Kütahya’daki ETİ Gümüş A.Ş.’de, 7 Mayıs’ta zehirli atık suyu tutan barajdaki çökmenin ardından başlayan ‘siyanür’ tartışmaları farklı bir boyut kazandı. Olay yerinde incelemelerde bulunan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, bölge halkı açısından risk oluşturacak bir durum olmadığını söylemişti. Ancak Çevre Mühendisleri Odası ile Kütahya Valiliği’nin, 2 gün arayla yaptırdığı iki farklı analizden iki farklı çıkması tedirginliği arttırdı.

‘Sular temiz’

Kütahya Valiliği, 11 Mayıs’ta Köprüören Köyü’nden aldığı şebeke suyu numunesini Kütahya Halk Sağlığı Laboratuvarı’nda analiz ettirdi. Ölçümlerde şebeke suyunda siyanür tespit edilmedi. Kütahya Vali Yardımcısı Cengiz Horozoğlu, “Değerler 0,50 miligramın altında. Eğer sularda siyanür tespit edilirse gerekli önlemler alınır ancak şu an için böyle bir durum söz konusu değil” dedi.

Siyanür çıktı

Çevre Mühendisleri Odası’nın, tesislere 4.5 kilometre uzaklıktaki Tepeören Köyü’ndeki içme suyundan aldığı labaratuvarda test ettirdiği numune farklı bir gerçeği ortaya koydu. Test sonuçlarında normalde siyanüre hiç rastlanmaması gerekirken bu değerin litrede 0,071 miligram çıktığı iddia edildi. Türk Gıda Kodeksi’ne göre, bir litrede en fazla 0,050 miligaram siyanür olması gerekiyor. Bu şartlarda Kütahya’daki suda tehlike sınırı olarak kabul edilen 0,50’den yüzde 40 oranında daha fazla siyanür tespit edilmiş oldu.

Risk yok

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Yeşim Tunçok, “Dünya Sağlık Örgütü’nün içme suyunda siyanür klavuzuna göre akut ya da kronik siyanür zehirlemesine neden olmayan içme suyunda güvenli siyanür düzeyi 0.5 mg/L yani 0.5 ppm’dir. ABD’de Environmental Protection Agency (EPA)’nın belirlediği sınır düzey ise daha yüksektir, yani 0.2 ppm’dir. Bu nedenle Kütahya’da saptanan düzey insan sağlığı yönünden risk taşımamaktadır” dedi.

Öge DEMİRKAN / VATAN