Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün serbest bırakılmasının ardından açıklama yaptı. İşte Aygün'ün konuşmasından satırbaşları:

- Allah sizi var etsin. Bugün 15"inci gün. Bu kadar süre sonra aranızda olmak beni mutlu etti. Bir süreç geçirdik. Sizlerden 14 gün ayrı kaldık. Ayrılık bugün son buldu. Bugün bunu gözlemliyorum. Gerçekten bu ülkeye bir şeyler yapmaya çalışan biri olduğumu gördüm ve mutlu oldum.

ANAYASA KARŞITI BİR ANLAYIŞ İÇİNDE OLMADIM

-Gerçek dostlarımı tanıdım. Sizlerle kazanmayı bilmişim.Ben demokratik düzenin ülkemiz için tek seçenek olduğuna yürekten inanan ve 11 yıldır ATO"da bu anlayışla başkanlık yapan biriyim. Hiçbir zaman demokrasi dışı bir şey yapmadım. Anayasa karşıtı bir anlayış içinde olmadım.

DARBECİLİK LÜGATIMDA YOK

-Benimle ilgili iddiaları yargının boşa çıkaracağından ve aklanacağımdan hiç şüphem yok. Türk yargısına sonuna kadar güveniyorum. Çünkü darbecilik, darbe kelimelerinin benim lügatimde olmadığını ve bunun en çok Türk iş alemine zarar verdiğini bilen bir insanım. Bunun akabinde siyasetçilere bir şey olmadığını gördüm. Çünkü olan bizim tezgahlarımızdaki mallarımıza oldu.

- Hep benim yanımda olduğunuz. Ben de kendimi şöyle avuttum. Devlete 14 gün konuk oldum. Gerek Ankara gerek İstanbul Emniyet Müdürlüğünde bize çok iyi baktılar. Ayağımıza kadar yemek getirdiler. Daha sonra Metris ve Kandıra cezaevlerinde de aynı şey oldu.

BORCUMU ÖDEYECEĞİM

- Askerlikte hiç olmazsa eğitim yapıyordum yediğim yemeği hak ediyordum. Ama bu 14 gün içinde hiçbir şey yapmadan sırt üstü yattım. Bu borcumu ödemek için bir şey yapacağım.

'BENİ SERBEST BIRAKMANIZ LAZIM'

Gözaltının son akşamı parmaklığın arasından televizyonda benim bırakılacağıma dair son dakikayı gördüm. İnfaz memurunu çağırıp parmakların arasından kafamı çıkarttım ve CNN Türk"teki son dakikayı gösterdim. “Beni ne zaman serbest bırakacaksınız” diye sordum. Onlarda “Bize henüz bilgi gelmedi” dedi.

Ardından aynı son dakikayı Star TV"de gördüm. İnfaz memurunu bir kez daha çağırdım. “Bak aynı şeyi Uğur Dündar"da söylüyor” dedim.

Kendilerine hala resmi bir yazı gelmediğini söyleyince yanlışlık olduğunu düşünmeye başladım. Bir süre sonra geldiler faksın ellerine ulaştığını söylediler ve serbest bırakıldım.

hürriyet