İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, '1984-2019 tarihleri arası cari fiyatlarla, terörün hesaplanabilir toplam maliyeti yaklaşık 3 trilyon 722 milyar lira olarak hesaplanmıştır. PKK'dan kaynaklı hesaplanabilir yaklaşık maliyeti ise 3 trilyon 423 milyar liradır' dedi.

Bakan Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı'nın Antalya'daki şube müdürleri toplantısına katıldı. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse, TEM Daire Başkanı Hasan Yiğit, 15 Temmuz'da darbecilerin başından vurduğu Devlet Övünç Madalyası sahibi eski Emniyet  Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan'ın katıldığı toplantıda, terörle mücadeleye yönelik çalışmalar ele alındı.'BESTLER'DE 5 TERÖRİST ÖLÜ ELE GEÇİRİLDİ'Terörü dünyanın en ciddi sorunu, bu konuda Türkiye'yi de dünyanın en kritik coğrafyası olarak tanımlayan Bakan Soylu, Eren Abluka Sonbahar Kış 23 Operasyonu'nda, son gelişme olarak 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Operasyonun devam ettiğini ve teröristlerin tek tek temizleneceğini belirten Soylu, yeni bir haber daha aldığını söyleyerek, Bestler Dereler'de 5 teröristin ölü ele geçirildiğini, şehit olan Korucu Tim Komutanı Nimet Encu'nun kanının yerde kalmadığını kaydetti.TERÖRLE MÜCADELEDE ÜÇ TEMEL BAŞARITEM ekiplerinin terörle mücadelede büyük kahramanlık ortaya koyduğunu, dünyaya terörle mücadelenin nasıl yapılabileceğini örnekleriyle gösterdiğini belirten Soylu, Amerika ve Avrupa'yı, Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberine sürekli odun taşımak ve alevi artırmaya çalışmakla suçladı. Terörle mücadelede başarılan üç temel meseleyi açıklayan Bakan Soylu, "Birincisi PKK, PYD, DAEŞ, FETÖ, DHKP-C, MLKP bütün terör örgütleriyle eş zamanlı mücadele ediyorsunuz. Sadece sınırlarımızda değil; sınırlarımızın dışındaki uzantılarında da ve bu dünya tarihinde görülmemiş bir mücadeledir. İkincisi sadece terörle mücadele edilmedi, terörü besleyen, oluşmasını istismar eden terörizmle de gelişmişlik farkları ve bu ülkeyi geri bırakmaya çalışan bütün unsurlarla da aynı zamanda mücadele ettiniz. Üçüncüsü ise terörist sayısı son 6 yılda bu ülkede 3 binden 105 sayısına gelene kadar hukuk, demokrasi, insan hakları ve insanlığa aykırı hiçbir işlem terörle mücadele ekiplerimiz tarafından gerçekleştirilmemiştir. Yine bunu dünyada gerçekleştirebilecek hiçbir ülke yoktur. Türkiye modeliyle terörle mücadelede nasıl başarılı olunabileceğini ortaya koymuştur" dedi.

'İHA'LARLA GURUR DUYMAYAN HAİNDİR'2016 yılı sonunda İHA'larla ilgili beyanatlarında öyle bir üstünlük sağlayacağı, çarpan etkisi yaratacağı ve terörün hareket edemeyeceği yönündeki sözlerini hatırlatan Soylu, "Geçen 5-6 yıl Türk mühendisleri, Türk şirketleri ve Türk savunma sanayisi, ne noktaya geldiğini bütün dünyaya göstermiştir. Hem de dünyanın ambargolarına rağmen ortaya koymuştur. Dün BAYKAR'da Özdemir Bayraktar Teknoloji Merkezi'nde Türkiye ile gurur duyma imkanını bir kez daha yaşadım. Sıra sıra dizilmiş İHA'lar, dünyanın birçok ülkesi kuyruğa girmiş; 'Biz de alabilir miyiz' müracaatında bulunduğu o tablo, bu ülkenin bir evladı olarak bize ayrı bir gurur vermiştir. Bunu bizim insanımız yaptı. Bununla gurur duymayan haindir; çok net söylüyorum. Hiç payı da yok, parantezi yok. Bununla gurur duymayan hain oğlu haindir" diye konuştu.Türkiye'de huzur ve güven olduğu için 51,5 milyon turist geldiğini, 46 milyar dolar turizm geliri elde edildiğini, 254,2 milyar dolarlık ihracat yapıldığını, 31,5 milyon istihdama ulaşıldığını ve Türkiye'nin bambaşka bir tabloya doğru atım attığını dile getiren Soylu, Türkiye'nin terörle 40 yıldır mücadele ettiğini aktardı.

