Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Daha müreffeh ve daha güçlü bir Türkiye için Türkiye yüzyılına kararlı adımlarla ilerlediğimizi tam bir inançla ifade etmek istiyoruz.Türkiye ekonomi modelinin temel araçlarının TL tasarruflarının özendirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi olarak belirlemiştik. Dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeyi hedefledik.

2022 yılında TL tasarruflarını artırmak, finansal istikrarı güçlendirmek ve finansal değeri artırmak üzere başta KKM olmak üzere birçok yeni adımı devreye aldık. Böylece kısa bir sürede döviz tevdiat hesaplarında cumhuriyet tarihindeki en büyük düşüşe imza attık.

Finansal istikrarın güçlendirilmesi TL’nin reel olarak değer kazanmasını da beraberinde getirmiştir. TL’ye olan cazibeyi artırmak için 6.6 milyar liraya ulaşan gelire endeksli senet ihraç ettik. DİBS ile stopaj indirimi yaptık.

Finansal sistem dışındaki atıl tasarrufun finansal sisteme dahil edilmesi amacıyla Darphane Altın sertifikalarına bireysel yatırımcılarımız ilgi gösterdi. Bugün de 10 tonluk 2. altın sertifikası ihracına çıkıyoruz.

 2022 yılında altın rezervlerimizin 129 ton artırılmasına katkıda bulunduk. Brüt rezervlerimizin de 129 milyar dolar ile son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasına katkı sağladık. Brüt rezervlerin 2022 yılında 18 milyar dolar artış kaydetmesinde KKM hesaplarının 1.47 trilyon TL’ye ulaşması, 11 milyar dolar tutarında eurobond ihracı yapmamız etkili olmuştur.

BORSA İSTANBUL'A 40 YENİ ŞİRKET

Son 1 yılda borsa şirketlerinin piyasa değeri yüzde 184 artışla 6.2 trilyon liraya ulamıştır. Halk arzları vergisel olarak teşvik ederek şirketlerimizin 19.3 milyar liralık ek finansmana erişimine imkan sağladık. Böylece, 2022 yılında 40 yeni şirket Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı.

BES HAKKINDA

Bireysel Emeklilik Sistemini de hızla büyütüyoruz. Ülkemizde özel tasarrufların yükseltilmesi hedefi doğrultusunda 2022 sonunda, Otomatik Katılım Sistemi dahil Bireysel Emeklilik Sistemindeki toplam fon büyüklüğü yüzde 76 artışla yaklaşık 430 milyar TL’ye ulaşmıştır.

18 yaşından küçüklerin BES’e dâhil edilebilmesi ve 2022 yılı Ocak ayında yürürlüğe giren yüzde 30 Devlet katkısı uygulaması neticesinde 2022 sonunda, toplam katılımcı sayısı 1,3 milyon artışla yaklaşık 15 milyon kişiye ulaşmıştır.

"KATILIM EKOSİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYORUZ"

Sigortacılığın diğer bir alanı olan Türk Katılım Reasürans AŞ’yi kurmak suretiyle katılım ekosistemini daha da güçlendiriyoruz.Türk Katılım Reasürans AŞ’nin yurtdışı katılım sigortacılığıyla entegrasyonunu artırıyoruz. Katılım esaslı fonların özel emeklilik sistemindeki payının artırmasını destekliyoruz.

ETKİN BORÇLANMA POLİTİKASI

Bahsettiğim TL cinsi tasarrufların çeşitlenmesine ilaveten, stratejik ölçütlere dayalı ve etkin borçlanma politikaları sayesinde kamu borç yönetimi alanında da önemli kazanımlar elde ettik.

2022 yılında bir önceki yıla göre iç borçlanmanın ortalama vadesini 17 ay uzatarak 70 aya yükselttik; maliyetini ise 14,9 puan azaltarak yüzde 10,7’ye düşürdük.

