AYDINPOST ÖZEL - Ak Parti Aydın milletvekili Mehmet Erdem, CHP Aydın milletvekili Fatih Atay, MHP Aydın milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Ak Parti Aydın İl Başkanı Sadık Atay, CHP Aydın İl Başkanı Tunç Aytur, MHP Aydın İl Başkanı Hasan Muti, Aydın Sanayi Odası Başkanı Ercan Çerçioğlu, Sanayi Odası Meclis Başkanı Yalçın Pekgüzel, Esnaf ve Sanaatkarlar Odaları Birlik Başkanı Hulisi Akşit, Ticaret Odası Başkanı Hakkı Dokuzlu, AYGİAD Başkanı Cenk Atay, ASTO Başkanı Veli Tiryaki 2009 yılının değerlendirmesi ile 2010 yılından beklentilerini Aydınpost Genel Koordinatörü Servet Töz'e konuşacaklar. Zevkle okuyacağınız açıklamalar Aydınpost'ta!

İŞTE O AÇIKLAMALAR:

AK PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLİ MEHMET ERDEM

2009 sevinçleri ve hüzünleri ile geride kaldı. 2010 daha güzel olacak; ümitliyiz; inanıyoruz. Küresel kriz iyileşme belirtileri gösteriyor. Ülkemizde iyileşme daha hızlı olacak. 2010'da Avrupa'da en hızlı büyümeyi yakalayacak ikinci ülke Türkiye olması bekleniyor. IMF ile anlaşma sonucu ekonomik göstergeler çok daha iyi sonuç verecektir. 2010 da büyüme %6 civarında tahmin ediliyor. Büyüme istihdamı sağlayacak ve işsizlik oranı düşecektir.

"Demokratikleşme"adımları atılmaya devam edilecektir. Terörün istismar ettiği propoganda malzemeleri ellerinden alınmaya devam edilecektir.Dış politikada atılan adımlarla terörün dış hortumları kesilmeye devam edilecektir. 2010 terörün tasfiye edileceği yıl olacaktır.

İlimizde sağlıktan eğitime,ulaşımdan barajların yapımına çok güzel sonuçlara ulaşacağız.Yıllardır bitirilemeyen Çine ve İkizdere Barajlarının açılışı yapılacak. Dandalaz Barajı da yapımı hızlanarak 2011'e açılışı hazırlanacak. Yeni Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin açılışı, 1000 yataklı Devlet Hastanesi'nin temel atması ve Adnan Menderes Üniversite Hastanesi'nin açılışı gerçekleşecek. İzmir'den Aydın'a tamamlanan demiryolu yenilemesi Denizli'ye kadar bu yıl tamamlanacak. Nazilli İsabeyli'de 500 kişilik,Aydın Işıklı'da 1000 kişilik öğrenci yurtları tamamlanacak ve hizmete başlayacak. Sultanhisar'da özel sektörün 56 dönümlük jeotermal enerji ile ısıtılacak serası açılacak. Kuşadası'nda KOMER Kongre Merkezi Aydın turizmine kazandırılacak. Umurlu'da yirmidört derslikli Umurbey ilkögretim okulu açılacak. Durmak yok, hizmete devam.

İlimiz ve ülkemiz için 2010 hayırlara ve başarılara vesile olacak...

CHP AYDIN MİLLETVEKİLİ FATİH ATAY

2009 yılı; AKP hükümetinin iktidara geldiği 2002 yılından beri gittikçe kötüleşmekte olan Ülkemiz ekonomisinin, siyasi istikrarın, toplumsal huzurun ve barışın dibe vurduğu bir yıl olmuştur. İşsizlik ve yoksulluk giderek artmış, krizin teğet geçti dendiği ülkemizde büyüme hızı dünyada neredeyse hiç görülmeyen bir oranla eksi yüzde 6.5 gibi bir rakama gerilemiş, yoksulluk ve sefalet halkımızı cinnet geçirtir boyutlara ulaşmıştır. Ülkemiz iç ve dış kamu borcu, 30 Milyar Dolar özelleştirme gelirine rağmen yüzde yüzden fazla artmıştır. Bu rakam Ülkemizin geleceğine uzun yıllar ipotek koymak ve yatırım yapmak yerine sadece borç faizi ödemek demektir. Bu kadar borçlanma ve özelleştirmeye rağmen, AKP Hükümeti istihdamı artırıcı hiçbir yatırım yapmamıştır. Tam tersi işsizlik ve yoksulluk artmıştır. Artık inandırıcılığı neredeyse yok olmak üzere olan TÜİK rakamları bile bunu tam anlamıyla olmasa da yansıtmaktadır. Bu durum Cumhuriyet Tarihinin en kara tablosudur. Bir de açılım diye başlatılan girişimler, istikrarı ve huzuru 2009 yılında ciddi anlamda bozmuştur. Bu gidişatın sonunun Ülkemize daha fazla zarar vermemesini ve halkımızın artık olan biteni görerek, bu iktidarın yapmak istediklerinin farkında olmasını umut etmek şu anda en büyük dileğimdir.

