2 millet arasında sayısız ortak noktaların olduğunu vurgulayan Fırat, "Selçuklular ve Osmanlı'dan bu 2 millet bin yıldır birlikte yaşıyor. Ortak bir tarih bilincine sahiptir. Aynı dine mensup insanlar. Birbirlerine kız alıp vermişler. Binlerce ortak nokta var. Onun için Kürt sorununu çözümü çok zor gibi görünse de aslında çok kolaydır. Bu insanlar kendi kimliklerini, dillerini istiyorlar. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Bu çağda kim buna yok diyebilir? Hangi medeni devlet bunu inkar edebilir." diye sordu.


Abdülmelik Fırat, Kürtlerin bölünmekten yana olmadığını söyledi. PKK'ya rağmen Kürtlerin büyük çoğunluğunun Türkiye'den ayrılmak istemediğini belirten Fırat, örgütün bile bunu gördüğü için artık farklı bir devlet istemediğini ifade ettiğini kaydetti.


Fırat, şöyle konuştu: "PKK'nın siyasi uzantısı olan DTP'ye bütün kışkırtma ve baskılara rağmen halkın ancak yüzde 20'si ona oy vermiştir. Halkın geriye kalan kısmı DTP'ye oy vermemiştir. Bu bakımından PKK Kürtlerin temsilcisi olamaz. Yüzde 80'si Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünden yanadır. Kaldı ki artık PKK bile değiştiğini söylemek zorunda kalmıştır. Farklı devlet istemediklerini söyleme noktasına gelmiştir. Bunda Kürt halkının bu konudaki tavrının büyük etkisi olmuştur. Yani PKK Kürt halkının birlik ve beraberlikten yana tavrını gördüğü için bu noktaya gelmiştir."


Deneyimli siyasetçi, Kürtlerin Türkiye'den ayrılmak istemediğini Irak örneğini vererek anlattı: "Iraklı Kürtler, ellerinde her türlü imkân olmasına rağmen 'biz Arap kardeşlerimizle birlikte yaşamak istiyoruz' diyorlar. Bu da Kürtlerin bulundukları ülkelerde bölünmek istemediklerini gösteriyor."



ERGENEKON'UN ÇÖZÜLMESİ İLE BİRLİKTE PKK DA ÇÖZÜLECEK



Abdülmelik Fırat, "Ergenekon, PKK'yı ortaya çıkardı. PKK'nın uyguladığı şiddet ve ayrılıkçı düşünceler yüzünden Kürtlerin en masum insani talepleri bile bölücülük olarak algılandı. Bu da Kürt sorununu çözümsüzlüğe itti." dedi.


Fırat, PKK'nın yıllardır uyguladığı tahrik ve baskılara rağmen Kürtlerin kahir ekseriyetinin, Türkiye'den ayrılmak istemediğini belirterek şunları söyledi; "Devlet Kürtlerden korkmasın. Kürtlerin yüzde 80'ni hala PKK'nın çizgisindeki partiye oy vermiyor. Önyargılardan kurtulup Kürtlerin talepleri karşılanırsa bu sorun çok rahat aşılır."


Devletin katmanlarında yeniden konuşulan Kürt açılımı Kürt siyasetçi ve aydınlar tarafından heyecan ve dikkatle takip ediliyor. Bunlardan biri de Kürtlerin bilge siyasetçisi olarak nitelendirilen Kürt siyasetçi Abdulmelik Fırat. Yaklaşık 60 yıldır siyasetin içinde olan 80 yaşındaki deneyimli siyasetçi, bu konudaki gelişmeleri Yalova'daki evinde hasta yastığında gazete ve televizyonlardan izleyerek takip ediyor.


Abdülmelik Fırat, Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorununun çözümünün tartışılmasından son derece memnun olduğunu ifade ediyor.


Fırat, bin yıldır bir arada yaşayan Türklerle Kürtler arasında temelde hiçbir sorunun olmadığını ancak devletin özellikle geçmişte uyguladığı yanlış politikalarla terör örgütü PKK yüzünden 2 kesimden bazılarında birbirlerine karşı önyargıların oluştuğunu söyledi.


Bu önyargının devleti yönetenlerin bir kısmında bulunduğunu ifade eden Fırat, bunun yıkılması ile birlikte Kürt sorunun büyük ölçüde çözüleceğine inandığını kaydetti.