FİNANSMAN KOŞULLARI SIKILAŞIYOR

Küresel finansman imkanlarının sıkılaştığını ve dünyada faiz oranlarının arttığını eminim takip ediyorsunuzdur. Uluslararası sermaye piyasalarındaki gelişmekte olan ülke ihraçlarının bir önceki seneye göre neredeyse yarıya düştüğü 2022 yılında, bizler, hedeflediğimiz 11 milyar dolar tutarında yurtdışı tahvil ihracını başarıyla tamamladık.

Böylece, zorlu piyasa koşullarında en yüksek ihracı gerçekleştiren gelişmekte olan ülke olmayı başardık.

ULUSLARARASI KURULUŞLARDAN DA FİNANSMAN SAĞLAMAYA DEVAM ETTİK

Vatandaşlarımızın yaşam kalitesini iyileştiren ve kritik önem taşıyan kamu projeleri için uluslararası kuruluşlarla yakından çalışmaya devam ediyoruz. Dünya Bankası, çeşitli uluslararası finans kuruluşları ve ticari bankalar vasıtasıyla 3,5 milyar dolarlık yurtdışı finansman temin ettik

ULUSLARARASI GÖRÜŞMELERE ÖNEM VERDİK

Küresel finansal koşulların sıkılaştığı böyle bir dönemde ülkemize yönelik uluslararası yatırımların artırılmasında, birçok ülkeden mevkidaşlarımız ve uluslararası kuruluşların üst düzey yetkileriyle bir araya gelerek Türkiye Ekonomi Modeli ve ülke ekonomimiz hakkında bilgi vermemiz önemli oranda etkili olmuştur. Toplantılarımızı büyükelçiliklerimizde ve uluslararası kuruluşlarda yaptığımızı sizlere hatırlatmak isterim.

HAZİNE DESTEKLİ KEFALET SİSTEMİ VE SELEKTİF KREDİ YAKLAŞIMI

Modelimizin önemli sacayaklarından biri olan selektif kredi anlayışıyla ve Hazine Destekli Kefalet Sistemiyle 116 milyar lira kredi imkânı oluşturduk.

TİCARİ KREDİ BÜYÜMESİNE ÖNCELİK VERDİK

Selektif kredi yaklaşımımızın bir sonucu olarak imalat sanayi öncülüğünde kullandırılan ticari kredi büyümesi 2021 yılının 25 puan üzerine çıkarak yüzde 36,1 seviyesine ulaşmıştır.

BANKACILIK SEKTÖRÜMÜZÜN SAĞLIKLI BÜYÜYEN BİLANÇOSU

Bu yüksek tutardaki ve orandaki ticari kredilerimizi güçlü bankacılık sektörümüz sayesinde işletmelerimize sağlıyoruz.

BANKACILIK SEKTÖRÜMÜZÜN GÜÇLÜ SERMAYE YAPISI VE DÜŞÜK TAHSİLİ GEÇİKMİŞ ALACAK ORANI

Malumunuz, bankacılık sektörümüzün sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 19,3 ile yüzde 8 olan yasal asgari oranının oldukça üzerindedir.

Yabancı para net genel pozisyonu kaynaklı kur riski bulunmayan sektörün tahsili gecikmiş alacak oranı da 2022 yılında azalmaya devam ederek yüzde 2,2 gibi oldukça düşük bir seviyede gerçekleşmiştir.

Ülkemizdeki bankaların Tahsili Gecikmiş Alacak oranının diğer gelişmekte olan ülkelerden daha düşük bir seviyede olduğu bilgisini de sizlere paylaşmak isterim.

DENGELİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME

TL cinsi tasarrufları çeşitlendirerek, yatırım ortamını iyileştirerek ve selektif kredi sağlayarak; Türkiye Ekonomi Modelimiz ile daha dengeli, daha sürdürülebilir ve daha güçlü büyüyoruz. Büyüme potansiyelimizin artması açısından önem arz eden makine ve teçhizat yatırımlarında kesintisiz büyüme süreci 12 çeyreğe çıktı.

2022 yılında küresel pazarlardaki yavaşlama ve paritenin olumsuz etkilerine rağmen ihracatımız 254,2 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. 2022 yılının ilk üç çeyreğinde gerçekleşen büyümenin yüzde 60’ı makine ve teçhizat yatırımları ile net ihracattan kaynaklanmıştır.