2010 yılı beklentilerime gelince; bu tablonun daha da kararacağını, ekonomik gidişatın daha da bozulacağını, yukarıda verdiğim rakamların Ülkemiz aleyhine daha da büyüyeceğini, işsizliğin artacağını, yapılmak istenen açılımın ki, kimsenin hala tam olarak ne olduğunu bilmediği açılımın, Ülkemiz huzur, barış ve kardeşlik ortamını daha da bozacağını düşünmekteyim. Ayrıca ortaya konan senaryolara baktığımızda; Ülkemizin en ciddi kurumları yıpratılmakta, bütün aydınlarımız uydurma terör örgütü bağlantılarıyla tutuklanmakta, basın yayın organları tehditlerle, yanlı mali incelemelerle yok edilip, yandaş medya haline getirilmekte, yine ülkemizin en ciddi kurumlarının başındaki insanlar, özel hayata bile saygı duyulmadan izlenmekte ve dinlenmektedir. Bu durum bende, yapılmak istenen bir rejim değişikliğinin altyapısını oluşturma düşüncesi uyandırmaktadır. Ama yine umuyorum ki, Halkımız bütün bu olan biteni fark edecek ve hükümetin onlara iş, aş yerine, kömür, erzak, beyaz eşya dağıtımı gibi aldatmacalarına artık kanmayacak ve AKP"yi bir sonraki seçimlerde alaşağı edecek ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidara getirecektir.

Saygılarımla.

MHP AYDIN MİLLETVEKİLİ ERTUĞRUL KUMCUOĞLU

2009 - Bütün Dünyada olduğu gibi ülkemiz de hem siyasi hem ekonomik bakımdan zorlu bir yılı geride bıraktı. Türkiye"de hükümet küresel ekonomik sarsıntının hem niteliğini hem çapını zamanında ve doğru olarak teşhis etmekte zorlanınca, diğer ülkelerle kıyaslandığında, dış ticarette en büyük gerileme, milli gelirde en yüksek düşüş ve işsizlikte en yüksek oran gibi ağır faturalar ödemek zorunda kaldık. AKP hükümeti içeride “Ergenokon (!)” davasını ve isim özürlü “açılım” projesini, ekonomik başarısızlığını örtbas etmekte kullanmaya kalkıştı. Bu yanlış tutum bir yandan toplumda sağlıksız bir ayrışmaya ve yabancılaşmayı tetiklerken; diğer yandan milletle devlet ve devlet içinde de kurumlararası güven unsurunun ciddi ölçüde zedelenmesine yol açtı. Sonuçta 2009, iktidarda kaldıkları ilk altı yıl boyunca Dünya konjonktüründeki olağanüstü yükselişten nemalanan AKP"nin gerçek çapının ortaya çıktığı ve sınıfta kaldığı yıl oldu.

2010 - Yeni yıla, biraz da insan yaratılışındaki iyimser olma eğiliminin katkısıyla, daha umutlu giriyoruz. Ancak hemen yılın ilk günü bindirilen zam furyası umutlarımızın da pek ucuza gelmeyeceğini gösteriyor. Önümüzdeki yıl, Dünya ekonomisindeki iyileşmenin de katkısıyla, ekonomik göstergelerde az da olsa bir rahatlama beklenebilir. Ama, hükümetin açıkladığı iyimser rakamlara bakıldığında dahi, 2008 ve 2009 yıllarında maruz kalınan ekonomik refah kaybının telafisi için bile birkaç sene daha beklememiz gerekiyor. Bu kapsamda, 2010 yılının en büyük sorunu İŞSİZLİK olmaya devam edecektir. Aslında, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu temel sıkıntı AKP hükümetinin, ülkemizin siyasi ve ekonomik sorunlarının çözümlenmesini, geniş ölçüde, kendisini iktidara taşıyan dış dinamiklerin insafına terk etmiş olmasıdır. Bu temel yanlış devam ettiği sürece, AKP iktidarının dertlerimize makul bir gelecekte, doğru çözümler üretebileceğini beklemek aşırı iyimserlik olur. Bütün bunlara rağmen 2010 yılına umutla bakmak için yeterli bir sebep vardır. O DA 2010 YILININ AKP"NİN İKTİDARDA BULUNACAĞI SON TAKVİM YILI OLMASIDIR.

AYDIN BELEDİYE BAŞKANI ÖZLEM ÇERÇİOĞLU

2009 yılının en önemli sorunu dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik krizdir. Ekonomik krizi en çok hisseden İl"lerden biri Aydın"dır. Çünkü Aydın tarım memleketidir. Zaten tarımda bir çöküş yaşanıyordu. Üzerine bir de kriz gelince en büyük zararı çiftçimiz gördü. Ama 2010 yılından ümitliyiz.

 Göreve başlar başlamaz yoğun bir çalışma içine girdik. Aydın Belediyesi"nde ilk iş olarak mali disiplini sağladık.

 Aydın trafiğini büyük ölçüde rahatlatacak Çevre Bulvarı"nın çalışmalarına başladık. 2,5 kilometrelik bölümünü açtık.

 (AYBA) Aydın Belediyesi Hizmet Ağı projemizi hayata geçirme çalışmalarını başlattık.

