Münih Güvenlik Konferansının "Suriye Savaşı: Strateji mi Trajedi mi?" paneline katılan Bakan Akar, burada yaptığı konuşmada; Türkiye'nin Suriye'deki asıl amacının, Türkiye-Suriye sınırının, Türk halkının güvenliği sağlamak ve bölgedeki YPG varlığından kurtulup Türkiye'deki mültecilerin evlerine geri dönmesini sağlamak olduğunu, YPG ve PKK arasında bir fark olmadığını, Türkiye'nin Kürtlerle hiçbir probleminin olmadığını, YPG'nin Kürtleri temsil etmediğini ve Türkiye'nin güney sınırında bir terör koridoru oluşturulmasına asla izin verilmeyeceğini, ABD çekildikten sonra bölgede bir güç boşluğunun olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini, İdlib'de Türkiye'nin önceliğinin sivillerin zarar görmemesi olduğunu, İdlib'de durumun karmaşıklığı dolayısıyla dikkatli bir şekilde hareket edildiğini, ÖSO'nun bölgedeki radikal gruplardan kurtulmada Türkiye'ye yardımcı olduğunu, Rusya ile varılan anlaşma sayesinde Türkiye, Avrupa ve hatta ABD'ye doğru uzanabilecek yeni bir mülteci akımına engel olunduğunu, Afrin, Azez ve Cerablus'ta olduğu gibi İdlib'in de temizleneceğini ve burada yaşayan insanların da evlerine döneceğini, toplamda 300 bin kişinin Türkiye'nin temizlediği bölgelerde evlerine döndüklerini, ifade etti.