MAKİNE VE TEÇHİZAT YATIRIMLARI DİĞER ÜLKELERE GÖRE DAHA YÜKSEK

Ülkemizdeki makine-teçhizat yatırımları salgın öncesine göre yaklaşık yüzde 68 artarken, ABD ve Avrupa Birliği’ndeki artış sınırlı düzeyde kalmıştır.

Makine teçhizat yatırımlarında dünyadan ayrışan Türkiye, 9 çeyrektir aralıksız büyüme performansıyla da dünyadan pozitif ayrışmaktadır.

2022 yılının ilk üç çeyreğinde kaydettiğimiz yüzde 6,2’lik güçlü ve dengeli büyümeyle G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduk.

Biz bu yüzde 6,2’lik büyüme oranını küresel ekonominin zorlu bir dönemden geçtiği ve küresel resesyon riskinin giderek yükseldiği bir dönemde gerçekleştirdik.

2022 yılında küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü revize edilirken Türkiye’nin büyüme tahmini yukarı yönlü revize edilmiştir.

2022 yılının ilk üç çeyreğinde ülke ekonomimizin performansını diğer ülkelerle kıyasladığımızda çok berrak bir tablo ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde Çin bizim yarımız; ABD ve Almanya ise yarımızdan da düşük bir oranda büyüme kaydetmiştir.

Yüksek büyüme performansımızın etkisiyle 2022 yılında kişi başına gelirimiz 10 bin dolar seviyesini aşacağını öngörüyoruz. Ki bu, Orta Vadeli Program tahmininizin de üzerindedir.

2023 yılında da kişi başına gelirimiz inşallah daha da yükselerek 12 bin doların üzerine çıkacaktır.

Türkiye Ekonomi Modelimiz ile büyümede kırdığımız rekorları sağlam bir zemin üzerine inşa ediyoruz. Bu zeminin önemli bir parçası üretimdir. Nitekim sağladığımız desteklerle sanayi katma değerinin GSYH’deki payı da önemli artış kaydetti. Bu oran 2022 yılının ilk üç çeyreği itibarıyla yüzde 27’yi aşmış durumdadır.

Salgın öncesine göre üretimimizi yüzde 20 artırdık. Bu üretim artışı AB’nin 5 katına, ABD’nin ise 7,5 katına tekabül etmektedir.

Salgın döneminde küresel tedarik zincirlerinde yaşanan sorunları avantaja dönüştürerek üretimdeki başarımızı ihracat artışlarıyla taçlandırıyoruz.

Rusya-Ukrayna Savaşıyla birlikte oluşan tüm kötümser beklentilere rağmen, bacasız sanayide de tarihi zirveleri görüyoruz. Turizmde en yüksek performans kaydettiğimiz 2019 yılında turizm gelirimiz 39 milyar dolar iken, 2022 yılında 51,5 milyon ziyaretçi ile 46 milyar dolar gelir elde etmeyi bekliyoruz.

Rekor tazeleyen ihracat ve turizm gelirleri sayesinde 2022 yılı Kasım ayı itibarıyla enerji ve altın hariç cari fazla 2021 yılına kıyasla 14,3 milyar dolar iyileşerek 51,3 milyar dolara ulaştı. Enerji fiyatlarındaki normalleşmeyle birlikte enerji ve altın dahil cari işlemlerde de tatmin edici rakamlara ulaşacağız.

ENFLASYON OVP TAHMİNLERİMİZİN ALTINDA

Küresel emtia fiyatlarındaki artış, 2021 yılı sonundaki kur hareketi ve tedarik zincirlerindeki kırılmaların sonucunda maalesef 2022 yılını yüksek bir enflasyon ile geçirdik.

Diğer taraftan, 2022 Kasım ayında düşüşe başlayan enflasyonun bu eğilimi Aralık ayında artarak devam etti. Böylece, yılsonu tüketici enflasyonu OVP’de hedeflediğimiz rakamın da altında gerçekleşerek yüzde 64,3 oldu. 2023 yılında enflasyondaki düşüş devam edecektir.