TRT ŞEŞ KAYNAŞMA SAĞLADI



Fırat, Kürtlerin Cumhuriyetin kuruluş yıllarından itibaren kimlik ve ana dillerinin serbestçe ifade edilmesi gibi son derece insani olan masum taleplerinin bulunduğunu ancak aşırı devletçi yaklaşımlar nedeniyle bu taleplerin kabul edilmediğini belirtti.


Son yıllarda bu düşüncenin az da olsa değişmeye başladığına dikkat çeken Fırat, TRT Şeş'in buna en iyi örnek olduğunu ifade etti.


Fırat, şunları söyledi: "Yıllarca Kürt diye bir milletin olmadığı söylendi. Sonra bunu kabul etmeye başladılar. Kürtçe yasaktı, serbest bırakılırsa ülke bölünür deniyordu. Oysa bugün devletin kanalı 24 saat Kürtçe yayın yapıyor. Kürtçe yayın yapan TRT Şeş'in açılması çok önemli bir adım. Ama yeterli değil. Fakat bir başlangıç olması hasebiyle önemsiyorum. TRT Şeş, 6 aydır yayın yapıyor. Devlet yıkıldı mı? Aksine Kürtleri devlete yakınlaştırdı. Devlet bizim düşmanımız değil demeye başladı."



ERGENEKON VE PKK KAN VE KAOSTAN BESLENİYOR




Fırat, Kürt sorunun önündeki en büyük engelin Ergenekon ve Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden PKK olduğunu söyledi.


İkisinin birlikte çalıştığını, kan ve kaosdan beslendiğini savunan Fırat, bunun için Ergenekon davasının çok önemli olduğunu ifade etti.


Fırat, "Ergenekon soruşturması şu anki haliyle bir ağacın dalından kopan daldır. Ama bir zihniyetin açığa çıkması adına önemli bir gelişmedir. PKK Ergenekon'un emrinde çalışıyor. 10 yıldır bunu anlatıyorum. İddianamede bunun somut delilleri var. Bu bağlantılar tek tek ortaya konuyor. Türkiye'de statüko yıllardır iki tez işleniyor. Bunlar bölücülük ve gericiliktir. Gericilik adı altında Müslümanlarla, bölücülük adı altında Kürtlere yönelik bazı projeler hayata geçiriliyor. PKK yüzünden Kürtlükle ilgili her talep bölücülük olarak dayatıldı. Toplum buna inandırıldı."


Fırat, bu yanlış politikalar nedeniyle toplumun bazı kesimlerinde önyargılar olduğunu belirtti. Doğu ve Güneydoğu sorunu üzerinden Ergenekon'un daha çok Türk kesimini, PKK Kürtleri yönlendirmek için çalıştığını ileri süren Fırat, "Kürtlere en büyük zararı aslında PKK veriyor. Çocuğunu, kızını dağa çıkartıyor, öldürtüyor. Ama bunu o insanlara anlatamıyorsunuz. PKK'yı kahraman gibi görüyor. Bunun bir anda değiştirilmesi zor. Aynı şekilde Batı'daki bazı insanlarda da kimi konularda şartlanmışlıklar var. Hatta bunun tezahürlerini devlet bürokrasinde ve siyasette de görmek mümkün. Fakat herkesin bunu iyi anlatması lazım. Aydınların bu işin üzerine cesaretle gitmeli, siyasiler de korkmadan bunun yanlışlığını topluma anlatması lazım. Toplumun ortak düşman konusunda ikna edilmesi lazım." şeklinde konuştu.



BU SORUNUN TARTILIŞMASI ÖNEMLİ AMA SABOTE EDİLEBİLİR



Fırat, Kürt sorununun tartışılmasını önemli bulduğunu söyledi. Bu sorunun çözümünde özellikle siyasilerin rol almasının sevindirici bir gelişme olarak gören Fırat, bu sürecin geçmişte olduğu gibi sabote edilebileceği uyarısında bulunuyor.


Abdülmelik Fırat sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürt sorununun çözümü kolay olmayacak. Geçmişte de benzer şeyler tartışıldı ama sonuç alınmadı. Af tartışmalarının ardından 33 gencecik insan öldürüldü. Süreç sabote edildi. Şimdi de benzer olaylar yaşanabilir. Onun için güvenlik güçlerinin çok dikkatli olması gerekiyor. Statüko bu sorunun çözümünü istemiyor çünkü. Bunlar PKK ile çoğu zaman ortak çıkarlar etrafında birlikte çalışıyor. Ergenekon ve PKK bundan fena halde rahatsız olacak ama özellikle siyasiler ve sivil bürokratlar, aydınlar cesaretle ve kararlılıkla bununun üzerine gitmeli."