SOYLU, BİLİMSEL SONUÇLARI AÇIKLADISoylu, terörün maliyeti konusunda alanında uzman akademisyenlerin 1,5 yılı aşkın çalışma sonucu elde ettiği ve İç Güvenlik Stratejileri Başkanlığı'nca koordine edilen çalışmanın bilimsel sonuçlarını da şöyle açıkladı:"Bu çalışmanın neticesine göre; 1984-2019 tarihleri arası cari fiyatlarla, terörün hesaplanabilir toplam maliyeti yaklaşık 3 trilyon 722 milyar lira olarak hesaplanmıştır. PKK'dan kaynaklı hesaplanabilir yaklaşık maliyeti ise 3 trilyon 423 milyar liradır. Niye hesaplanabilir diye ifade ediyoruz. Çünkü silahın, zırhlı aracın, karakolların hesabını yapabiliyoruz ama şehit düşen bir evladımıza elbette bir hesap yapabilmemiz mümkün değildir. Allah muhafaza. Şehit düşen bir öğretmeniz, polisimiz, askerimiz, jandarmamız, korucumuz, kaymakamımızın, bu ülkeye nasıl çocuklar yetiştireceği, onların yokluğunun bedelini, acısını tarif edemiyoruz. Öte yandan bu çalışmanın sonuçlarından çıkan özet şudur; şayet terör olmasaydı; bu parasal maliyetle tahmini olarak 100 adet İstanbul 3'üncü Köprüsü, 100 adet Veysel Eroğlu Barajı gibi ölçekli barajlar, 100 bin kilometre hızlı tren demir yolu, 100 bin kilometre duble yol, 1000 adet HES, 1000 adet orta ölçekli uluslararası havalimanı, 1000 adet 1000 yataklı şehir hastanesi, 1000 adet 100 yataklı hastane, 1000 adet 1000 kişilik kütüphane, 1000 adet 24 derslikli okul bugün hepsi bir arada yapılabilirdi. Bugün bambaşka, uzay üssü olan, dünyaya insanlığı anlatabilen bir ülkeydik. Bize bu belayı saran Amerika ve Avrupa, onlara terör belası sarmayacağız, onlara insanlığı anlatacağız."

SUÇ ÖRGÜTLERİNİN, 'TÜRKİYE'DE KONUŞLANABİLİR MİYİZ' ARAYIŞIİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Başkanlığı Stratejik Araştırmalar Kurulu toplantısında konuştu. Dünyada bazı adaların suç adası haline getirildiğini belirten Bakan Süleyman Soylu, 2017-2018 yıllarında etrafımızdaki suç örgütlerinin, 'Acaba Türkiye'de konuşlanabilir miyiz' diye arayış içinde olduklarını belirterek, "Birçok suç örgütü liderinin Türkiye'ye girmesini engelledik. Birçoğunu da yakaladık ve ülkelerine göç veya adli olarak gönderdik. Bu mücadelemiz devam edecek" dedi.'BİR TEK ŞEYE MÜSAMAHAMIZ YOK'Organize suç örgütlerine yönelik operasyonlardan bahseden Bakan Soylu, şöyle konuştu:"Bir tek şeye müsamahamız yoktur. O da şudur; altını çizerek söylüyorum, hakkıyla para kazanan insanların rızıklarını başka yöntemlerle, cebir, hile, baskı, şantaj, silah veya şiddetle almaya çalışan bütün unsurları yok etmek, bizim bu millete namus borcumuzdur. Kravat takıp 5 yıldızlı otellerde soygun yapmaya çalışanlara tahammülü, bu ülkenin yoktur. Kim olursa olsun, hangi şekilde olursa olsun müsamaha etmeyeceğiz. Türkiye'nin birçok organize suç örgütü yöneticisi ya içeridedir ya da dışarı çıkmak zorunda kalmıştır, kaçmıştır. Alıp getiriyoruz, adalete de teslim ediyoruz, edeceğiz de. Dünyanın neresine giderlerse gitsinler, bir tek şeyi herkes bilmek zorundadır; bu ülkede suç işlenmesini ve suçun üzerinden gelir elde edilmesine tahammülümüz söz konusu değildir. Gereği en sert şekilde yerine getirilir. Birçoğunu yurt dışında yakalattık, teker teker hepsini teslim alıyoruz, almaya da devam edeceğiz, dünyanın neresine giderlerse gitsinler buradaki arkadaşlarımız tarafından takip edilmektedirler."

