AKP kampında konuşan Erdoğan, “Bana "devletçi" diyorlar. Tayyip Erdoğan bu milletin evladı, millet adına konuşur. Bunlar devletin, milletin hizmetinde olmasını istemiyorlar” dedi

BAŞBAKAN Erdoğan, AKP"nin politikalarında eski partilere benzediğini ve liderliğinin de despotluğa doğru gittiğini yazan The Economist ve Reuters"a cevap verdi. Başbakan Erdoğan, partisinin Kızılcahamam"da düzenlenen 13. İstişare ve Değerlendirme toplantısının açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

ELBİSE BİÇİLMESİN

Kimse AKP"yi olduğundan farklı göstermeye çalışmasın. Bakıyorsunuz, akla hayale gelmedik analizlerle siyaseti bilmeyen, anlamayan, halkın arasına karışmayanların yaptığı analizlere Türkiye"yi mahkum etmek istiyorlar. Bu analizleri benim milletim yutmuyor, yutmayacak. AKP"yi bu yanlış analizlerle izah etmeye, milletten gördüğü teveccühü kendilerine göre farklı şekilde aydınlatmaya çalışıyorlar. AKP neden bu kadar oy alıyormuş, popülizm yapıyormuş, kömür, un dağıtıyormuş, her kişiye bir Cumhuriyet altını veriyor, varoşları istismar ediyormuş. Milletin zekasını, ferasetini, hakimiyetini, tercihini aşağılamaya, tahkire kadar götürüyorlar işi. Göbeğini kaşıyanlar oy veriyor AKP"ye diyor. Bu ülkenin zencileri oy veriyor diyorlar. Ama millet bunları yutmuyor, bunları elinin tersiyle itiyor, sandığa gömüyor. Bu millet bir çuval kömüre, una oyunu satmayacak kadar gururludur.

14 MART HESABI

6 yıl önce bunların gizli gündemi var, bunlar takiyye yapıyor diyenlerin bugün yüzlerinin kızarması gerekiyor. İşte 14 Mart (AKP"ye kapatma davasının açıldığı gün) ve bugün. Kaybettik mi, kaybettik. Kim kaybetti, Türkiye. Ama kaybettirenler tarihe bunun hesabını verecekler.

CHP"YE: Asla kabul etmiyorum. Söylediklerinin hiçbir tutarlı yanı yoktur. Bu ülkede başörtülü olanı, örtüneni laiklik karşıtı gösterenler şimdi de ortaya çıksınlar acaba, gündemi oluşturacak konuya nasıl yaklaşacaklar onu da görelim. Biz hep insan odaklı olduk, siyaseti böyle yaptık.

DTP"YE: Bizimki diyor (DTP"yi kast ediyor) bir kimlik siyaseti. Dikkat edin, kimlik siyaseti. Benim kimlik siyaseti sorunum yok arkadaş. Benim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı sorunum var. Sorduğun zaman Mecliste TC vatandaşlığı sorunum yok diyor, bayrak noktasında, devlet noktasında sorunum yok diyor. Çık bunu açıkça millete söyle, yok söyleyemez. Çünkü emir farklı yerden geliyor da ondan.

DTP" Bunu söyleyen Tayyip Erdoğan"a bazı mahviller "devletçi" diyor. Ne demek devletçi. Tayyip Erdoğan bu milletin evladı, millet adına konuşur. Önce birey, millet, sonra devlet. Bunlar devletin, milletin hizmetinde olmasını istemiyorlar. Oradan nemalanıyorlar da onun için. Mama var mama, şimdi mama kayboluyor. Sıkıntı orada.

