Bakan Bağış, eşiyle ortak şirket kurması konusunda, "Hissem sembolik, ortaklığım mevzuat gereği" savunmasını yaptı. Ancak limitet şirketlerde ortakların "eş" olması şart değil. Ayrıca ticaret hukuku "sembolik ortaklık" diye bir kavram tanımıyor

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, eşiyle ortak şirket kurması haberlerine ilişkin, “Habere konu olan ticari girişim, bakan olmamdan çok önce başlatılmış, hukuki ve ticari prosedürü yeni tamamlamış bir girişimdir” dedi.
Bakan Bağış, dün Milliyet"te yayımlanan “Hayırlı işler Egemen Bey” başlıklı haberle ilgili bir açıklama yaptı. Haberde, Bakan Bağış"ın Vakko"da çalışan eşi Beyhan Bağış"la birlikte ortak şirket kurarak Vakko bayiliği aldığı, yeni Vakko mağazaları açmak istedikleri, belgelere dayalı olarak açıklanmıştı.
Ticaret Sicil kayıtlarına dayanılarak Egemen Bağış"ın şirkette yüzde 5, eşi Beyhan Bağış"ın ise yüzde 95 hissedar olduğu, şirketin sicil kaydındaki adresin de Astoria"da, devralınan Vakko mağazası olduğu belgelenmişti.

"Prosedür yeni tamamlandı"
Bakan Bağış, bu konuda yaptığı açıklamada, eşi ve şahsıyla ilgili çıkan haber konusunda kamuoyunun doğru bilgi edinmesine olan saygısından dolayı açıklama yapma durumunda kaldığını söyledi.
“Haberin bütününde, bakan olarak atanmamdan sonra nüfuzumu kullanarak bir ticari girişim başlattığım, bunu gizli ve saklı yaptığım, bu ticari girişimin AB standartlarına göre etik olmadığı iması vardır” diyen Bağış, “Habere konu olan ticari girişim, bakan olmamdan çok önce başlatılmış, hukuki ve ticari prosedürü yeni tamamlamış bir girişimdir” dedi.

"Eşimin deneyimi var"
Bağış, şunları kaydetti:
“Bana ait olan mevzuat gereği yüzde beşlik hisse ise semboliktir. Kamu bilgisine açık bu girişimi, Ticaret Sicil Gazetesi"nin kupürünü yayınlayarak gizlilik havası vermek basın etiği ile bağdaşmaz. Eşimin devletle hiçbir bağlantısı olmayan ticari girişimleri, 20 yıllık eğitim, uluslararası mağazacılık ve iş deneyiminin sonucudur. Benim bakan olmamla bir ilgisi yoktur.
Gazetenin haberi yayımlamadan önce şahsımı ya da eşimi arayarak elindeki bilgileri kontrol etmemesi bir kurgu ve karalama niyeti intibası uyandırmaktadır.
AB"nin etik standartlarından bahseden gazetenin yine kendisinin bu "etik" standartlara uymaması trajik ve düşündürücü bir çelişkidir.”


"Sembolik ortak" hukukta yok, ortağın "eş" olması zorunlu değil
Bağış"ın, açıklamasında hissesinin "sembolik" (yüzde 5) olduğunu savunmasına karşın, ticari hukuk, "ortaklığı" pay oranına göre sınıflandırmıyor. "Sembolik ortak" diye bir kavram yok.
Kişinin payı yüzde 1 de olsa, hukuk karşısında "ortak" kabul ediliyor. Limitet (Ltd) şirketlerde sorumluluk yaratan faaliyetler ve borçlar karşısında hissesi küçük olanlar sorumsuz sayılmıyor. Bakan, ortaklığının "mevzuat gereği" olduğunu söylemesine karşın, en az 2 ortakla kurulabilen Ltd şirketlerde ortakların "eş" olması zorunluluğu da yok. Kanun ortakların akrabalığını aramıyor.
Bakan Bağış, açıklamasında, BNB Hazır Giyim"in kuruluş çalışmalarının bakanlık görevine atanmasından (8 Ocak 2009) önce başladığını, sonra (26 Ocak"ta) tamamlandığını söyledi. Ancak, (hukuken "yasak" olmadığı halde) kuruluş çalışmaları sürerken neden çekilmediği konusuna açıklık getirmedi.
Bağış"ın açıklamalarından, kuruluş çalışmaları sürerken bakan olarak atandığı halde şirket ortaklığından vazgeçmediği anlaşılıyor.

