Marmara Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Orhan Oğuz, 66 yıllık eğitim hayatında çok öğrenci yetiştirdiğini belirterek, ''Hepsi memlekete faydalı işler yürütüyor. O insanlarla, Başbakan ile iftihar ediyoruz. Allah razı olsun, yetişti ve şimdi ülkenin imarı, inşası, batıya, Avrupa Topluluğuna yürümesi için gayret sarf ediyor. Allah muvaffak etsin. Teşekkür ediyorum'' dedi.

Marmara Üniversitesinin 2010-2011 akademik yıl açılış töreninde konuşan Prof. Dr. Oğuz, 66 yıldan beri bu kurumun muhtelif yerlerinde görev yaptığını anımsatarak, 1944 yılında öğrenci olarak girdiği Marmara Üniversitesinde doçent ve profesörlük unvanı aldığını, çok öğrenci yetiştirdiğini anlattı.

Eskişehir'de Anadolu Üniversitesini kurduğunu belirten Oğuz, ''Şimdi kurucu çok, bizim adımız anılmıyor ama orada da bir değil, iki üniversite kurdum'' dedi.

Marmara Üniversitesinin birçok devlet adamı yetiştirdiğini belirten Oğuz, şöyle konuştu:

''Türk iktisadi hayatına yön veren birçok değerli insanlarımız var. Bunları yetiştiren ve rahmeti rahmana kavuşan hocalarımı minnetle, şükranla anıyorum. Ben de ayağı çukurda olan bir insanım, bir sonraki toplantıya ya gelirim ya gelemem. Onun için bugün buraya şeref veren ve bizim yetiştirdiğimiz değerli mezunumuz olan başbakanımızın önünde fazla konuşmak istemiyorum. Sözü ona bırakmak istiyorum.''

Kurumların mezunları ve öğrencileriyle bir bütünlük arz ettiğini ifade eden Oğuz, üniversitenin 1977 yılında yangın geçirdiğini, öğrencilerin ve öğretim üyelerinin dağıldığını anlattı.

Oğuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben de artık işini bitirmiş, emekli olmuş bir insan olarak kenara çekildiğim sırada rahmetli hocam Nihat Sayar beni aradı ve 'Cenazeyi sen kaldıracaksın' dedi. Geldim ki, mektep yanıyor, hiçbir şey kalmamış. Hocama 'Ben işimi bitirdim, kenara çekildim' dediysem de kabul etmedi ve bizi akademinin başına getirdi. Sonunda sıfırın altından başladık ve yavaş yavaş büyümesini sağladık. Nihayet işte İstanbul'un her tarafına yayılan yeni fakülteler, bölümler açtık ve Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biri haline getirdik. 1983'te Marmara Üniversitesini kurduk. O sene ben rektörlüğünü yaptım. Çok mutluyum, çok öğrenci yetiştirdim. Hepsi memlekete faydalı işler yürütüyor. O insanlarla, Başbakan ile iftihar ediyoruz. Allah razı olsun, yetişti ve şimdi ülkenin imarı, inşası, batıya, Avrupa Topluluğuna yürümesi için gayret sarf ediyor. Allah muvaffak etsin. Teşekkür ediyorum.''

Üniversiteden ayrılalı 20 yıl olduğunu belirten Oğuz, ''20 yıl sonra bu kadirşinas davranışı gösteren rektöre de teşekkür ediyorum. Çünkü işi bitmiş, emekliye ayrılan insanları pek arayan soran olmaz ama bizim yetiştirdiklerimiz pek öyle değil. Hepinize başarılar biliyorum'' diye konuştu.

-''SİZİNLE ONUR VE GURUR DUYUYORUZ''-

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ''Mezunu ve mensubu olduğunuz bu bilim yuvasına hoş geldiniz'' diye selamladı.

''Üniversitemizin sizler gibi bir lideri ve başbakanı ülkemize kazandırmış olmasından büyük onur ve gurur duyuyoruz'' diyen Gül, Marmara Üniversitesinin 127 yıl önce kurulduğunu anımsattı.

Gül, üniversitenin 1887'de 13 kişiden oluşan mezun sayısının bu yılın Haziran ayında 10 bini aştığını, 60 bin öğrencisi, 3 bini aşkın öğretim elemanı ile 10 ilçeye yayılan 15 yerleşkesi ile ülkenin en büyük yüksek öğretim kurumlarından biri olduğunu anlatan Gül, 700'ü aşkın farklı dalda eğitim verdiklerini, çok dilli eğitimi veren ilk kurum olduğunu söyledi.

Türkiye'nin farklı kültür ve medeniyetlere beşiklik eden zengin ve bir o kadar zor bir coğrafyada bulunduğunu kaydeden Gül, bugün dünyanın en saygın, güvenilir ve zengin ülkelerinden biri haline gelen ülkenin eğitimli genç beyinlere ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Bu nedenle üniversitenin misyon ve hedeflerini yeniden tanımlamalarının önemine işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Büyük ülkelerin büyük üniversiteleri olmalı. Üniversite olarak hedefimiz eğitimde kaliteyi yükseltmek, istihdam edilebilir yeterlilikle mezunlar vermek, nitelikli ve ürüne dönük araştırma yapmaktır. Bu çerçevede yeni Marmara'yı inşa etmenin azim ve kararlılığındayız. Yeni Marmara, medeniyetlerin, hoşgörünün ve kültürün başkenti olan İstanbul'da bulunmanın avantajını kullanıp, dünyanın sayılı üniversiteleri arasına girecektir. Yeni Marmara, Türkiye'nin uluslararası misyonuna paralel olarak AB, Orta Asya, Asya ve Afrika ülkeleri arasında bilim ve kültür yuvası, köprüsü olacaktır. Yeni Marmara uluslararası standartlara sahip, olabildiğince yabancı öğrenci çeken, uluslararası akrediteye sahip, disiplinler arası işbirliği ön plana çıkaran, çift diploma sunan, kamu kaynaklarının yanı sıra kendi kaynaklarını da üreten bir üniversite olacaktır. Yeni Marmara, Başıbüyük'te kurulacak sağlık kampüsüyle en modern teknikle hastalara hizmet edecek bir üniversite olacak. Düşünce ve ifade özgürlüğünün, yeniyi arayan, yeninin önünü açan, ait olduğu toplumun değerlerine saygılı, toplumsal sorunlara çözüm üreten bir üniversite olacak.''

Gül, bu hedefleri gerçekleştirmekte kararlı olduklarını, bu kapsamda üniversitenin, fiziksel imkan ve alt yapıya kavuşturulmasının acil ve çok önemli bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Üniversitenin araştırma geliştirme kabiliyetleri ve fiziksel alt yapısını geliştirmek için master planını tamamlamak üzere olduklarını belirten Erdoğan, ''Üniversitemiz için birçok hayalimiz var. Bunları hayal olmaktan çıkarıp, gerçeğe dönüştürmek için bütün gücümüzle çalışacağız. Başarımız Türkiye'nin başarısı olacaktır'' diye konuştu.

Törene, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de katıldı.

Rektör Prof. Dr. Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a konuşmasının ardından plaket sundu.

A.A.