11 yaşındayken tespit edilen rahatsızlığı neticesinde 18 yaşında böbrek nakli olan Gökçen Bağrıyanık annesinden aldığı böbrekle yeniden hayata tutundu. Babası da böbrek nakilli olan Gökçen Bağrıyanık, “Annem bana böbreğini vermeseydi, sıkıntılı günler beni bekleyecekti” dedi.
“PROTEİN KAÇAĞI BÖBREĞİME ZARAR VERDİ”
Küçük yaşlarda başlayan alerjik bronşit rahatsızlığı sebebiyle kriz geçiren ve ailesi tarafından hastaneye getirilen Gökçen Bağrıyanık, şöyle konuştu: “11 yaşındaydım. Rahatsızlandım ve hastaneye müracaat ettik. Yapılan idrar testinde protein kaçağı olduğu ve bu kaçağın böbreğime zarar verdiği tespit edildi. 7 yıl oldu. Seneler içerisinde rahatsızlığım ilerledi. Kaçak böbreğime zarar verdi. Medical Park Antalya Hastanesinde Murat Tuncer’e kontrol amaçlı geldiğimde nakil yapılma zamanının geldiğini söyledi”
 
“DİYALİZE BAĞLI BİR HAYATTAN KURTULDUM”
Annesinden aldığı böbrekle yaşama yeniden tutunan Gökçen Bağrıyanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu an kendimi daha sağlıklı ve güçlü hissediyorum. Diyalize girme ihtimalini düşündüğümde bile kendimi kötü hissediyordum. Diyalize girseydim okul hayatımda sıkıntılar yaşar, hatta bu durum sosyal hayatıma kadar yansırdı. Diyalize bağlı bir hayattan annem sayesinde kurtuldum. Bana yeniden hayat verdi. Kadavra kadar canlı vericinin de çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
 
“AYNI YIL İÇİNDE ÖĞRENDİK”
Anne Zeliha Bağrıyanık da eşi Yetkin Bağrıyanık’ın da 7 yıl önce böbrek nakli olduğunu ve aynı yıl oğlu Gökçen’in rahatsızlığını öğrendiklerini belirtti. Ailelerinde şeker hastası bireylerin bulunması nedeniyle verici bulamadıkları ve kendi böbreğinin uygun bulunmasıyla evladına organ bağışlayan Zeliha Bağrıyanık, “Böbreğim iyi ki uyumluydu. Ona yeniden can verme şansını yakaladım” diye konuştu.
 
“UYGUN BÖBREK İÇİN 15 YIL BEKLEYENLER VAR”
Oğlu ve eşinin rahatsızlığını yaşayan binlerce kişinin nakil için sırada beklediğini hatırlatan anne Zeliha Bağrıyanık, organ bağışının önemini hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Uygun böbrek için 15 yıl bekleyene rastladım. Bu nedenle organ bağışının önemine değinmek istiyorum. Cana can katmaktan güzel şey mi var şu dünyada. Bu nedenle bu konuda daha duyarlı olup, kendimizi onların yerine koymak gerekli diye düşünüyorum.”