MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün serbest kalmasını değerlendirirken, "CHP, TBMM'ye yönelik olağanüstü toplantı çağrısını geri çekmeyerek dik duramamıştır" dedi."geçmiş olsun" dileklerini iletti.

CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmasını, "CHP, TBMM'ye yönelik olağanüstü toplantı çağrısını geri çekmeyerek dik duramamıştır" sözleriyle değerlendiren Vural, "Bölücü terör örgütü PKK maalesef kendi siyasi amaçlarına yönelik bir propaganda oluşturması yönünde siyasi partileri yönlendirmeye devam etti. Sayın Aygün'ün kaçırılmasının siyasi bir propaganda olduğu ortaya çıktı. PKK terör örgütü, siyasi propaganda ve siyasi partileri yönledirmek amacıyla bu eylemi yapmış olmakla birlikte bu eyleme alet olmak da kabul edilebilir bir konu değildir" diye konuştu.

"Örgütü '3-5 genç' diye şirin göstermek, 'tek amaçlarının eve dönmek olduğunu' söylemek suretiyle PKK terör örgütünün yaptıklarını aklamak, terör örgütü propagandası yapmaktan başka bir anlam taşımıyor" ifadesini kullanan Vural, şöyle devam etti:

"Milletvekili propagandaya alet olmaktan öte kendisi propaganda yapmıştır.

'Dersim milletvekiliyim' diyor. Beyefendi beyefendi, sen Tunceli milletvekilisin. TBMM'de Dersim milletvekili yok, Tunceli milletvekili var. Onların şerefli oylarıyla seçilmiş milletvekilleri var. Bu böyle bilinecek.

Dağa kaçıran terör örgütü mensuplarının CHP'nin politikalarını olumlu bulduklarını ifade ediyorlar. Diğer partiler de katkı sağlasınmış. Yani bölücü terör örgütü PKK, BDP'nin dışında partileri de kontrol etmek ve yönledirmek istiyor. Milletvekilini kaçırmış, örgüte karşı dik duramayanlar bölücü terör örgütü PKK'nın propagandalarına alet olduklarını görmeleri gerekiyor.

TERÖRE CESARET VERMEK

'Eli silahlı kadrolar' diyor. Kimin kadrosuymuş- Demek ki eli silahsız kadrolar da var. Bunlar barış için yapıyor öyle mi, tek dertleri eve dönmekmiş öyle mi- Uyuşturucu kaçaklığı yapan, insan ticareti yapan bunlar. Bunları masum gibi göstermek, teröre cesaret vermek anlamına gelir. Sayın milletvekilinin böyle bir propagandaya alet olmasını kınıyorum. Öpüşmüşler, koklaşmışlar, eve dönmek istiyorlar, başka bir şey yok yani. Bunlar masum insanlar. Bölücü terör örgütü PKK bu milletin düşmanı, Kürt kökenli insanların düşmanı. Onları öldürüyor. Yeni CHP'deki bu dönüşüm aslında, 'Yeni CHP' derken Atatürk'ün kurduğu CHP'den ayrılmak için söylüyor. Yeni CHP 70 model.

Bu eylem ve eylemden sonra ortaya konulan tavırlar, Türk milletinin milli kimliğine bağlı, Alevi İslam inancına bağlı insanları da PKK'ya sempatizan yapma psikolojik harekatının bir parçası olduğunu düşünüyorum."

"HERKES ENDİŞE İÇERİSİNDE"

Basın toplantısına, "kpss sınavında soruların çalındığını ve bu nedenle kendilerini mağdur olduğunu" iddia eden vatandaşlar da katıldı.

Vural, bu insanların emeklerinin çalınmasına itiraz ettiklerini ve buna rağmen kendilerine karşı gözleri görmeyen, kulakları duymayanlara seslendiklerini söyledi.

"kpss mağdurları"nın emeklerini çalanlara karşı mücadele ettiklerini vurgulayan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu emeği çalan jokerler, hırsızlık yapıyor. ABD'de joker, insanları öldürüyor buradaki joker gençlerin emeğini çalıyor. 'Derdimizi dile getirin' diye çırpınıyorlar. Bu konudaki endişelerinin giderilmesini istiyorlar. Kopya delillerinin istikametinde haklarına sahip çıkılmasını istiyorlar. Kopya istemiyorlar, yandaş istemiyorlar. Birçok mail geliyor. Herkes endişe içerisinde.

Başka sınavlarda en son sıralara yer alanlar kpss'de ilk sıralarda yer alıyorsa bu konuda bir şey olmadığını söylemek mümkün müdür- Devlet nerede- Türkiye'yi yönetenler nerede- Bu hırsızlıkların sorumlusu, dağıtanı kim- Çalan çalana. Nasıl bir Türkiye bu- Bir takım yandaşlarınızı mı memur yapıp devletin tüm kurumlarını sadece yandaş ve candaşlarla mı doldurmak istiyorsunuz- Bu ülkenin herkes birici sınıf vatandaşı değil mi- Herkesin kamu hizmetlerine girme hakkı yok mu-

Bu arkadaşlarımızın emeğini çalanlara, el uzatanlara yuh olsun, yazıklar olsun. Bu insanları görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, bunları dile getirmeyen ağızlara da yuh olsun. Ülkenin gerçekleri bunlar. BDP Sözcüsü Hüseyin Çelik'e de veriyorlar kopya delillerini, 'gazete kupürü' diyor. Olur mu böyle birşey-"

Vural, yeni eğitim öğretim döneminde uygulanması planlanan, kamuoyunda

"4+4+4" olarak bilinen sisteme ilişkin, "Bu artık dert + dert + dert oldu" ifadesini kullandı.

Velilerin yeni sistem nedeniyle sıkıntı içerisinde olduklarını öne süren Vural, "Kimse ne yapacağını bilmiyor. Doktor nasıl rapor vereceğini bilmiyor. Bize soruyorlar. Öğretmenlere ilişkin sorunlar var. İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 50'sinin yeni sistemle yeri değişecek. Veliler çok zor durumda" şeklinde konuştu.

"(İsottan yaptık) da denilebilir"

Vural açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Sayın İçişleri Bakanı, biber gazının doğal olduğunu, sağlığa zararı olmadığını açıkladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamayı-" sorusuna Vural, "O zaman biraz biber gazı kullanmasında fayda var. Herhalde faydalarını da anlatır. Acaba neye faydalıdır bilemiyorum ama biber gazını her ortamda insana sıkmak doğal değildir" yanıtını verdi.

"Türkiye, biber gazıyla susturulan bir toplum olmayacağını gösterecektir" ifadesini kullanan Vural, "Biber gazını bile neredeyse tavsiye edecekler. Hikmetlerinden bahsetmeye de başlarlar. 'İsottan yaptık ne kadar çok kullanılırsa o kadar ekonomiye katkı sağlayacak' da diyebilir" şeklinde konuştu.