 09.09.09"u “Dünya Aydınlılar Günü” ilan ettik ve gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle Türkiye"nin dört bir yanında yaşayan hemşehrilerimize ulaştık.

Asansörlü Engelli Aracı"nı Aydın"da yaşayan engelli vatandaşlarımızın hizmete sunduk.

Kuva-yı Milliye"nin 90. yılı nedeniyle Aydın"da bir dizi etkinlikler düzenledik. Kültür Bakanlığı tarafından Kuva-yı Milliye etkinliklerini en etkin düzenleyen Belediye seçildik ve ödüle layık görüldük.

Kentin sülietini bozan ve vatandaşların yoğun şikayetine neden olan barakaların bir kısmını kaldırdık.

Bunlar bizim için 2009"un en önemli olaylarıdır.

Dolu dolu geçirdiğimiz 2009 yılından sonra da 2010 yılını projeler yılı ilan ettik.

2010 yılının ilk meclis toplantısında kararlarını çıkardığımız Belediye Hizmet Binası"nın çalışmalarını başlatıyoruz. Yeni hizmet binası 10 kat olarak yapılacak.

Muğla yolu üzerinde yeni Otogarımızı yapacağız.

2009 yılında başladığımız Çevre Bulvarı çalışmalarımız da sessiz sedasız devam ediyor. 2010 yılı sonuna doğru bitirmeyi hedeflediğimiz Çevre Bulvarı Aydın trafiğini rahatlatacaktır.

 Ayrıca sağladığımız mali disiplinle de 2010 yılında ekonomik yönden daha güçlü bir Aydın Belediyesi göreceksiniz.

AK PARTİ İL BAŞKANI MEHMET SADIK ATAY

2009 yılında Türkiye genelinde olduğu gibi ilimizde de yatırımlara hızla devam edildi.

Yıllardır sürüncemede kalan yatırımların bitirilmesi için gerekli ödenekler çıkarıldı. Ayrıca ilimizde sağlık, eğitim, ulaşım ve enerji yatırımlarına ağırlık verildi.

İlimizde tarım ve hayvancılık primleri çiftçilerimize ödendi. Yıllardır ilimizde azalan pamuk üretimi ilk defa prim desteği sayesinde önceki yıllara nazaran 2009 yılında daha geniş alana ekildi.
Çine ve İkizdere barajları ile ilgili gerekli ödenekler sağlanarak bitirilme aşamasına gelindi.

Sağlık alanında gerekli çalışmalara hız verildi. Aydın"ımızda modern doğum hastanesi temeli atıldı. Söke diş hastanesi ihalesi yapıldı.
Eğitim hizmetleri ile ilgili yatırımlar da yapılarak Aydın"ımızın eğitim ve öğretimdeki üstün yerine uygun şekilde katkı sağlandı. 1000 yataklı Aydın öğrenci yurdunun temeli atılarak kısa zamanda bitirilmesi için inşaatına hızla devam edildi.

Ülke genelinde yaptığımız duble yol çalışmalarına ilimizde de yoğun olarak devam edildi. Eski duble yollarda iyileştirme çalışmaları yapıldı.
İlimizde Kemer Barajından beslenen enerji üretim tesisleri hizmete açıldı. Bu sayede enerji üretimine ciddi katkı sağlanacak. Ayrıca ilimiz genelinde jeotermal kuyuları açıldı. Bu iki sahada elektrik üretimine geçildi. 2010 yılı içinde de iki elektrik santrali daha üretime geçecek. Ayrıca üç sahada ihale işlemleri tamamlanarak üretime geçilecek. Biz Aydın için jeotermal enerjinin önemini biliyoruz ve bu konudaki çalışmalarımızı ciddiyetle devam ettireceğiz. Termal turizm ve seracılık alanlarında Aydın"ımıza ciddi yatırımlar yapıldı. Şimdiden Sultanhisar ilçemizde iki adet dev seralar yapıldı. Domates üretimi yapmaktadır.

Turizm ile ilgili yatırımlara ağırlık verildi. Didim Marina tesisleri bu alanda ilk aklımıza gelen yatırım olmuştur. Dünyayı kasıp kavuran ekonomik kriz ülkemizde diğer ülkelere nazaran daha hafif hissedildi. Yaz aylarında yurt dışında çalışan gurbetçilerimiz, Aydın"ımıza geldiklerinde Avrupa ülkelerine nazaran ülkemizin daha iyi durumda olduğunu ısrarla belirttiler. Buradan da anlaşılıyor ki dünya üzerinde yoğun olarak hissedilen ekonomik kriz, hükümetimizin aldığı tedbirler ve 6 yıllık iktidarımız süresince yaptığı kurumsal değişiklikler nedeniyle daha az hissedildi.

2009 yılında bildiğiniz gibi İl kongremizi yaptık. Göreve gelen İl Yönetimi bütün ilçeleri ziyaret etti. Yazın Milletvekillerimizin de katılımıyla ilçelerimizde muhtarlarımızın da hazır bulunduğu toplantılar düzenlendi. Bu toplantılarda varsa mevcut sorunlar yerinde tesbit edilerek çözüm yoluna gidildi. Ankara"yı ilgilendiren problemler, Milletvekillerimiz tarafından Ankara"ya taşınarak çözüm yoluna gidildi.