KAÇAKÇILIK OLAYI SAYISINDA YÜZDE 42 DÜŞÜŞKullanılan teknolojik yöntemlerden örnekler veren ve bu sayede kaçakçılığın Türkiye'nin gerçeği olmaktan çıkarıldığını dile getiren Bakan Soylu, "İçişleri Bakanlığı Veri Merkezi verilerine göre; Doğu ve Güneydoğu'da bulunan 13 ilde, ki bunların 8'inde sınır duvarları tamamlanmıştır, 2'sinde çalışmalar sürüyor. Kaçakçılık olay sayısı 2017-2021 yılları arasında 10 bin 206'dan yüzde 42 azalışla 5 bin 906'ya düşmüştür ve düşüş trendi devam etmektedir. Doğumuzdan terör ve göç yansımalarıyla, batımızdan da organize suç çeteleri yansımasıyla mücadele ediyoruz. Kimse kusura bakmasın, batımızdaki bütün polis teşkilatları kolluk birimleri bizim kurumlarımız kadar güçlü değildir. Balkanlarda çöreklenen organize suç çeteleri, Türkiye'yi de kendilerine ait bir suç alanı haline getirmek istediler. Türk polisi burada kıyasıya bir mücadele verdi. Bazı kalemler sistematik olarak itibarsızlaştırmaya çalışılsa da yaşanan bir-iki hadise üzerinden bu devleti ve kurumlarını siyaset malzemesi yapmaya çalışsalar da gerçekler ortadadır. Bir suç çetesi elemanı veya liderinin ülkeye girmesi başka bir şeydir, bir suç çetesinin o ülkede organize olması, faaliyet yapması başka bir şeydir. Özellikle Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası gibi bir organize suç çeteleri dalgası ülkemizi bir faaliyet alanı haline getirmek istedi, buna müsaade etmedik. Aynı şekilde Kafkas bölgesinden de bir atak oldu, buna da müsaade etmedik" diye konuştu.'550 MAFYA TİPİ ÖRGÜT ÇÖKERTİLDİ'Bugüne kadar 14 yabancı organize suç çetesinin liderini yakalayıp sınır dışı ettiklerini dile getiren Bakan Soylu, şu bilgileri verdi:"5'inin de sınır dışı işlemleri devam etmektedir. 2016'da çökertilen mafya tipi organize suç örgütü sayısı sadece 5'ti. Bu sayı 2022'de 133'e çıkarak son 7 yılın en yüksek seviyesine geldi. 2016'da organize suç örgütlerine karşı düzenlenen operasyon sayısı 124 iken, 2022'de 488'e yükseldi. 2016'dan 31 Aralık 2022'ye kadar yapılan çalışmalar neticesinde 41'i ulusal, 16'sı bölgesel, 493'ü yerel, toplam 550 mafya tipi suç örgütü çökertilmiştir. Bu arkadaşlarımızın başarısıdır" dedi.2023'TEKİ MAFYA ALT GRUPLARI TEHDİDİ2023 yılı için KOM ekiplerine bir tehdit ve tehlike konusunda uyarıda bulunmak istediğini belirten Bakan Soylu, "Şimdi Türkiye'deki organize suç çetelerinin bir bölümü içeride, bir bölümü dışarıda. Oradan Türkiye'ye operasyon yapmaya çalışanlar var. Bunlar kendilerine ait bulabilecekleri bir suç örgütü lideri bulamadıkları için, alt yerel gruplarla iş birliği yapmaya çalışıyorlar. Size tavsiyem, Türkiye'de bu bağı kesmeniz lazım, yani Türkiye'de herhangi bir fırsat bulamadığı için