CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Başbakanın da güvencesi hukuk olsun, sokaktaki simitçinin de güvencisi hukuk olsun, iktidar değil." dedi. Tekin, "Allah uzun ömür versin Başbakan yarın ölse ne olacak. Bir Neron gelse ne olacak?" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Ankara'da Niza Park Otel'de yapılan LEO Çoğul Yönetim Çevresi 2. Konsey Toplantısı'na katıldı. Toplantı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan Tekin, Başbakan'ın 'Hiç kimse korkmasın güvenceniz biz olacağız' beyanatını hatırlatarak, "Kendinizi koruyamadınız, bizi nasıl koruyacaksınız?" diye sordu. Bir hafta boyunca ringte dayak yemiş boksörler gibi evden çıkamadıklarını savunan Tekin, "Gece yarısı bir kanunla kendinizi kurtarmaya çalıştınız, kurtaramayacaksınız." ifadesini kullandı. "Dünyada iktidar güvencesi, demokrasilerde iktidar güvencesi olur mu?" diyen Tekin, sözlerine şöyle devam etti: "Allah uzun ömür versin, Başbakan yarın ölse ne olacak? Bir Neron gelse ne olacak?"
Bugün sorunların temelinin de buradan kaynaklandığını savunan Tekin, "İstihbarat, emniyet aynı zamanda asker ve hukuk. Üç tane farklı çelişki var. Genelkurmay Başkanlığı Uludere olayından sonra açıklama yaptı. 'Bize verilen istihbarata göre operasyon yaptık' dedi. MİT, 'istihbaratı biz vermedik' dedi. İçişleri Bakanı yakın çevresine 'istihbaratı MİT'ten aldık' diyor. Bütün bu kavramlara baktığınızda devletin kurumları bu kadar zafiyet içindeyken, Genel Başkanımız ilk kez uyarmadı. Dediyse de doğru demiştir. Destekliyorum." şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı Arınç'ın sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Tekin, "Arınç söylemeseydi biz gitmeyecektik, iyi ki uyarmış. Biz ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Bize akıl vermeyi bıraksınlar. Noterde en basit bir işlem iki saat zaman alıyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Arınç bu nasıl vicdandır, 15 dakikada onaylıyor. Noter en azından biraz bekletiyor." karşılığını verdi.
Bir haftadır iktidar yetkililerinin dayak yemiş boksörler gibi hepsinin farklı beyanatlar verdiğini ileri süren Tekin, şöyle devam etti: "Gelin Türkiye'de demokrasi ve hukuku beraber işletelim. Bu düzen Arınç'a da Başbakan'a da yaramaz. Dünyadaki demokrasilerde hangi kurallar işliyorsa onu yapalım, biz de ona destek verelim. Nasıl İngiltere ve Almanya'da işliyorsa biz de yapalım. Aynı gün iki cumhurbaşkanının tavrına bakın. Alman Cumhurbaşkanı gazeteciyi tehdit ettiği için istifa ediyor, diğeri ise 15 saniyede imzalıyor. Susma, sustukça sıra sana gelecek; sıra iktidara geldiğinde başbakanın da güvencesi hukuk olsun, sokaktaki simitçinin de güvencisi hukuk olsun, iktidar değil."
26'sında herkesin gözü önünde kurultay olacağını dile getiren Tekin, basın ve medyanın önünde olacağını ifade etti. Talep edilen 9 maddenin 26'sında görüşüleceğini anlatan Tekin, tüzük kurultayında gazetecilerin içeride olmayacağını ve 87 maddenin tamamının ele alınacağını kaydetti. Kurultaya gidilmemesi yönünde bir şeyin kendine gelmediğini belirten Tekin, "Örgütü kimse kavramış değildir. 50 yıldır inançlarıyla mücadele ediyor, ne yapacağını çok iyi biliyor." diye konuştu.
Diyanet'in sokaktaki vatandaşın dindarlığını ölçeceğine yönelik iddialar konusunda ise Tekin, "Diyanet'in öyle bir hata yapacağını sanmıyorum. Kimin elinde öyle bir terazi var? Varsa bakanların, bakan çocuklarının dindarlığını ölçsünler, bakalım ne çıkacak." karşılığını verdi.