Daha önceki yıllarda yapımına başlanan, temeli atılan yatırımlar, 2010 yılında tamamlanacak. Ayrıca ilimizin ihtiyaç duyduğu, hemşehrilerimizi rahatlatacak yatırımlar yapılacaktır.

Bu vesile ile 2010 yılının Aydın"ımıza hayırlı olmasını dilerim. Birlik ve Beraberlik içinde daha mutlu günlere kavuşacağımıza inancım tamdır.

CHP AYDIN İL BAŞKANI TUNÇ AYTUR

2009 yılı ülkemiz için kaybedilen bir yıl olmuştur. Geçtiğimiz yılda çiftçi, hükümetin hatalı tarım politikası yüzünden perişan olmuş, pek çok esnafımız işyerlerini kapatmak mecburiyetinde kalmış sabit gelirli ve dar gelirli yurttaşlarımız artan hayat pahalılığı ve zamlarla perişan edilmiştir. İşsizlik de dünyanın pek çok ülkesinin önünde lider konumuna gelmiş ve istihdam yaratacak hiçbir yatırımın yapılmaması ağır sonuçlar doğurmuştur. Yılın son günlerinde kurumlar arası çekişmenin ve güvensizliğin azami boyutlara ulaşması ve Türkiye" nin adeta bir polis devleti olma yolunda ilerlemesi halkımızda umutsuzluğun artmasına neden olmuştur.

CHP Aydın Örgütü olarak başarılı bir yıl geçirdiğimizi düşünüyoruz. Yapılan Yerel Seçimlerde 17 ilçeden 12 sinde Belediye Başkanlığı kazandık.Mevcut Belediye Başkanlığı sayımızı15" ten 23 "e çıkardık.İl Genel Meclisinde de 9 olan sayımız 20"ye çıkarılmıştır.

32 sene sonra Aydın Belediye Başkanlığını da kazanmamız bizim için ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. Yine İl Genel Meclis"te birinci Parti olmamız örgütte görev yapan tüm arkadaşlarımızı mutlu kılmıştır.

2010 yılında Türkiye" nin içinde bulunduğu şartlardan bu iktidarla kurtulmasının mümkün olmadığının bilincindeyiz. Halkımızın umudu yeni yılda veya en geç 2011 yılında yapılacak Genel Seçimde bu iktidardan kurtulmak ve halktan yana hukukun üstünlüğünü benimsemiş Sosyal Demokrat bir iktidara kavuşmaktır. Gerek Aydın İl Örgütü olarak gerekse Genel Merkezimizin olağan üstü çalışmaları ile bu hedefe erişeceğimize inanıyoruz. Bunun hepimiz için bir sorumluluk ve görev olduğunun bilincindeyiz.

MHP İL BAŞKANI HASAN MUTİ

Aslında 2009 yılının değerlendirilmesini,AKP nin iktidar olduğu 3 Kasım 2002"den şimdiye dek ayırarak, tek yılı değerlendirmek çok sağlıklı olmaz. Çünkü olaylar ve gelişmeler yıl olarak değil aşama aşama gelişiyor. 7 yıllık AKP iktidarının son yılı yani 2009,Türk Milletinin uzun yıllardan beri olmayan, AKP ye tanıdığı tek başına iktidar yetkisini, kendisine bir umut olarak görünen inancından, yaşantısından dolayı AKP"yi Türkiye partisi gibi gören milletimizin hayal kırıklığı,umutların yitirilmesi, devlete bile güvenin azaldığı ve hatta yok olmaya başlandığı bir yıl olmuştur.

AKP"nin kendisine verilen tek başına yönetme yetkisini,Türk Milleti"nin refahı mutluluğu için değil, ABD ve AB dayatmalarına direnmeksizin kullanmış “At kurtul, Sat kurtul, Ver kurtul” mantığı ile kolaycılığı tercih etmiştir.

Son 7 yılda Türkiye"yi
• Siyasi,ahlaki ve vicdani hiçbir ölçü tanımayan
• İlkesi,iradesi ve heyecanı olmayan
• Yalan,riya ve istismardan başka sermayesi kalmayan
• Yolsuzluk,hırsızlık ve soygun çamuruna batmış
• Sorunlara başka başkentlerden bakan
• Başarısız,kötü niyetli,şaibeli
bir zihniyet yönetmektedir.

AKP hükümetinin üyeleri, anlaşılmaz bir paranoya içinde suikast senaryolarıyla mazlumları oynama gayreti içine girmekte, başarısızlık ve basiretsizliklerini ne olduğu belli olmayan davalarla, içinde ne olduğu belli olmayan paketlerle, özel hayatın mahremiyetini, demokratik ülkelerde olması gereken kişi hak ve özgürlüklerini hiçe sayarak milletin kendilerine verdiği yetkiyi milleti mağdur etmek için kullanmaktadır.