"Ne yazık ki ticaretle siyaset artık iç içe"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Milliyet"in gündeme getirdiği, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış"ın bakan olduktan iki hafta sonra eşiyle ortak şirket kurmasıyla ilgili olarak, “Ne yazık ki ticaretle siyaset artık iç içe” dedi.
Baykal, Milliyet"in konuyla ilgili sorusu üzerine, “Bu ayrıma öncülük yapması gereken kişiler de ne yazık ki tam tersine gönül rahatlığıyla bunu yapıyorlar” diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz da Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış"ın bakan olduktan iki hafta sonra eşiyle ortak şirket kurmasıyla ilgili olarak, “Bakanlık erkini kötüye kullanmaması gerekir. Yetki istismarı da bir nevi yolsuzluktur” dedi.

"Bu bir dejenerasyon"
Korkmaz, dün TBMM"de düzenlediği basın toplantısında, konuya ilişkin soru üzerine siyaset yapanların, ticaret yapmaması ve bakanlık erkini kötüye kullanmaması gerektiğini söyledi. Korkmaz, “Eğer bunları kullanıyor, alet ediyorsa, o zaman bu bir dejenerasyon ifadesidir. Yetki istismarı da bir nevi yolsuzluktur” dedi.
Ekonomideki istikrarın psikolojik nedenlere de bağlı olduğunu anlatan Korkmaz, bir bakanın görevi dışında ticari faaliyete girmesinin ekonomik istikrarı da olumsuz etkileyeceğini söyledi. Korkmaz, “Bunu yapan bakan arkadaş, herhalde Amerika"da yetiştiği için Türkiye şartlarını çok iyi bilmiyor. Amerika"da da olsa, bir bakanın böyle bir işe girişmesi kamuoyu tarafından doğru kabul edilmez” diye konuştu.
ANKARA Milliyet


Avrupa Birliği "etik adım" bekliyor
GÜVEN ÖZALP Brüksel
Avrupa Birliği, siyasilerin etik kurallara uymasına büyük önem veriyor. Aday ülkelerden de aynı duyarlılığı bekleyen Brüksel, 2005"te yayımladığı Katılım Ortaklığı Belgesi"nden (KOB) bu yana Kamu Görevlileri Etik Kurulu"nun yetki alanının seçilmişleri de kapsayacak şekilde genişletilmesini talep ediyor.
AB, gerek 2005"te gerekse 2007"de yayımladığı iki KOB"da da bu beklentiyi, siyasi kriterler açısından “kısa vadede yerine getirilmesi gereken öncelikler” arasında saydı.
Türkiye, bu alanda AB"nin beklentilerini tam anlamıyla yerine getirebilmiş değil. İyi yönetişim ve şeffaflığın sağlanması konusunda ağırlığı Başbakanlık Teftiş Kurulu"na veren Türkiye, Kamu Görevlileri Etik Kurulu"nu kurduysa da seçilmişler konusunda somut adım atılmadı.

Seçilmişler kapsanmalı
Etik Kurulu, kamu görevlilerinin uyması gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik ve kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkelerinin belirlenmesi ve uygulamayı gözetmek amacıyla kuruldu. AB, şimdi seçilmişlerin, yargı mensuplarının, akademisyenlerin ve askeri personelin de belirlenen ilkelerin kapsama alanına dahil edilmesini istiyor.

Programda söz verildi
Türkiye, bu alanda adım atacağının sözünü geçtiğimiz aylarda onayladığı Ulusal Program"da verdi. Siyasi Etik Komisyonu kurulmasıyla ilgili sürecin kısa zamanda tamamlanacağı vaadinde bulunan Türkiye"nin bundan sonra atacağı adımlar Ulusal Program"a şu ifadelerle yansıtıldı:
“TBMM ve Bakanlar Kurulu üyeleriyle ilgili olarak saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik ilkelerin belirlenmesiyle bu doğrultuda görev yapmak ve siyasi etik düzenlemesinin uygulanmasında etkinliği artırmak amacıyla TBMM"de Siyasi Etik Komisyonu"nun kurulması, görev, yetki çalışma usul ve esaslarının, temiz siyaset ve saydamlık ilkeleri çerçevesinde düzenlenmesi öngörülmektedir.”


MİLLİYET