yurt dışında olan ve Türkiye'de birtakım yerel suç örgütlerine iş yaptırmaya çalışan bu bağı kesmeniz lazım. Sevilmeye, var olmaya çalışan hiçbir yerel suç örgütü veya mafya örgütlerine fırsat vermeyeceksiniz. Üzerine daha fazla gitmeniz, kafasını ezmeniz lazım, çok net söylüyorum. Bu 2023'te bizim için var olan bir tehdittir ve bu tehdidi elbette göz ardı edecek değiliz. Tam da bu tehdide yönelik mücadelemizi aynı anlayışla devam ettirmeliyiz" diye konuştu.'OPERASYONLARI VE KURUMLARI İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR'Karşılık bulmayacağını bilmesine rağmen bir çağrı yapmak istediğini de söyleyen Bakan Soylu, şöyle konuştu:"Her şeyi siyaset malzemesi yapan insanlara sesleniyorum. Batılı ajanlar, ajanslardan aldığı akılla beraber, bu ülkenin köklü kurumlarını itibarsızlaştırarak, hükümeti hedef aldığını zannedenlere sesleniyorum. Bu kurullar, bu polisler, bu jandarma elbette bu ülkenin güvenliği için hem milletimize hem bugünümüz hem de yarınımıza lazımdır. Siyaset sahnesinde bize zaten her türlü iftirayı atıyorsunuz. Bari bu kurulları, polisimizi, jandarmamızı, askerimizi rahat bırakın, bu insanlarımızın emeğiyle oynamayın. Şimdi yeni bir moda çıktı; biz ne zaman böyle büyük bir operasyonun haberini versek, arkasından 'Kimse tutuklanmadı, yakalanan madde az mıydı, çok muydu' diye bir tartışma başladı. Bu operasyonları ve bunu yapan kurumları yalanla itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Siz kimin tarafındasınız, devletin mi organize suç örgütlerinin mi? Organize suç örgütlerinin karşısında devleti küçük düşürmeye çalışmak, üstelik gerçekleri çarpıtarak bunu yapmak elbette ki hastalıklı bir kafanın tezahürüdür. Yakalıyoruz, tutukluyoruz, gözaltına alıyoruz ama bunları mutlu edemiyoruz. İki fotoğraf karesi üzerinden bize her türlü iftirayı atanlar, kendileri bugün organize suç örgütlerinin avukatlığını yapar hale gelmişlerdir. Ne polisimizin, ne jandarmamızın, ne askerimizin, ne korucumuzun, ne Mehmetçiğimizin, ne kahraman evlatlarımızın hakkını kimseye yedirmeyiz. Bedeli ne olursa olsun. Sabahtan akşama kadar bizim arkadaşlarımız her türlü riski alıp, mücadele edecekler ve bu ülkede 1 liralık hırsızlığın ümüğüne çökecekler. Ondan sonra, 'Siz uyuşturucu kaçakçılığıyla, cari açığı kapatmaya çalışıyorsunuz' diye dünyanın en büyük iftirasıyla karşı kalacağız. Kim yapıyor, buradaki arkadaşlarım mı yapıyor, biz mi yapıyoruz, kim yapıyor bu cari açıkla uyuşturucu kaçakçılığını yapanlar? Kim kazanıyor? Kim nereye koyuyor bu parayı? Bizim namusumuz sizin 5 paralık iftiranızın muhatabı mıdır? Böyle bir şey söz konusu mu? Cumhuriyet tarihinin en başarılı operasyonlarını gerçekleştirdik."