KİT"lerin satışından elde edilen gelire rağmen ülkemizin borcu Cumhuriyet dönemininden beri gelen toplam borcu katlamış, işsizlik oranı rekor seviyeye çıkmış, üretim resmen hükümet tarafından uygulanan fiyat politikaları nedeniyle azaltılmış, kendi kendine yetebilen bir Türkiye dışarıya muhtaç hale getirilmiştir.

Siyasal ve ekonomik başarısızlıklarının üstüne birde bölücü terör şımartılmış ve azdırılmış, bölücü terör dağdan şehre inmiş, ülkemiz şehirlerinin sokakları, yağmalayan, ortalığı ateşe veren, kurumların ve vatandaşların mülklerine tecavüz eden çapulculara teslim edilmiştir.
Devletin gizli sırlarını kamuya lanse eden AKP hükümeti, anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerini bile tartışmaya açmıştır. Teslimiyetçiliği, ülkenin dışarıda itibarlı konuma gelmesi olarak yorumlayan AKP hükümeti, gaflet, dalalet ve hatta ihanet içerisindedir.

Geldiğimiz bu noktadan sonra Türkiye"nin kurtuluşu ve 7 yıllık tahribatın onarılması için AKP hükümetinin iktidardan uzaklaştırılması gerekmektedir.

MHP olarak, 2010 yılının bu anlamda AKP hükümetinden kurtuluş yılı olması dileğimizdir.

AYDIN SANAYİ ODASI BAŞKANI ERCAN ÇERÇİOĞLU

2009 yılı her kriz yılı gibi yine Türkiye"yi dünya ortalamasının üzerinde küçültü. (-%6.5)

Aydın da yatırımlar durdu.(Aydın Sanayi Odasına gelen Yatırım Teşvik talebi sayısı sıfır.)

3000 kişi işini kaybetti. (Aydın İşkura yapılan İşsizlik maaşı başvurusu)

2009 da Türk bankacılık sektörü karlılığını korurken yine özel sektör yerine devlete borç vermeyi tercih etti. Sıkıntı çeken bankaların daha çok yabancı sermayeli bankalar olduğunu gördük.
BBDK yı kuranlara ve Merkez Bankasını bağımsızlaştıranlara teşekkür etmek lazımdır.
-Krize yatırmda yakalanan sanayici yine acı çekti.
-Hükümet krizi algılama ve tedbir almakda yine gecikdi.İlk tepkisi yine krizi küçümsemek oldu.

2010
-Büyüme yine ihracat kaynaklı olacak. Tekstil, Otomativ gibi ihracatçı sektörlerin hızlanması, Ülke ekonomisini büyütecek.
-Bankacılık sektörü, kredi musluklarını açmak için yine krizin tamamen bitmesini bekliyecek.
-2010 un 2. yarısında sanayici ufak ufak yatırıma başlayacak.
-Hükümet krizin bittiğini yine erkenden müjdeliyecek ve afaki büyüme rakamları açıklıyacak. Ancak bu büyüme rakamlarına ulaşmak için hangi programları ve teşvik enstrümanlarını kullanacağını yine açıklamayacak.
-Yine yeni zam ve vergi furyası başlayacak.
-Türkiyenin gündemi yine nasıl daha hızlı zenginleşiriz? olmayacak. Islak imza, kozmik oda, Ergenekon,
Genel seçim 2010 yılının gündemi olacak.
-Sonuç olarak, bir krizi daha yine hiçbir ders almadan geçireceğimiz yıl olacak 2010.

Sevgiler, selamlar.

AYDIN SANAYİ ODASI MECLİS BAŞKANI YALÇIN PEKGÜZEL

Yaşadığımız yüzyıla damgasını vuracak olan küresel ekonomik kriz - ile ilgili görüşlerden bazıları şöyle idi ;

IMF Kurumsal  Yaklaşımı : "dünya ekonomisinin 1930'lardan beri karşılaştığı en tehlikeli finansal şok"

Ünlü Ekonomist Joseph Stiglitz : "...şu an yaşadığımız kriz bizi felakete sürükleyen ekonomik modelin (üretime dayalı bir modelden uzak türev ve rantta / spekülasyonlara dayalı ekonomik işleyişin) ve serbest piyasa ekonomisinin her zaman doğru olduğu yönündeki görüşün de sonudur."

 

2009"da etkileri doruğa çıkan ekonomik küresel krizin yarattığı problemlerin giderilme çabaları süresince yapılan önemli tespitlerden biride, ürettiği krizlerle beslenen serbest piyasa  ekonomilerinin doğruluğunun sorgulandığı, sistemi ayakta tutmak için uygulanan önlemlerin "acaba devletçiliğe geri mi dönülüyor" endişelerinin seslendirildiği, aynı oranda buna yoğun bir ihtiyacın duyulmaya başladığı bir yıl oldu.

