CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ecevit’in başbakanlık yapmasının engellenmesi ve vasi tayini için mahkemeye başvuran CHP Ankara adayı Sinan Aygün’e de sahip çıktı. Kılıçdaroğlu, “Tabanından öyle bir talep gelmiş, o talebin gereğini yapmış. Sağlık sorunu nedeniyle bunu söylemiştir. Yoksa başka bir nedeni yok” iddiasında bulundu. Kılıçdaroğlu önceki gece Show Tv’de katıldığı programda, Ergenekon sanıkları Mehmet Haberal ve Sinan Aygün’ün adaylığıyla ilgili eleştirilere karşılık her iki isme de sahip çıktı. Haberal’ın dünyanın en önemli cerrahlarından olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, uzun süredir neden tutuklu olduğunu bilmediği bir suçtan yargılandığını, Balbay’ın önemli bir gazeteci, Cihaner’in önemli bir savcı olduğunu ve haksız tutuklandığını iddia etti.
 
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP içinden yöneltilen ‘Demirel aday listesi verdi ve parti sağa kaydı’ eleştirileri için “Demirel sıradan bir insan değil. Ama bir öneriri olursa değerlendiririz. Artık sadece seçime sosyal demokratlarla giremeyiz. Onlara sen partiye gelme dersek nasıl iktidar olacağız. İnsan annesinden sosyal demokrat doğar diyebir şey yok” diye konuştu.
 
Kılıçdaroğlu, diğer eleştiri konusu olan aday Sinan Aygün’ün ATO başkanıyken AK Parti iktidarını en sert eleştiren isimlerden birisi olduğunu savundu. Aygün’ün ATO Başkanlığı döneminde hazırladığı ‘Ecevit başbakanlık yapamaz’ şeklinde rapor olduğunun hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, ‘’Tabanından öyle bir talep gelmiş, o talebin gereğini yapmış. Sağlık sorunu nedeniyle bunu söylemiştir. Yoksa başka bir nedeni yok’’ dedi. Başbakan Erdoğan’ın, ‘’Ecevit’i üzerine beton dökerek öldürmek istediler.  Bu isimler Ecevit’i tasfiye hareketinin içinde yer almıştır’’ yönünde sözlerine ilişkin de Kılıçdaroğlu, ‘’Beton dökmek kimin söylemidir?
 
Mafyanın söylemidir” dedi. Kılıçdaroğlu, hem o dönemin yakın tanığı Emrehan Halıcı’nın hem de Rahşan Ecevit’in bu iddianın gerçekdışı olduğunu söylediklerini belirterek, ‘’Hükümet sizsiniz bütün devletin arşivleri sizin elinizde, çıkarın ortaya. Dedikoduyla siyaset olur mu?
 
Varsa öyle bir şey çıkarırsınız belgesini koyarsanız mesele biter. O söylemler bizim için ciddiye alınacak söylemler değil’’ diye konuştu.
 
Öcalan ile görüşülmesi normal
 
Kürt sorunu çerçevesinde İmralı’yla görüşüp görüşmeyeceği sorusuna Kılıçdaroğlu, “Bana soruldu, ben de görüşülebilir’ dedim. Bakın varolan sorunu çözmek istiyorsak ve bu konuda samimiysek bir toplumsal uzlaşmayı sağlamamız gerekiyor. Ben bunu defalarca söyledim, ‘siyaset kurumu çözüm üretmeli’ dedim. Bize bilgi verilmiyor. Demek ki pazarlıklarla belli bir noktaya gelmişler, ne isteniyor karşılıklı, ne istenmiyor, biz bu konuda bilgi sahibi değiliz” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, Usame Bin Ladin’nin öldürülmesi konusuna da değinerek, ‘’Silahsız bir insanın öldürülmesi doğru değil. Tutuklarsınız, yargılarsınız. Silahsız bir insanı öldürülmesini doğru bulmuyoruz. Demokrasi bunu gerektiriyor’’ dedi.
 
Kamuda uygulanan yasağı savundu
 
BAŞÖRTÜSÜYLE ilgili CHP’nin net tavrının ne olduğu sorusuna da Kılıçdaroğlu, üniversitelerde başörtüsü konusunda konsensüs sağlayanın CHP olduğunu ancak kamunun kendi kuralları bulunduğunu, o kurallara herkesin uyması gerektiğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu kamuda yasağı savunarak, “Devletin kuralları var. Polisin, hemşirenin, jandarmanın kıyafeti belli” diye konuştu.  Türbanlı milletvekili adayı konusunda da Kılıçdaroğlu, ‘’Türbanlı aday olabilir, bir engel yok aday olmasında ama parlamentoya girerken o kurallara uyacak. Kadın milletvekili de parlamentoya pantolonla giremez” dedi. ‘’Statükonun Allah’ı Ankara’dadır’’ sözlerini Başbakan’ın eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, ‘’Bu cümle, halk arasında çok sık kullanılan, gücü, büyüklüğü vurgulayan bir söylem. Dini söylem olmadığını herkes biliyor’’ dedi.
 
 
star