Gümrük ve Ticaret Bankanı Hayati Yazıcı, toplumun genelinin kürtaj yasağı istediğini savundu, ancak tecavüz bebekleri için istisna getirilebileceğini ifade etti. Rize'de temaslarda bulunan Yazıcı, bir grup gazeteciye, kürtaj ve sezeryan tartışmasını değerlendirdi:

BAŞBAKAN'A HAK VERİRLER

Sezaryen ve kürtaj tartışmalarına yönelik karşı görüşler eleştiri değil acziyettir. Başbakan gerekçe ve argümanları ortaya koyuyor. Genç nüfus bir ülkenin en büyük gücüdür. Doğum sayıları düşünce 2030'larda tam tersi duruma dönüşür. Bunu dikkate alan yönetimi ve Başbakan'ı alkışlamak lazım. Eleştirenler, birkaç yıl sonra 'Başbakan haklıymış' diyecek. Birkaç gün önce ikinci torunum zorunluluk nedeniyle sezaryenle dünyaya geldi.

YASAĞA DESTEK VAR

Akşam gazetesinden Deniz çiçek'in haberine göre; Türk toplumunun geneli, kürtaja ilişkin yasaklayıcı düzenlemeden, yani neslin korunmasından yana. Hayattaki bir varlığın anne karnında olması ile yer yüzünde olması arasında bir fark olmaması lazım. Dış dünyaya çıkmış olanı öldüremiyorsan, kafesin içindekini de öldüremezsin. Bu mantıkla bakmak lazım. Bunun (hamile kalmamanın) bir önlemi var, onu da nasıl yapıyorsa yapsın, iki kişi arasında. Ama eğer onun varlığına sebep oluyorsan, artık o insandır. Tabii ki burada tecavüzle oluşan bebekler için istisnai durumlar getirilebilir.

TÜZÜĞE 3 DÖNEMİ BEN YAZDIM
Bir partide 3 dönem sınırlaması Türk siyasinde ilk defa olacak. O zaman seçim dönemleri 5 yıl olduğu için 15 yıl hesaplandı. Tüzüğü ben yazdım, karşı da çıkmadılar. Merkez yoklamasıyla adaylık konusunda kısıtlayıcı başka bir madde vardı, bu maddeyi 2003'te değiştirdik. 'Öteki madde de kalkar daha 15 yıl var' dendi, ama 15 yıl su gibi akıp geçti. '3 dönemi bitenler ne yapacak' deniyor. Boşta kalmayız. Koridor avukatlığına dönmem ama müşavirlik işi yapabilirim. Yarıda kalmış doktoram var İstanbul Hukuk Fakültesi'nde. Tez aşamasında kalmıştım. Geçen yıl çıkardığımız aftan faydalandım.