Bakan Bağış, Türkiye'de AB sürecindeki en önemli reformun, 12 Eylül'de yapılacak referandum olduğunu ileri sürdü.
Aydın'da, çeşitli görüşmeler yaptıktan sonra Kuşadası'na gelen, partililerle buluşan Bakan Bağış, daha sonra Kuşadası Korumar Otel'de Kuşadası Genç İşadamları tarafından verilen iftar yemeğinde Kuşadalı genç işadamlarıyla bir araya geldi. İftar yemeğine Aydın Valisi Mustafa Malay, Kuşadası Kaymakamı Mustafa Esen, Aydın Emniyet Müdürü Tacettin Kurt, Kuşadası Emniyet Müdürü Olcay Yakup İnankur ve bazı sivil toplum örgütleri temsilcileri ile KUGİAD üyeleri katıldı. Yemekte, KUGİAD Başkanı Tufan Asrav
tarafından Bakan Egemen Bağış'a Kuşadası ziyareti anısına bir plaket verildi.
İftar yemeğinde bir konuşma yapan Bakan Bağış, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) serüveninin 1959 yılında Aydınlı rahmetli Adnan Menderes'in Avrupa Ekonomik Topluluğuna yaptığı başvuruyla başladığına dikkati çekerek, aradan geçen süre içinde bazı hataların yapıldığını söyledi. Avrupalıların isteklerine kulak tıkandığını, 'Avrupa'nın yolu Diyarbakır'dan geçer' diye saptırmalar yapıldığını ifade eden Bağış, ''2002 ile 2004 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki iki partinin ele ele vererek yaptığı
reformlar, Türkiye'nin AB önündeki engellerini teker teker ortadan kaldırdı'' dedi.
Bağış, Avrupalıların 'Orada yargı bile ordu tarafından yönetiliyor, yargıda ordu hakimi var' söylemlerinin ardından Devlet Güvenlik Mahkemelerinin lağvedilmesiyle Avrupalıların söyleyecek söz bulamadığını söyledi. Bağış, AB'nin 2004 yılında Türkiye'ye müzakere tarihi vermek zorunda kaldığını belirterek, ''Darbelerden sonra başbakanların asıldığı, Dostoyevski gibi klasiklerin yakıldığı bir ülkeden, dünyanın 16. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduk. Türkiye'de AB sürecindeki en önemli reform, 12 Eylül'de
yapılacak referandumdur. 15 dakikanızı ayırın ve maddeleri okuyun. Bu paketle Türkiye Cumhuriyetinde ilk defa pozitif ayrımcılık var. Çocuklar, kadınlar, özürlüler, gaziler ve şehit yakınları için avantajlar var. Bu ülkede fişleme geleneğine son veriyoruz. 12 Eylül döneminde 2 milyon insanımız fişlendi. İnsanlar sürgüne gönderildi. Özel hayatı anayasal güvence altına alıyoruz. Bu paket ile kamu çalışanlarımız için de yenilikler getiriyoruz. Bugün Türkiye'deki kamu çalışanlarının toplu görüşme hakkı var, toplu sözleşme hakkı yok. Bu paketle toplu sözleşme hakkı getiriliyor."