AYDINPOST HABER SERVİSİ-Anemon Otelde düzenlenen toplantıya Milliyetçi Hareket Partisi Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak konuşmacı olarak katılırken, AYGİAD yönetimi ve üyeleri de MHP İl Başkanı Hasan Muti, Kadın Kolları Başkanı Serap Cambazoğlu ve MHP İl yönetimi üyelerini ağırladı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan AYGİAD Genel Sekreteri Mehmet Yirmibeş, “Geneleksel hale getirdiğimiz bir Salı günü toplantısında daha ülke sorunlarımızı, AYGİAD olarak beklentilerimizi ve sorunlarımızı bir sohbet havasında konuşmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Başta Aydın Milletvekilimiz Ali Uzunırmak olmak üzere katılan tüm MHP’li arkadaşlarımıza ve üyelerimize çok teşekkür ediyorum” dedi.
AYGİAD Başkanı Cenk Atay’ın kısa teşekkür konuşmasının ardından söz alan MHP Milletvekili Ali Uzunırmak, “TBMM Plan ve Bütçe Komisyonun faliyet raporundan örnekler vererek bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum yani 2010 ve 2011 yılının kılcal damarlarına kadar Türkiye’deki ekonomik, sosyal bir Türk hadisenin analizin yapıldığı durum değerlendirilmesinin yapıldığı bir rapordur. Bu rapor, ülkenin, ülke yöneticilerinin ve siyasetçilerinin bir nevi karnesidir. Bu raporda Türkiye Cumhuriyeti Devlet’nin 2002 yılından 2010 yılının ilk üç çeyreğinin iç ve dış borç karşılaştırmaları var. İktidar milletvekili arkadaşlarımıza baktığımızda Türkiye 2002 yılından 2011 yılına gelirken Türkiye mutlu, borçlarını ödedi, hele Başbakana bakarsanız IMF’ye olan borcun ödenmesi an meselesi ve azaldı. Tabi bu bir yönüyle doğru. 2002 de IMF’ye olan borçlarımız 24 milyar dolar civarında ama 2011 de 5,5 milyar dolar civarına düşmüş durumda. Ama Türkiye’nin kümülatif diğer kurumlarla olan iç ve dış borç toplamında 2002 deki 221,2 milyar dolar borcu, 2011 yılında 580 milyar dolara çıkmış durumda. Peki ben şimdi soruyorum bu borç artmış mı azalmış mı? Sizlerle bazı rakamları paylaşmak istiyorum ve bu toplam 221 milyar dolarla gerçekleşti. 2002–2010 arası 288 milyar dolar borç artmış. Bunun yanında 35 milyar dolar özelleştirme yapılmış, ayrıca ekonomistler sıcak para diyor fakat ben misafir para olarak adlandırıyorum buda 100 milyar dolar civarında. Toplamda 495 milyar dolar. Bütçe imkânlarının dışında 8,5 yılda bu ülkede 495 milyar dolar bir para kullanılmış ve bu para kullanılırken devlet yatırımlardan çekilmiş, iler yap, işlet, devret modeline dönmüş. 1923–2002 yılı toplam 79 yılda -246,5 dış ticaret açığımız, AKP’nin 8,5 yılında -380,4. Yani ithalat ihracat arasındaki fark 8,5 yılda -380,4. Ülkemizde insanlar yoksullaştırılmış, yeşil karta ve yardım paketlerine boğulmuş. Bütün bunlar gayri safi yurt içi hâsılanın içerisindedir.
YAŞANAN İKİ TÜRKİYE VAR
Türkiye’de yaşanan iki Türkiye var. Bunlardan birisi vatandaşımızın yaşadığı Türkiye, birisi iktidar mensubu arkadaşlarımızın Türkiye. Bu ülke hepimizin. Türkiye’de sermayesi büyüyen, işi büyüyen çok kıymetli iş adamlarımız var. Her ne kadar Sayın Başbakan bir sene önce vergi rekortmeni olmuş iş adamlarına bir sene sonra iflas ettiğinde beceriksiz onlar diyorsa, yine de bu ülkede doğru sektörel yönetimler yapan, bilgiyi doğru kullanan iş adamlarımız var. 2002 yılı Aralık itibariyle gerçek kişi ve şirketlerin bankalara borçları 51 milyar lira. 2010 Ocak ayı itibariyle ise 445 milyar lira yani 8,7 kat artmış. Vatandaşın kredi kartı borcu 2002 de 4,5 milyar lira, 2010 Ocak da 41,7 milyar lira yani 9,2 kat artmış. Tüketici kredisi borcu 2,26 milyardan 100,2 milyar liraya çıkmış yani 44,3 kart artmış. Konut kredisi 297 milyon dan 2010 Ocak da 47,8 milyar lira yani 160 kart artmış. Yabancı bankaların kullandığı kredi tutarı 38 kart artmış. Vatandaşta borç büyüyor, yeniden yapılandırmalarla borçlar katlıyor.
KÖYÜ SATSAN BORÇ ÖDENMEZ
Bazen köylere gittiğimde soruyorum. 2002 yılında bu köyde kaç kişi ve kaçar lira borçluydu. 3-5 kişi ve 3 er 5er bin lira. Peki 2011 yılında kaç kişi ve kaçar lira borçlu? Hepsi ve köyü satsan ödenmez. Milletvekili arkadaşlarımıza Meclis kürsüsünden söyledim. Siz Meclisten çıkıp evlerinize ve seçim bölgelerinize giderken satılık ev, arsa, dükkan gibi yerlerde satılık ilanları artmışsa bu ekonomi iyiye gitmiyor demektir. Şimdi görüyorsunuz ederine alan yok. Ülkedeki ekonominin damarları tıkanmış durumda” şeklinde konuştu.
