"Türkiye okşanacak ülke değil" dedi. Peki Türkiye, 24 Nisan"dan bir gün önce, gece yarısı niye "Ermenistan ile anlaştık" açıklaması yaptı.

Obama"nın 1915 olayları için "büyük felaket" diyeceğini bilmiyor muydu? Başbakan Erdoğan kandırıldı mı? Yoksa kamuoyu karşısında başka, kapalı kapılar ardında başka oyun mu oynanıyor?

Perşembe gecesi Ankara"da Başbakan"ın telefonu çaldı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan Başbakan Erdoğan"dan randevu istiyordu. Saatler hayli geçti ama belli ki konu önemliydi, randevu defteri bir baştan bir başa dolu olduğu halde Başbakan Ali Babacan"a "gel" dedi.

Babacan Başbakan ile yaklaşık 3 saat çalıştı. Bu üç saat içinde, bir gün sonra Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama"nın yapacağı 1915 olaylarıyla ilgili konuşma ele alındı. Bunu nereden biliyoruz, çünkü toplantı sonrasında Dışişleri Bakanlığı'ndan önemli bir açıklama yapıldı. Ermenistan ile sorunların giderilmesi için yapılan görüşmelerde bir yol haritası üzerinde anlaşıldığı duyruldu.

Geceyarısı açıklamasının anlamı ne?

Belli ki bu geceyarısı operasyonu Obama"nın konuşma metnine göre şekillenmişti. Belli ki Ankara"ya Obama"nın yapacağı konuşmaya ilişkin bilgi verilmişti. Ve Azerbaycan"ın zaten yüksek olan tansiyonunu daha da yükseltme pahasına dışişleri anlaşma açıklamasını geceyarısı devreye soktu…

Sonra ne oldu? Obama "soykırım" demedi ama "büyük felaket" dedi. Bunun üzerine Ankara"dan tepkiler yağdı. Memnuniyetsizlik dile getirilirken Başbakan"ın “Türkiye okşanacak ülke değil” sözleri öne çıktı. Yani Erdoğan sert bir üslupla Obama"yı eleştirdi. Peki Başbakan “büyük felaket”ten farklı bir tanımlama mı bekliyordu, yoksa bu tanımlamayı bildiği halde mi kızdı? Yani Amerika"ya "Tamam, siz bu tanımı kullanın ama ben resmi açıklamamda tepki göstermek durumundayım, bunu da bilin" mi dedi? Yada Obama böyle söyleyecek, Başbakan buna kızacaktıysa, gece yarısı "Ermenistan ile anlaştık" açıklaması nereden çıktı?

Seçmene selam, yola devam…

Soru işareti çok ancak şurası kesin demokrasilerde politika kamuouyu ile yapılıyor. Seçmene mesaj başka, kapalı kapılar ardındaki mesaj başka olabiliyor. Bu Amerika için de geçerli, Türkiye için de, Ermenistan için de. Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan “Türkiye ile Ermenistan anlaştı" açıklamasından sonra boşuna “Türkiye"ye hiçbir taviz vermedik” demiyor. Çünkü kendisi de kamuoyu önünde güçlü kalmaya çalışıyor.

Bütün bunları bir kenara koyarsak diplomatik alanda işlerin yürüdüğünü söyleyebiliriz. Hükümetler kendi kamuoylarını sakinleştirmek için bazı açıklamalar yapıyorlar ama sorunun çözümü için her iki taraf da uzlaşmaya sıcak bakıyor. Daha alınacak çok mesafe var ancak öyle görünüyor ki şu anki gerçek durumu karşılıklı açıklamalara bakarak anlamak mümkün değil. Durumu özetlemek için, "zor da olsa sorun çözüm yolunda" demek daha doğru olacak.

Milliyet