"Arayın şu bankanın patronunu sorun: Ne yapıyorsun arkadaş"

BAŞBAKAN Erdoğan konuşmasında ekonomik krize de değindi. Bankalarla da oturup konuştuklarını bildiren Erdoğan “Bizden bazı şeyler istediler. Dedik ki "kusura bakmayın". Niye? Onlar hep kendilerini garantiye almak istiyor. Biz de milleti garantiye almak istiyoruz. Farkımız bu. Bu demek değil ki "Onlar da batsın". Böyle bir şey de düşünmeyiz” dedi. Başbakan şöyle devam etti: “Burada da en büyük faturayı reel sektör ödüyor, reel sektör kredi mekanizmaları durduğu için... Aynı şekilde ülkemizde kamu yatırımcıları içerisinde bulunan girişimciler var, onlara bile zulmediyorlar. Böyle bir durum var, ki düşünün kamu yatırımı bunu yapıyorlar, şimdi bunlar durduğu anda benim karayolu inşaatlarım duracak. Bu sefer ne yapıyoruz. Bakanlarımıza diyoruz ki "Arayın şu bankanın patronunu da söyleyin: Sen ne yapıyorsun arkadaş". Düne kadar kredi verdi, paralar gayet güzel akarken, çalışırken iyiydi. Şimdi böyle bir sıkıntı olunca niye durdurdun. Devlete iş yapıyor bu, devlet bunlara borçlu kalır mı? Verecek parayı, o da sana ödeyecek. Gerekirse devlet bunu sana direkt aktarabilir. İşte bir çalım atmaya kalkıyorlar. Kusura bakma biz de bu çalımları yemeyiz, uğraşacağız.”

İlla ambalajlı paket mi lazım

Türkiye"nin bugünkü sürecten etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Erdoğan “Hükümet niye ekonomik paketi açıklamıyor” diyenler bulunduğunu belirterek “İlla bunun adı ambalajlı paket mi olacak. Uygulamaya başladık bile. Sen farkında değilsin. Önlemleri konuştuk, istişare ettik, geç kalındı önlem alınmadı gibi ithamlar son derece yersiz. Birçok alanda önemli reformlar gerçekleştirdik. Krizin etkilerini asgari noktada tutabilmek için cesaretle kararları alıyoruz.”

TÜRKİYE'Yİ PAZARLIYORUZ

Kürşad Tüzmen'i ne zaman arasam yurt dışında. Almış iş adamlarını Türkiye'nin neyi var neyi yoksa pazarlıyor. Türkiye'yi pazarlıyor. Sonra da kızıyorlar bu sözüme. Marketing okumamışlar ki?

Şimdi ihracatta hedef 250 milyon dolar. O hedefi de yakalayacağız. Bütün illere ayrım yapmadan hizmet götürdük. 780 bin kilometrekarelik bir Türkiye'nin iktidarıyız.

AKP"nin 13. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nın açılışı İstiklal Marşı"nın okunmasıyla başladı. İstiklal Marşı okunurken Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler ayağa kalkarken ilginç görüntü oluştu. Kampta Erdoğan"ın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye de yer aldı. AKP Genel Merkezi, kampa katılanlar için büyük bir kutu hazırladı. Kutunun içinden birden fazla hediye çıktı. İşte AKP"lilere dağıtılan kutuda yer alan hediyeler: PTT armalı kravat, flaş disk, kalem, VAKKO"dan parfüm, otelden bornoz. Ayrıca, Erdoğan"ın 6 yıllık konuşmaları 9 ayrı kitapçık yapılarak AKP"lilere verildi.

Kampta tartışma

Ekonomik kriz AKP kampında tartışmaya yol açtı. AKP Ağrı Milletvekili Yaşar Eryılmaz ile Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli arasında tartışma yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Eryılmaz, krizin ülkemizi etkilediğini ifade ederken, heyetten farklı cevaplar geldi. Eryılmaz “Türkiye"de ekonomi var mı ki, kriz etkilesin” dedi.

Bakan Ekren ve Gedikli, Eryılmaz"a “Üslubuna dikkat et” uyarısı yaptı. Eryılmaz, “Sizden üslup mu öğreneceğim?” diye karşılık verdi. Eryılmaz, salonu terk etti. Ardından diğer Ağrı vekilleri terk etti.

SPORTİF BAKANLAR

AKP"nin 13. İstişare ve Değerlendirme toplantısına katılan bakanların spor kıyafet tercih etmeleri dikkat çekti. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen kot pantolon ve lacivert kazağı tercih ederken, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek ise kadife pantolon ve kırmızı kazak giymeyi tercih etti. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan Devlet Bakanı Nimet Çubukçu"nun derbi gününde siyah-beyaz kıyafeti tercih etmesi dikkat çekti.