İktidar AK Parti Aydın’da kongre yapıyor. Tanju Karaçancı “ben de adayım” demese çoğu kimse olaydan haberdar olmayacaktı.
Bu da gösteriyor ki, AK Parti Aydın’da yorgunluğun da ötesinde bir dinginlik içersinde…
AK Parti’deki bu aşırı yorgunluk hali pandemiyle de bağlantılı değil, o da varsa da kanım o ki, geçirdiği süreçle ilgili yapısal bit sorun…
***
Aydın kamuoyu AK Parti’ye gelinceye kadar yerel siyasette “şişeleme ve tıpalama” kavramlarını bilmezdi.
Ta ki, 2009’da rakip partilerden aday olmaları halinde kazanma ihtimali bulunan potansiyeli olan insanların önünü kesmek için AK Parti’den aday adayı olmalarını teşvik edip son kertede başkasını aday gösterene kadar…
Şişeleme ve tıpalama sözcükleri o seçimden kalan bir miras…
Rakip partili bir adayı bu yolla engellemek de siyaseten doğrudur, yanlış değildir.
Ancak bu politikaya iç işlerinizde il, ilçe, kadın ve gençlik kollarını oluşturmada da başvurursanız partinizi kısırlaştırmakla kalmaz ona olan güveni de yok edersiniz.
İşte geçmişte AK Parti Aydın’da bu hatayı yaptı.
Parti büyükleri, ağabeyler yarın karşısına aday çıkacaklardan endişe ettikleri idealist gençlere ya da dıştan katılacaklara kapıyı peşinen kapattılar.
Ne var ki, ama şişeleme, tıpalama metoduyla ama diğer yollardan temizlik yapanların oyunlarının yanlarına kar kaldığı görülmemiştir.
Günü gelince onlar da paketlenerek arşivdeki yerlerini alacaklardır, belki aldılar kendileri de farkında değillerdir.
Aydın’da olan, biten, ne eksik ne fazla budur.
***
Örneği de AK Parti il kongresi…
Tanju Karaçancı da “ben adayım” demeseydi Ömer Özmen’in tek aday olduğu iktidar partisinin kongresinden basının bile haberi olmayacaktı.
AK Parti’yi tabela partisiymiş gibi gösteren biraz da Ömer Özmen’in tek adaylığı…
Çünkü daha önceleri AK Parti birden fazla adayı Ankara’ya çağırır mülakat sonucu içlerinden birini aday belirlerdi.
Bu seçimde Ömer Özmen’in tek adaylığına neden pandemi süreci gösterilebilir. Ancak mülakatlar istenseydi sanal ortamda da yapılabilirdi.
Ömer Özmen hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler Aydınpost editörü Erman Çetin’in 11 Ocak 2021 tarihli yazısına bakabilir.
Benim hakkında fazladan söyleyeceğim Ömer Özmen’in verdiği görüntünün il başkanından çok bir yed-i emin profili olmasıdır.
İkinci belirtmek istediğim konu ise Ömer Özmen’in eğer seçimler erkene alınmazsa 2023’de yapılacak seçimde milletvekilliğine aday olacağıdır.
Diğer aday Tanju Karaçancı ise Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bir şey demediği sürece çekilmesinin söz konusu olmadığını dile getirdi.
Geçmişteki örneklerine bakıldığında Tanju Karaçancı’nın kazanması halinde Genel Merkez tarafından il başkanlığına olumlu yaklaşılacağını düşünenler ise azınlıkta.
Ama sonuç ne olursa olsun, kim nasıl düşünürse düşünsün Tanju Karaçancı’nın bu demokratik eylemi takdiri hak eden bir davranıştır.
***
Basında çıkan haberlere göre kongreye Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve hemşerimiz olan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk katılacaklar.
Ancak Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’un kongreye katılacak olması AK Parti kulislerinde 2023’de Aydın’dan birinci sıra adayı olacağı şeklinde yorumlandı.
Bakanın babası Atilla Koç’un da eski bir bakan olduğu düşünüldüğünde Bakan hakkındaki adaylık yorumları pek de yabana atılacak cinsten bir ihtimal değil.
Bu da Aydın’da 2023’de AK Parti’de siyasetin ateşinin bir hayli yüksek olacağına bir işarettir.
Bir tarafta Mustafa Savaş, Metin Yavuz, Rıza Posacı, Bekir Kuvvet Erim, diğer tarafta Mehmet Erdem, Abdurrahman Öz bir de bunlara Ömer Özmen’i ekleyin liste tamam…
Peki, adaylık hayali kuran, siyasetin hamallığını yapan yeniler ne olacak?
Yanıtı başka bir yazıda…