 

Süre gelen krizle paralel uygulamaya konan, sistemi ayakta tutmayı - krizi sonlandırmayı amaçlayan finansal yapıya - kurumlara enjekte edilen yüz milyarlarca - trilyonlarca us.dolar tutarındaki karşılıksız basılan milyarlarca us.doların, piyasadan nasıl geri çekilip emileceği, bu amaçla yapılan harcamaların ortaya çıkardığı devasa bütçe açıklarının nasıl kapatılacağı yıl biterken (ve başlayan yeni yıl içinde gündemi işgal edecek) kriz yönetimi kadar üzerinde konuşulmaya başlanan en önemli diğer kritik ekonomik sorunlardan biri oldu.

 

Kriz, hepimizin bilip yaşadığı gibi, Türkiye ye (doğal olarak) talep daralması - üretim gerilemesi, derin ve dramatik bir işsizlik/istihdam sorunu olarak yansıdı, yaşandı, kriz süresince para ve finans piyasalarında / kurum ve kuruluşlarında mevcut olan, ekonomiyi fonlama imkan ve kabiliyetlerinin göreli olarak diğer kurum ve kuruluşlara göre daha iyi durumda olması, Türkiye"nin krizden çıkış için güven duyduğu unsurlardan biri oldu.

 

Türkiye Üretim Sanayinin bir önceki yıla göre durumunun irdelendiği (2009 / ekim ayı sonu itibari ile TÜİK - Türkiye İstatistik Kurumu) verileri değerlendirilerek yapılan çalışmada

krizin, Türk ekonomisini, işverenini - işçisini - halkını nasılda (teğet değil de )delerek - yıkarak geçtiğini açık ve yakından gösterilmektedir.

 

2009 yılı ekim ayı sonu itibaren " İmalat Sanayinde Üretim " (motorlu kara taşıtları + rafine petrol ürünleri + diğer ulaşım araçları + metal ürünleri + TV radyo , haberleşme araçları + ana metal sanayi + büro mak. bilgisayar + elektrikli makineler + mineraller + makine ve techizat + tekstil + plastik kavucuk + giyim eşyası + deri + tıbbi optik cihazlar + mobilya + kağıt ürünleri + tütün + basım ve yayım + gıda ve içecek + kimyasal maddeler + ağaç ürünleri )

2008 yılının aynı dönemine göre kümü latif – sektör + alt sektör toplamları değerlendirilerek % 14,6 gerilemiştir, ayni sektörlerin ayni döneme göre müşteri siparişlerinde %15,1 ,

cirolarında ise %11,5 kayıplar olmuştur, ihracatta yaşanan kayıpların oranı ise %28,5 dir.

 

Anılan dönem içinde yarattığı katma değer, sağladığı istihdam ve ürettiği yatırım hacmi ile ekonomiye en büyük katkıyı sağlayan sektörlerden biri olan otomotiv sektöründe yaşanan

% 38 düşüş, genel ekonomik daralma içinde de - çarpan gücücün yüksekliği nedeni ile de oldukça etkili olmuştur.

 

Türkiye"nin 2008 yılı gerçekleşen 120 milyar us.dolar ihracatına karşı 2009 kasım ayı sonu itibari ile gerçekleşen fiili ihracatı 94 milyar us.dolardır ve 2009 yılının yılı toplam ihracatının

100 milyar us.dolar olarak gerçekleşeceği ön görülmektedir.

2009 yılı içinde gerçekleşen ihracatımızla ilgili diğer önemli bir notta; Türkiye"nin ihracatında yaşanılan eksen kaymasıdır.Türkiye"nin geçmiş yıllar içinde ihracatının %60 AB. ülkelerine yapılırken, bu ülkelerdeki taleplerde ciddi olarak düşüşler yaşanınca Türkiye"nin ihracattaki ekseni Ortadoğu, Afrika, ve İslam Ülkelerine yönelmiştir.

Kasım ayı sonu itibari ile toplam ihracatımızın

Ortadoğu ülkelerine olan payı % 16,9"a

Afrika Ülkelerine olan payı 10,4 e çıktı (Afrika ve İslam Ülkeleri ile olan ticaretimizde % 20 ile %110"a varan oranlarda artışlar oldu. - Mısır – Irak – Cezayir - Libya - Suriye)

A.B.Ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracat %60"lardan %48,2 gerilemiştir.

 

Bir diğer lokomotif sektörümüz olan İnşaat Sektöründe 2001 yılından sonra yakalanan yıllık %6"lık büyüme hızının 2009"da ciddi oranda düşmesi beklenmekle beraber (yapı ruhsatlarında 2009 kasım ayı toplam verilerine göre 2008 yılına göre %17 oranında düşüş yaşandı) sektör 2010 yılı için toparlanma ve büyüme beklentisi vardır.

GYODER'e göre (Gayrimenkul Yatırım Derneği) 2010 - 2014 yılları için öngörülen yıllık büyüme oranı %4"tür.

2009 yılı ikinci yarısı ile birlikte ekonomide yaşanan kısmi toparlanma, konut kredi faiz oranlarının düşmesi bir çok ertelenmiş yatırımın yeniden başlamasını, konuta olan talebi tetiklemiştir.

2010 yılında "Tüketici Güven Endeksinin" yükselmesi "Kapasite Kullanma Oranlarında" beklenen büyüme ile hareketlenen ekonomik gelişmenin İnşaat - Gayrimenkul piyasasına yansıması ile konut talebinde ve birim satış fiyatlarında 2010"nun 3. ayından sonra artışlar beklenmelidir.

