin verilmemesi ile ilgili çok kırgın. Hatta, bu konudaki hassasiyetini zamanında askeri makamlara da iletmiş. Bu konu gündemde çok yoğun tartışılıyor. Herkes TSK"nın başındaki isim olarak bu konuda ne söyleyeceğinizi merak ediyor.

Evet. Bu konu çok gündemde. Sayın Başbakan"ın eşinin GATA"yı ziyareti konusunda bir şeyler söylenmesi kanaatindeyim. Tabii bu olayda aslında ben baktığım zaman Sayın Başbakan"ın eşi var olayda. Çok sevdiğimiz saydığımız bir sanatkar Nejat Uygur var. Ki o da bir asker çocuğuymuş. Bir de tabii ki Sayın Nejat Uygur"un eşi var. Şimdi üçü olayın odağında. Açıkça söyleyeyim, bu özel bir durum. Altını çizmemiz lazım. Bu nedenle de, bu özel durumlarda olaylara insani boyuttan bakmak doğru olur diye düşünüyorum. Dolayısıyla bu olay, tabii bu kapsamda özel de olduğu için gerçekten insani boyut içeriyor.

- Peki, insanı boyuttan bakınca bunu savunmak kolay mı?
Değil. Bunu da açıkça ifade etmek istiyorum. Keşke o şekilde bu olay yaşanmasaydı. Keşke o olay yaşanmasaydı. Bu çok özel bir olay genellenecek bir olay değil. Kimseyi de suçlamak istemiyorum. Bazen olaylara karar verirken o andaki şekli de bilmek lazım. Olayda Sayın Başbakan"ın eşi de üzülmüştür. Belki de en çok üzülen Uygur"un eşidir.

SAVUNMAK MÜMKÜN DEĞİL -
Peki, tamamen konuyu netleştirmek için soruyoruz. Yani, keşke girebilse miydi, diyorsunuz? Keşke olmasaydı. Keşke bu olay yaşanmasaydı. İnsani boyuttan bakarsak bu olayı bugün savunmamız mümkün değil.

Milliyet