Babacan yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

"TÜİK bugün 2012 yılı birinci çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) büyüme rakamlarını açıklamıştır. GSYH, 2012 yılı birinci
çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre beklentilerin üzerinde, reel olarak yüzde 3,2 oranında artış göstermiştir. Türkiye ekonomisi son 10 çeyrektir aralıksız olarak büyümeye devam etmiştir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyüme hızı bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 oranında gerçekleşmiştir.

2012 yılı ilk çeyreğinde iç talep ve net dış talep arasındaki dengeleme sürecinin belirginleşerek devam ettiği görülmektedir.
Nitekim, yurtiçi nihai talep geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,9 oranında artarken, net dış talep 2012 yılı birinci çeyreğinde büyümeye yüzde 4,5 puan katkı sağlamıştır. Toplam talebin yapısındaki bu gelişmeler, finansal istikrar ve fiyat istikrarı açısından da olumlu değerlendirilmelidir.

İşgücü piyasasına ilişkin alınan kararlar ve uygulamalar neticesinde Türkiye ekonomisi 2012 yılı birinci çeyreğinde de önemli oranda istihdam artışı sağlamıştır. Pek çok ülkede işsizlik oranlarının yüksek seviyede seyrettiği bir dönemde ülkemizde bu yılın birinci çeyreği itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre ilave 536 bin kişiye istihdam sağlanmıştır.

İç talep ve dış talepte görülen bu dengelenme eğiliminin cari işlemler dengesine de olumlu olarak yansıdığı görülmektedir. 2011 Ekim ayı itibariyle yıllıklandırılmış olarak 78,6 milyar dolara ulaşan cari işlemler açığı, 2012 yılı Nisan ayı itibariyle 69,2 milyar dolara gerilemiştir.

2012 yılı ilk çeyreği itibariyle küresel ekonomi ve özellikle en büyük ticari ortağımız olan AB ekonomisi yavaşlama belirtileri gösterirken, Türkiye ekonomisi pozitif görünümünü devam ettirmektedir. Türkiye ekonomisinin 2012 yılında da küresel ölçekte göreli pozisyonunu güçlendiren ekonomilerden biri olmaya devam etmesi beklenmektedir.

2012 yılı ilk yarısında açıklanan veriler ekonominin 2012-2014 dönemi Orta Vadeli Program'da öngörülen büyüme ve cari işlemler
dengesi öngörüleri ile uyumlu seyrettiğine işaret etmektedir. Sağlanan bu gelişmede küresel gelişmelerin çok yakından takip edilerek makro
ekonomik politikaların ön alan bir şekilde ve tutarlı bir biçimde uygulanması etkili olmuştur. Türkiye, G-20, Finansal İstikrar Komitesi, Basel Komitesi, IOSCO ve IAIS gibi uluslararası platformlara etkin bir katılım sağlamakta, bir yandan bu platformlarda yürütülen çalışmalara katkı verirken, diğer yandan bu çalışmaların ülkemiz ekonomisine olası yansımalarına karşı zamanlı politika tedbirleri geliştirmektedir. Küresel kriz ortamında Türkiye ekonomisinde elde edilen bu olumlu gelişmelerde para ve maliye politikaları ile makro ihtiyati tedbirlerin birbirini tamamlayıcı ve destekleyici şekilde uygulanması da önemli bir rol oynamıştır. Finansal İstikrar Komitesi söz konusu politikaların eş güdüm içerisinde yürütülmesine önemli bir katkı sağlamıştır."