 

Türkiye"nin rekabet üstünlükleri - avantajları olan sektörlerin içinde yer alan Tarım-Tarıma Dayalı Endüstriler ve Hayvancılık destekten en yoksun ve potansiyelini yeterince kullanıp harekete geçiremeyen sektörler olarak gözükmekte, kamu oyu oluşturma gücü düşüklüğü ve lobi etkisinin göreli az olması nedeni ile bir türlü hak ettiği destek ve ilgiyi görememektedir. Bu sektör eğitim, yönlendirme ve sahip olduğu bakir imkanlarla keşfedilmeyi bekleyen bir cevher olarak ellerimizin altında,geleceğin en önemli sektörü olarak, sabırla beklemektedir.

 

Rekabet üstünlüğü olan bir diğer çok önemli sektör olan Turizm Sektörü 2009"u Akdeniz çanağındaki rakiplerine göre daha az kayıpla kapatmış.

2009 yılının Ocak - Kasım dönemi içinde ülkemizi 28 milyon 850 bin 971 yabancı ziyaret etmiştir,bu rakam 2008 yılına göre sayısal olarak %2,4"lük bir artışı ifade etmektedir.

2008 yılında 16.8 milyar us.dolar olarak gerçekleşen turizm gelirlerimizde turist sayısında artış olmasına karşın 2008"e oranla 2009 yılında %8 düşüş beklenmektedir (kişi başı harcama 2006 yılı 651 usd. 2007 608 usd. 2008 635 usd.) (Türkiye"nin en büyük rakipleri içinde yer alan İspanyada 2009 yılının ilk 11 ayında gelen turist sıralamasında bir önceki yıla göre % 8,9 düşüşle 49,5 milyon turist gelirlerinde ise % 6,9 düşüş yaşandı - adetsel olarak İspanya"ya gelen turist sayısı irdelendiğinde Türkiye"ye gelebilecek turist sayısında artış imkanının heyecan verici olduğu görülebiliyor ) .

 

2010 Yılı için İstanbul'un Kültür Başkenti olarak anılması (üç imparatorluğa başkentlik etmiş tek şehir,eşsiz ve benzersiz güzellikleri barındıran der saadet) bu şehrimize gelecek turist sayısında da patlama beklenmelidir (2009 yılında İstanbul"a gelen turist sayısı 2008 yılına göre %6 oranında artarak 7,5 milyon kişiye ulaşmıştır, 2010 için İstanbul"a gelmesi umulan turist sayısının 9 ile 10 milyon kişiye ulaşması beklenmektedir). 

 

Avrupa"da 2010 yılı için yapılan anketlerde Türkiye Mısır ve Fas ile birlikte en popüler destinasyonlar içinde sayılmaktır.

 

Sevgi ve Saygılarımla.

 

 

ESNAF VE SANATKARLAR BİRLİĞİ BAŞKANI HULİSİ AKŞİT

 

2009 Yılı için tek söyleyebileceğim iyi ki bitti. 2009 yılında ekonomik olarak çok ama çok büyük sıkıntılar yaşadık. Yine ülkemizde kurumlar arasındaki huzursuzluklar, insanların bilinçsizce kullandıkları kredi kartları yüzünden yıllarca emek sarf ederek sahip olduklarını ipotek altına almaları, terörün acımasız yüzü, parti kapatma gibi hiçte demokratik olmayan kararlar, partilerin değil insanların suç işledikleri ve insanların cezalandırılmalarının gerektiğini bildikleri halde haksızca yargıyı protesto ettikleri bir dönemi bir daha yaşamak istemiyoruz. Bu düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşırken bütün bu sorunlardan arınmış bir 2010 yılının hepimizin yüzünü güldüreceği bir yıl olması dileğimizdir.            

 

AYTO BAŞKANI HAKKI DOKUZLU

2009 yılı ;
Geçmişin değerlendirilmesi her zaman geleceğe ışık tutar. Ekonomi de 2009 yılı “kötü hatta çok kötü bir yıl” olarak geçmiştir. 2009 yılı deyince çok seneler sonra dahi akıllara küresel mali krizin geleceği aşikârdır. Ticaret Odası Başkanı olarak üyelerim bazında değerlendirme yaptığımda, aslında krizin boyutu açıkça görülmektedir. 2008 yılında %72,50 civarlarında olan tahsilâtımız, 2009 yılında %52 seviyesine gerilemiştir. Bu sonuç heralde 2009 yılını anlatmaya yetecektir.

2010 yılı;
Küresel krizle birlikte belirsizlikler çok arttı, gelecekle ilgili tahmin yapmak çok zorlaştı ancak dünya ekonomisinde başlayan toparlanma süreci beraberinde Türkiye ekonomisinin de hızlı bir toplanma süreceğine girmesini bekliyorum ama daha çok 2010 yılının yaşanarak öğrenilecek bir yıl olacağını düşünüyorum. Türkiye ciddi bir ekonomik potansiyele sahip olmakla birlikte planlı ve bilinçli politikalarla, güç birliği ile krizlere maruz kalmamızın önlenebileceği kanaatindeyim.

