”12 Eylül ile mi hesaplaşacaksınız yoksa 30 yıl öncesinden başlayan bir sosyal şiddetin yarıda kaldığına inanarak, ülkücüleri tekrar muhatap alıp ülkücülere saldırıyı sürdürecek misiniz? Buna bütün sol gruplar karar vermeli, bütün devrimciler karar vermeli ve oyuna gelmemelidir” dedi.

Bahçeli, partisinin internet televizyonu ”Alptürk TV”nin yayına
başlaması dolayısıyla düzenlenen törende, basın mensuplarının gündeme ilişkin
sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun, 12 Eylül darbesine ilişkin davanın başladığını ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Eylül referandumuna destek vermeyen MHP’nin
davaya müdahil olmasını eleştirdiğini ifade ederek, bu konudaki değerlendirmesini
sorması üzerine, Bahçeli şunları söyledi:

”Sayın Başbakan çok sık konuşuyor. Her konuşmasında da yeni yanlışlar
üzerinde ısrarla duruyor. MHP’nin, 12 Eylül referandumuyla kendilerinin önermiş
olduğu anayasa değişikliğine karşı ’hayır’ kampanyasını sürdürerek görüşünü
ortaya koymasını bir siyasi kurum olarak, bir demokratik hak olarak
algılayamıyor. Şimdi ise sözde başlatılmış olan bir yargının sonucunu henüz
görmeden, mahkemenin ön kararlarının ne olduğu henüz belli olmadan, tanıklarının
sandalyeye oturması dahi mümkün olmayan bir günde hemen ’hayır’ kampanyasını
yürütenlerin bir mahcubiyet içerisinde buraya katkı sağlamak için müdahil olarak
başvurularını eleştiriyor. Bu çelişki bizde değil, zannediyorum Sayın Başbakanın
zihni bir çelişkisidir. İnşallah bu çelişkiden kendisini kurtarır.”

12 Eylül ile hesaplaşma gününde dikkat edilmesi gereken bazı konular
olduğunu da belirten Bahçeli, MHP’nin ve ülkücülerin davaya 12 Eylül’ün acılarını
çekmiş bir kesim olarak müdahil olmaya karar verdiğini ve başvurularda
bulunulduğunu kaydetti.

Bahçeli, şöyle devam etti:

”12 Eylül’ün hesabının görülecek olduğu bir mahkeme alanında dün bir şov
yapılma gayreti içerisine girilmiş ve oraya müdahil olarak gelenler arasında 30
yılın hesabını yeniden görme ihtiyacıyla bir müdahale yapılması gibi bir yanlışın
içerisine girilmiştir. Şimdi herkes açıkça kararını verecektir. 12 Eylül ile mi
hesaplaşacaksınız yoksa 30 yıl öncesinden başlayan bir sosyal şiddetin yarıda
kaldığına inanarak ülkücüleri tekrar muhatap alıp ülkücülere saldırıyı sürdürecek
misiniz? Buna bütün sol gruplar karar vermeli, bütün devrimciler karar vermeli ve
oyuna gelmemelidir.

Bugünkü Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’de her şeyi kaşıyor. 12 Eylül
ile hesaplaşmayı, 30 yıl öncesinin olaylarını yenileyerek yeniden bir kaşınmaya
ve çatışmaya fırsat verebilecek bir hatayı tahrik eden unsur olarak görmeli ve
algılamalılar. O sebepten dolayı MHP’nin ve ülkücü camianın ’12 Eylül ile
hesaplaşacağım’ diyerek oraya gelmiş, pankartlar açmış, fotoğraflarla süslenmiş
olan bir zihniyet tekrar karşısına milliyetçi, ülkücü hareketi almak istiyorsa bu
onların bileceği iştir.”

-Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın sözleri-

Bahçeli, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, Uluslararası Yargı
Reformu Sempozyumu’ndaki sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine,
Kılıç’ın sözlerini olumlu bulduğunu söylediğini ifade etti.

Bahçeli, şöyle dedi:

”Bu olumlu görüşün arkasında durmasında yarar vardır. Diğer yargı
organlarının başkanları da Anayasa Mahkemesi Başkanı ile aynı görüşü paylaşarak
yargının siyasallaşma sürecini durdurmaları hali Türkiye için çok hayırlı bir
olay olarak tarihe kayıt düşülebilir.”

Bir başka soru üzerine de Bahçeli, Türk federasyonlarının düzenlediği
kurultaylara katılmak üzere Avusturya ve Fransa’ya bir ziyaret
gerçekleştireceğini, bu ziyareti daha önce de yaptığını kaydetti.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, ”Fransa’da özel bir açıklamanız olacak mı?”
sorusunu da ”Onu Fransa’da yapalım. Burada yaparsak gitmeye gerek yok” yanıtını
verdi.

-”Erdoğan’ın oyununa düşüyorlar”-

12 Eylül Davası’ndan bahsederken, ”sözde dava” ifadesini kullandığı
hatırlatılarak, davanın sonucuna ilişkin beklentisi sorulan Bahçeli, şöyle
konuştu:

”Geçici 15. maddeyle alakalı olarak anayasa değişikliklerinin TBMM’de
görüşülmesi sırasında bu değişiklikle, geçici maddenin metinden çıkarılmasıyla,
12 Eylül’ü yapanlardan hesap sorulmasının mümkün olamayacağı düşüncesini ileri
sürmüştük. Bunun gerçekleşebilmesi için de zaman aşımı kavramını gündeme getiren
bir önergeyi arkadaşlarımız vermişlerdi. Şimdi buna rağmen zannediyorum ’Neden
hala dava açılmadı? Geçici 15. madde kaldırıldı, fakat mahkemeler başlamadı’
baskısından etkilenerek bugün Ankara’da, 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir süreç
başlatılmıştır. Bu sürecin sonucunu görmek lazımdır. Bizim işaret etmek
istediğimiz nokta budur. Sadece yaşları 90’ı aşmış olanlarla değil, 12 Eylül ara
rejiminde ister talimatla ister istekle zulüm ve işkence yapmış kim, kişi olarak
veya kademe olarak, varsa hepsinden hesap sorulabilecek bir mahkemeyi
arzuladığımızı ifade ediyoruz.

En büyük acı ve mağduriyeti çekmiş olan MHP olarak, milliyetçi ülkücüler
davasının müdahil olarak o mahkemede bulunmasını arzuluyoruz ki gelişmeleri
yakından görebilmek ve değerlendirebilmek için ama esas üzerinde durmak istediğim
konu; oraya müdahiller gelirken geçmişin, 30 yılın bazı bölümlerini ele alarak
’şunlardan şöyle hesap sorulacaktır’ diye olayı saptırmak isteyenler hattı
zatında Recep Tayyip Erdoğan’ın bir oyununa düşüyorlar. Bu da sol anlayışa
yakışmıyor gibi geliyor bana.”