Bakan Bağış, katıldığı bir televizyon programında Türkiye-AB ilişkileri ve Rumların AB dönem başkanlığı konularında açıklamalarda bulundu.

Bağış, programda AB ile müzakerelerde durağan bir sürece girildiğinin belirtilmesi üzerine, kendilerinin sürece odaklandığını, sonucun çok da önemli olmadığını söyledi.

Müzakere edilebilecek 33 fasıldan 13'ünün açıldığını, geri kalan 20 fasıldan 17'si üzerinde siyasi engel olduğunu ve Türkiye'nin istese de bu fasılları açamayacağını belirten Bağış, "Engeller kalkarsa bir yıl içinde 12 faslı, iki yıl içinde ise 15 faslı açabilecek noktadayız şu aşamada. Biz istersek 2015'e Türkiye'yi AB standartlarında bir ülke haline getirebilecek bir konumdayız" diye konuştu.

Bazı AB ülkeleri yöneticilerinin Türkiye'ye yönelik tutumlarının sorulması üzerine de Bağış, "Şu anda Avrupalılar duygularıyla mantıkları arasında sıkışmış durumdalar Türkiye konusunda. Mantıkları Türkiye'nin üye olması gerektiğini onlara çok net söylüyor. Rakamlar söylüyor, ekonomik parametreler söylüyor, Türkiye'nin bölgedeki yaptırım gücü söylüyor, Türkiye'nin Avrupa'ya katkıları, olası potansiyeli, pazar payı, hepsini söylüyor. Ama duygularında hep bir ötekileştirme var. İnançlarımızdan dolayı, kültürümüzden dolayı, farklı yaklaşımlarımızdan dolayı, hep bir yerde bir şey takılıyor. O ön yargıları aşabilmek için bizi daha iyi tanımaları lazım" dedi.

Bu yılın ilk 6 ayında Türkiye ekonomisi yüzde 10,2 büyürken, Türkiye'ye yapılan yabancı yatırımın yüzde 92'sinin AB üyesi ülkelerden geldiğini belirten Bağış, son 3 yıldır Türkiye'de en çok yatırımı olan Avusturya'nın, AB sürecinde Türkiye'ye en çok engel çıkaran ülkelerden biri olduğunu söyledi.

AB sürecinde Türkiye'ye yolun birden bire açılacağına inandığını vurgulayan Bağış, her geçen gün Türkiye'nin Avrupa'ya olan ihtiyacı azalırken Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacının arttığını ifade etti.

Türkiye'deki yabancı yatırımın yüzde 85'inin Avrupa'dan geldiğini anlatan Bağış, "Avrupalılar kemer sıkarlarsa bizim ihracatımızı etkileyecek. Onun için onların sorunu bizi ilgilendirmez deme lüksümüz de yok. Onları uyarmak bir yerde görevimiz. Çünkü benim sanayicim ürettiği malı Avrupa'ya satıyor" dedi.

RUMLARIN DÖNEM BAŞKANLIĞI
Egemen Bağış, Rumların AB dönem başkanlığında AB-Türkiye ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin bir soru üzerine de Avrupa'nın Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözümü desteklemesi gerektiğini söyledi.

Bağış, AB dönem başkanlığını Kıbrıs Rum kesiminin değil, Ada'da Türk ve Rum tarafının siyasi eşitlik temelinde birlikte kuracakları yeni Kıbrıs Devletinin üstlenmesi gerektiğini belirtti.
Bağış şöyle konuştu:

"Rumlar gelince de bizim AB Komisyonuyla ilişkimiz aynen devam eder, AB Parlamentosu ile devam eder. Sadece dönem başkanlığı ile aynı masaya oturmayız. Zaten dönem başkanlığı ile oturacağımız çok fazla bir ortam da yok onun için müsterih olsun milletimiz. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız çok doğru bir uyarıda bulundu. Yoksa orada iki devlet ortaya çıkar. Türkiye'nin artık bir ağırlığı var. Türkiye'den sinyal bekleyen birçok ülke var. KKTC'yi tanımak ve diplomatik ilişkiler kurmak için bizden haber bekleyen birçok ülke var. Rumlar ayağını denk alsın. Eğer gerçekten çözüm istiyorlarsa şu önümüzdeki altı ayı iyi değerlendirsinler. Yoksa kaçan balık büyük olur çok pişman olurlar"

Rumların Akdeniz'de doğalgaz ve petrol arama çalışmalarını da eleştiren Bağış, Akdeniz'deki yeraltı kaynaklarının yüzyıllardır orada durduğunu belirterek, Kıbrıs sorunu çözülmeden bölgede gaz ve petrol aramanın yanlışlığını vurguladı.

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ
Programda, Avrupa Sosyalistleri Partisi kongresine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını eleştiren Bağış, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ana muhalefet liderinin gidip orada ülkesiyle ilgili yalan yanlış bilgilerle ülkesini şikayet etmiş konuma düşmüş olması gerçekten düşündürücüdür" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dersim olayları ile ilgili özür dilediğini de hatırlatan Bağış, Kılıçdaroğlu'nun arşivlerin açılmasını istediğini belirterek, "Başbakanlık arşivleri açık. Ama Sayın Kılıçdaroğlu zahmet edip kendi partisinin arşivine bir inse aslında o zaman neyle yüzleşeceğini çok iyi biliyor. Ondan çekiniyor" diye konuştu.

Bağış şunları söyledi:
"Cumhuriyet tarihinin en müreffeh dönemini yaşıyoruz. Demokrasinin, insan haklarının, ifade özgürlüğünün en iyi noktada olduğu dönemi yaşıyoruz. Ben Türkiye mükemmeldir demiyorum, kimse yanlış anlamasın. Ama düne nazaran bugün çok daha iyi bir noktadayız. Böyle bir ortamda Türkiye'yi şikayet etmeyi ben sadece inanın bana parti içerisinde birtakım hassasiyetlerin ayyuka çıkmış olmasından duyulan özgüven eksikliği olarak görüyorum, rahatsızlık olarak görüyorum." (aa)