AYGİAD BAŞKANI CENK ATAY

 

2009 yılı sadece Türkiye"de değil, tüm dünyada ekonomik krizini etkilerini azaltacak istikrar arayışları ile geçmiştir. Ancak ülkemizde yaşanan siyasi gelişmelerin yarattığı gerginlik, istikrarı tehdit eden boyutlara yaklaşmaktadır.

 

2009 yılının tüm dünya ülkeleri, mali sektörü çöküşten kurtarmak, piyasalara yardımcı olup reel sektör talebini ayakta tutabilmek için hayata geçirdikleri önlemlerin ulaştığı faydalar ile ekonomilerde daha derin bir resesyonun yaşanmasını önlemişlerdir.

 

Ülkemizdeki önlemlerin, istihdam yaratmaktan uzak olması nedeniyle, işsizlik oranının artması engellenmemiştir.

 

2010 yılında Türkiye ekonomisi için öngörülen yaklaşık %3,5 oranındaki büyümeye rağmen, 2010 yılı ülke ekonomisi için kolay bir yıl olmayacaktır. Düşük faiz politikalarının devam etmesi ile istihdam yaratmada gösterilecek samimi çabalar, öngörülen büyüme oranının gerçekleştirilmesinde belirleyici olacaktır.

 

Hükümetin açıkladığı orta vadeli planın, bir takım belirsizlikleri azaltması açısından faydalı olacağı inancının. 2010 yılında gündeme gelebilecek bir erkan seçim ile sarsılabileceği de göz ardı edilmemelidir.

ASTO BAŞKANI VELİ TİRYAKİ

2009 Bütün Dünyada yaşanan küresel ekonomik krizle birlikte ilimizde de işsizler ordusuna binlerce hemşehrimizin katıldığı bir yıl olmuştur. İlimiz krizle kapanan işyerleri ve sanayisi ile emekli kenti konumuna dönüşmüştür. Şehir sonuç alınamayan Kısır Jeotermal ve Doğalgaz tartışmaları ile kayıp bir yılı geride bırakmıştır.

Geçmişte plansız imar bozuklukları ile gündeme gelen ilimizde kararlılıkla Mega köy konumundan çağdaş kente dönüşme adımlarının atıldığı bir yıl olmuştur. Ancak Aydın'da çağdaş bir hayvan barınağı beklentimiz 2010 sarkmıştır. Hala bir çok kamu kuruluşumuzda engellerimiz kalkmamış. Kanuni zorunluluğa rağmen Sağlık Müdürlüğü'nde bile bir engelli rampası yaptırılamamıştır. Aydın'da Kükürt oranı yüksek kömür yakımından ve denetimsizlikten ciddi bir hava kirliliği içerisinde 2010'a girdik. 2009 ülkede kendi binası olmayan kirada bir Belediye binası ayıbını taşıyan bir il olarak, Bütün uyarılarımıza rağmen yerel seçim öncesi kıt imkanların hoyratca harcandığı gereksiz ve plansız harcamalar ile Aydın'a büyük bir zarar verildiği bir yıl olmuştur. Aydın'a tepeden bakan bir Üniversite konumundaki, Üniversitemizle ortak yürümeyi başaramamış BESYO"nun taşınma tartışmalarıyla da kurulmaya çalışılan ipleri koparmıştır. 2009 yılında parlamento içerisinde grubu bulunan 4 parti de maalesef tutumlarıyla, davranışlarıyla, hem de üsluplarıyla siyaset yapma tarzlarıyla maalesef sınıfta kalmıştır.

2010 yılında öncelikli beklentilerimiz. 2009 yılındaki Gergin Siyasetin son bulmasını Ülkede Barış sevgi ve kardeşliğin hakim olmasını bekliyoruz.
Aydın için en öncelikli olarak Modern jeotermalle ısınan seracılığın desteklenmesi sanayi sektörüne yapılan teşvik uygulamalarının tarım sektörüne de verilmesini bekliyoruz.
Aydın Yenilebilir enerji kaynaklarıyla en zengin illerden biridir. Bu kaynakların çevreye zarar vermeden değerlendirilmesi gerekir.
Aydın adına yakışmayacak bir şekilde Yeşil alanı kıt bir ildir. Şehirde Yeşil alanlarının arttığı bir yıl bekliyoruz.

Siyasetin kendi arasındaki çatışmaları, kurumlar arasındaki gerilim ve gerginlikleri geride bıraktığı 2010 yılı diliyorum.
Geride bıraktığımız yılda pek başaramadığımız, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin işbirliğinin, geliştiği, Kamu ve Sivil Toplum dayanışması içinde Aydın'ı hak ettiği yere taşıyacağımız bir yıl temenni ediyoruz. 2010 yılının ülkemize huzur ve mutluluk getirmesini, demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde daha da gelişip, güçleneceğimiz, öncelikle Derneklerin Örgütlenme özgürlüğünün üzerindeki engellerin kaldırıldığı bir yıl temenni ediyoruz..