PKK tarafından Diyarbakır'ın Lice ve Hazro ilçelerinden kaçırılan 4 öğretmenin ailesi İnsan Hakları Derneği'ne başvuruda bulundu. Kaçırılan Şırnak doğumlu öğretmen Ahmet Ürün'ün Diyarbakır'da oturan annesi Naime Ürün, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'Camia ayakta' açıklamasına tepki göstererek, "Ama ben ayakta değilim" dedi.
 
Diyarbakır’ın Hazro ve Lice ilçelerin terör örgütü PKK tarafından kaçırılan 3’ü Güneydoğulu biri Kayserili 4 öğretmenin ailesi çocuklarının serbest bırakılması amacıyla İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’ne başvurdu. 
 
BAŞBAKANA ÇAĞRI: BİR GÜN KÖYDE YAŞAYIN
PKK tarafından 26 Eylül’de kaçırılan Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı Çiftlibahçe köyü sınıf öğretmeni Ahmet Ürün’ün annesi Naime Ürün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’a seslenerek, "Gelip oğlumun öğretmenlik yaptığı köyde bir gün yaşasınlar. Bu acıya dayanabilirler mi? Milli Eğitim Bakanlığı ‘Eğitim camiası ayakta’ diyor. O ayakta ama ben ayakta değilim. Dört gündür ayakta zor duruyorum. Bu savaş bitsin. Annelerin gözyaşı artık dinsin. Oğluma kavuşmak istiyorum" dedi. 
 
Oğlu gibi öğretmen olan baba Süleyman Ürün, anadil sorunu nedeniyle çocuklarının kaçırıldığını savunarak, şöyle dedi:  "Çözümü devlettedir. Meclis bunun için vardır. Kan üzerinden siyaset yapılmamalı. Çözümü Ankara’dır. Benim can güvenliğim yokken, dağdaki öğretmenin can güvenliği nasıl olur. Türkiye’nin gerçekliği vardır. Tekçi zihniyetin kalkması gerekir. Dağdakilere sesleniyorum, barışın sağlanması adına bir an önce bunları bırakın." 
 
‘DEVLET SESİMİZİ DUYSUN’ 
Lice’nin Zenge köyünden 27 Eylül günü kaçırılan öğretmen Talip Maçin’in annesi Besra Maçin ise, annelerin sesini devletin duyması gerektiğini söyledi. Maçin, "Annelerin barış dışında bir talebi yoktur. Batıdaki anneler de sesini yükseltsin. Elimizi tutsun. Kaçırılan oğlumun bir suçu yok. Suçlu olan sorunu çözmeyendir. Artık akan kanın durmasını istiyoruz" diye konuştu. 
 
‘EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜYDÜ’ 
Lice’nin Çavundur Köyü’nden 26 Eylül tarihinde kaçırılan sözleşmeli öğretmen Remzi Savaş’ın eşi Vesile Savaş ise şöyle konuştu: "Ateş düştüğü yeri yakıyormuş. İnsanın başına gelince anlayabiliyormuş. Ben Diyarbakır’da yaşıyorum. Eşim ise ancak hafta sonları geliyordu. Zor şartlarda eğitim veriyor ve zor şartlarda yaşıyordu. Eşim eğitimi çok seviyor bu uğurda da gitti. Gerçekten eğitim gönüllüsüydü. Umarım sağ salim gelir. Ayakta zor duruyorum. Şu anda görevinin başında olmadığı için ücret bile alamıyoruz. Gerçekten zor durumdayız. Başbakanın duyarlı olmasını istiyoruz."