Çavuşoğlu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti tarafından (AGC) Su Otel'de  düzenlenen "2017 Yılı Basın Ödülleri ve Hasan Özkay Fotoğraf Yarışması" ödül  töreninde, her sivil toplum örgütünün hem üyelerinin menfaatlerini koruması hem  de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söyledi.

Antalya Gazeteciler Cemiyetinin bu konuda başarılı çalışmalar  yürüttüğünü, cemiyetin her alanda aktif faaliyet gösterdiğini ifade eden Bakan  Çavuşoğlu, zaman zaman diplomaside, uluslararası ilişkilerde cemiyetin  çalışmalarını yakından takip ettiklerini kaydetti.

Törende Azerbaycan Milletvekili Ganira Pashayeva'ya da ödül  verileceğini ancak kendisinin küçük bir operasyon geçirdiği için törene  katılamadığını dile getiren Çavuşoğlu, Pashayeva'nın da hem gazeteci, hem  milletvekili olduğunu bildirdi.

Dünyanın her yerinde çeşitli gelişmeler yaşandığını aktaran Mevlüt  Çavuşoğlu, kendisinin de gece gündüz yoğun bir şekilde diplomasi trafiği  yaşadığını ifade etti.

Dünyadaki gelişmelere bakıldığında basının ve sivil toplum  örgütlerinin görevinin daha da önem kazandığına işaret eden Çavuşoğlu, şunları  söyledi:

"Bir tarafta ekonomik gelişmeler yaşanırken, diğer tarafta çok  taraflılık, etkin çok taraflılık, milliyetçilik, ırkçılık, yabancı düşmanlığı,  İslam düşmanlığı yaşandığını görüyoruz, hoşgörüsüzlüğü görüyoruz. Dünya savaşı  olmamasına rağmen 70 milyona yakın insan evini terk etmek zorunda kaldı.  Mültecilerin sorunları ayrı bir konu, neden ülkelerine terk ettikleri ayrı bir  konu, denizin ortasında yaşadıkları ayrı bir konu, ulaştıkları ülkelerde  karşılaştıkları durum da ayrı bir konu. Göçmen sorunları 'insanlık suçu' haline  geldi. Bugün Avrupa'da ve Batı'da görüyoruz ki basın, siyasetçilerden de daha  radikal olmaya başladı. Bundan bir kaç yıl önce bir ülkeden bir ülkeye geçmeye  çalışırken göçmene çelme takan kameramanı o gün eleştiren basın mensubu sayısı  çoktu ama bugün böyle bir olay olsa eleştiren kadar alkışlayan da var. Bu noktaya  nasıl geldik?"

Basının rolünün de sorgulanması gerektiğine işaret eden Bakan  Çavuşoğlu, siyasetçilerin ideolojinin kurbanı olabildiklerini, partisinin  ideolojisi için terör örgütünü destekleyebildiğini ancak basının objektif olması  gerektiğini vurguladı.

"BİZ HİÇBİR ZAMAN VANDALİZME DESTEK VERMEDİK"

Yoğun ve aktif bir diplomasi yaşandığını dile getiren Çavuşoğlu, bir  taraftan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yükünü almaya  çalıştıklarını, bir taraftan da onun liderliğinde tüm dünyada Türkiye bayrağını  dalgalandırdıklarını kaydetti.

Uluslararası örgütler nezdinde etkin olmaya çalıştıklarını, ikili  ilişkileri güçlendirdiklerini anlatan Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Çatışmaların önlenmesi, savaşların durdurulması, gözyaşının dinmesi  gibi Suriye dahil her alanda varız, özellikle barış için arabuluculuk, ki bugün  çok önemli. Medeniyetler arası ittifak gibi inisiyatifleri eş başkanlığı yaparak  tüm dünya insanlığına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu bizim dış politikamızın  Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti kurarken 'Yurtta sulh, cihanda sulh' dediği  gibi, girişimci ve insani bir dış politika izliyoruz. Çifte standarttan uzak."

"FRANSIZ POLİSİNİN KULLANDIĞI AŞIRI GÜÇ GERÇEKTEN İBRETLİKTİR"

Çavuşoğlu, konuşmasında Fransa'da yaşanan olaylara da değindi.

Bugün 1200 kişinin tutuklandığını dile getiren Bakan Çavuşoğlu, şu  değerlendirmelerde bulundu:

"Biz hiçbir zaman vandalizme destek vermedik. Bizde vandalizm olduğu  zaman o ülkelerin çok güçlü bir şekilde, basınıyla, sivil toplum örgütüyle,  siyasetçileriyle destek verdiğini gördük. Her gün Türkiye gündemde oluyordu ama  bugün Fransa'da yaşananlar olabilir, gösteriler de olabilir ama gösterilerin de  aşırıya kaçtığını yer yer görüyoruz. Vandalizme karşıyız ama Fransız polisinin  kullandığı aşırı güç gerçekten ibretliktir. Aşırı gücün karşısında Avrupa  Birliği'nin ve Avrupa ülkelerinin tutumu da ibretliktir. Basının da tutumu bu  anlamda tam bir felakettir. İşte biz buna 'çifte standart' diyoruz. İşte biz buna  iki yüzlülük diyoruz. Batı buna ne diyor, 'Dayanışma' diyor. Ne için 'Dayanışma  o' diyor, 'Avrupa Birliği'nin üyesi' diyor, 'komşumuz' diyor. 'Dayanışma  göstermemiz lazım' diyor."

Dayanışmanın bir ülke, bir toplum, bir ulus zor durumda kaldığı zaman  ona destek vermek için gösterildiğine işaret eden Çavuşoğlu, Avrupa'nın kendi öz  değerlerine, standartlarına aykırı politikalar olduğunda Türkiye eleştiriliyorsa,  bugün Fransa'nın da eleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

"AVRUPA KITASI TÜM DÜNYA İLE KIYASLADIĞIMIZ ZAMAN YİNE DE DÜNYANIN EN İSTİKRARLISI"

"(Dayanışma) diyerek gözünü kapatırsan, susarsan, hatta destek olmaya  çalışırsan, bizim de buna 'Çifte standardın ta kendisi, iki yüzlülüğün en hası'  deme hakkımız vardır, bunu da açıkça söylüyoruz." diyen Mevlüt Çavuşoğlu,  Avrupa'daki olayların da bir an önce durması temennisinde bulundu.

Bu ülkelerin istikrarının Türkiye için de önemli olduğunu anlatan  Çavuşoğlu, "O ülkelerin ekonomisinin zarar görmesini de istemeyiz. Biz de bu  kıtanın içinde yaşıyoruz. Sorunlar var, doğru. Rahatsız olduğumuz konular da var  ama içinde bulunduğumuz Avrupa kıtası tüm dünya ile kıyasladığımız zaman yine de  dünyanın en istikrarlı, en güvenli ve de ekonomik olarak en kalkınmış kıtasıdır.  Böyle kalmasını ve daha da ileriye gitmesini isteriz, bizim de yararımızadır."  diye konuştu.

Törende, Bakan Çavuşoğlu'na golf kıyafetli fotoğrafı da hediye edildi.