Borsacı eşi Murat Aysan'ın, ilişkilerinin ortaya çıktığı dönemde evli olması nedeniyle 'yuva yıkan kadın' olarak suçlanan oyuncu Nur Aysan: Bana o gözle bakanlara 'Kimseyi ayırmadım, suçsuzum' diye bağırmak istiyorum..
'Aşk-ı Memnu' dizisinde, iki güzel kız kardeşten Peyker'i canlandıran Nur Aysan, oyunculuk macerasını, borsacı eşi Murat Aysan'la tanışma hikayesini ve evliliğini Cosmopolitan dergisine anlattı. Bir yıllık evli olan oyuncu, tanıştığı dönemde eşinin evli olması nedeniyle basında çıkan 'yuva yıktı' haberleri karşısında sessiz kaldığını söyledi ve ekledi: "Çünkü eşimin, ilk eşinden olan oğlu Doruk'un etkilenmesini hiç istemedim..."

MODA OKUYORUM
* 'Aşk-ı Memnu'nun çekimleri yüzünden kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Aslında çekimler o kadar yoğun değil. Benim rolüm diğerlerine göre daha az olduğu için dört günde işim bitiyor. Zamanım olmamasının asıl sebebi Haliç Üniversitesi'nde Moda Tasarım bölümünde okuyor olmam.

* Ekonomi spikerliği yapıyordunuz bir dönem. Moda tasarımı okumak nereden çıktı?
Daha önce üniversiteyi yarım bırakmıştım. SkyTurk'te ekonomi spikerliği yaparken, eşimin ısrarlarıyla üniversite sınavına tekrar girdim. Kazanınca spikerliği bırakıp okula başladım. Seçtiğim bölümü sorarsanız, annemden kalan bir heves diyebilirim. Annem de modacıydı ama evlendikten sonra mesleğini yapamamıştı.

BENİ EŞİM KEŞFETTİ
* Peki ya oyunculuğa başlamanız nasıl oldu?
Okulla birlikte bir iş daha yapacak vaktim vardı. Eşime 'Çalışmadan olmayacak, ne yapabilirim?' dedim. O da beni arkadaşı Esra Akkaya'nın cast ajansına götürdü. Oyunculuk başta bir hobiydi benim için ama zamanla çok sevdim. Daha sonra bu konuda eğitim almaya başladım.

* Eşiniz sizi neden oyunculuğa yönlendirdi?
Esnek saatleri nedeniyle okulla beraber yürüyebilecek bir işti. Yeteneğim olduğuna da inanıyordu.

* Okul bittikten sonra size mesleğiniz sorulunca ne diyeceksiniz? Hepsiyim! Spiker değilim artık, onu söylemeyeceğim. Şu anda oyuncuyum, okul bitince oyuncu ve modacı olacağım.

* Eşinizle tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
Ekonomi spikerliği yaparken, İMKB binasından yayın yapıyorduk. O şekilde tanıştık. Onu gördüğümde 'Allah'ım ne harika bir şey böyle!' demiştim. Ama bu etkilenme sadece düşünce olarak kaldı. Uzun süre arkadaş kaldık.

* O dönem eşiniz evli miydi?
Evet ama boşanma aşamasındaydı. Benim de o dönem sıkıntılı giden bir ilişkim vardı ama hep 'düzeltirim' diyordum. O dönemlerde arkadaş olup birbirimize destek olduk.

* İlk itiraf kimden geldi?
Ondan! Şöyle ki; ben erkek arkadaşımdan ayrıldıktan sonra uzun süre hayatıma hiç kimseyi sokamadım. Murat bu duruma üzülüp bana; 'Nereye kadar yalnız kalacaksın, bak seninle ilgilenen birçok erkek var, neden denemiyorsun?' diyordu. Arkadaşız ya... Ben de onu dinleyip birkaç kişiyle buluştum. Hiçbir şey olmadı tabii. Murat sonra 'Ben ne yaptım ya!' demiş kendi kendine. Bu durum onun bana olan hislerini anlamasını sağlamış.

* O sırada eşiniz boşanmış mıydı?
Evet, tabii.

* Basında sizi yuva yıkmakla suçlayan haberler çıkmıştı. Neden kendinizi savunmadınız ve sessiz kaldınız?
Verecek cevaplarım vardı ama veremezdim... Çünkü arada yıpranmasından çok korktuğum, benim için çok önemli olan bir çocuk var; Doruk. Eşimin ilk eşinden olan oğlu. Dolayısıyla bu acı verici suçlamayla tek başıma savaşıyorum. Üzüntümü içime atıyorum ve kimseye mal etmemeyi tercih ediyorum. Ama insanların bana soru işaretleriyle baktıklarını gördüğümde içimden 'Kimseyi ayırmadım, yuva yıkmadım' diye bağırmak geliyor.

Sabah