Kamunun ticaret ile uğraşması

Mal alıp satmak gibi girişimlerde bulunması

1970’lerde kalmış bir anlayış.

Devlet ve belediyeler ellerinde bulunan iktisadi işletmeleri

Zar zor işletiyor ya da özelleştiriyor.

Gelin görün ki, Aydın Büyükşehir Belediyesi

İşletme üzerine işletme açıyor!

Otopark işletmesi,

Park bahçe işletmesi,

Düğün salonu işletmesi,

Ekmek satışı,

Et satışı liste uzayıp gidiyor…

Bütün bu ticari faaliyetler

Ne kadar piyasa koşullarında yapılıyor?

Kontrol ve denetim var mı?

Hizmetin kalitesi ne durumda?

Hesaplar ve kayıtlar düzgün tutuluyor mu?

Yoksa birileri zengin mi oluyor?

Nazilli’den duyulan haber bu sorularda ki haklılığımızı tescilliyor!

Nazilli bölgesinde,

Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek sorumlusu olan kişi

240 bin TL’yi zimmetine geçirmiş!

Aynı zamanda CHP Nazilli İlçe Yöneticisiymiş.

Haberi servis eden, Büyükşehir Belediyesi.

Yolsuzluk yakalayıp ta gözünün yaşına bakmadık havası vermeye çalışıyor!

Açıkça bu durum anlaşılıyor!

Adama sormazlar mı peki,

Milletin ekmeğinden bu kadar yolsuzluk yapılırken siz neredeydiniz?

Ey Özlem Ç.

Diğer sıcak satış yapan işletmelerinizde durum nedir?

Menderes Park, Turistik Park, Otopark İşletmelerinizde durum nedir?

Oralarda da havuduyla zimmetine para geçirenler var mı?

Belediye olarak ne işiniz var bu sektörlerde?

Daha vizyoner projeler ile

Aydın’a yön versenize

Alt yapı ve ulaşım gibi sorunları çözsenize!

Aydın’ın tamamını bütün dünyaya tanıtacak işler yapsanıza.

Bir milyonluk bir büyükşehre

Sizin yönetiminizin kattığı vizyon nedir ya?

Özlem Ç. sahi bunca sene Amerika’da yaşadım diyorsunuz

Amerika'da edindiğiniz vizyon

Battı çıktı ve köylere otogar ile düğün salonu yapmak mıdır?

Ekmek satmak, et satmak, çay kahve ile tost satmak mıdır?

Sahi Amerika’da yaşadığınıza göre

İngilizce’yi de konuşuyor olmanız lazım

Ne demiş eskiler,

Bir lisan bir insan,

İki lisan iki insan!

 

***

 

Abdurrahman Öz’ün “müdür”ler için sözleri

“7 Haziran’dan sonra farklı bir tarz izleyeceğim”

“Aydın’da Ak Partililer, kendisine çeki düzen verecek”

“Bugüne kadar Ak Parti ile Aydın arasında samimiyet sorunu yaşanmış”

“Ankara’dan hak ettiğimizi alamadık”

Gibi benzer çıkışlarıyla medyanın ilgi odağı oluverin

Ak Parti Aydın Milletvekili Abdurrahman Öz

“İl Müdürleri her ay Ankara’ya gelecek” çıkışında bulunmasın mı?

Bu hususta birkaç şey söyleyip konuyu kapatacağım;

BİR – İl müdürlerini her ay Ankara’da görmek istemek Aydın Valisi’ni ezmek olmaz mı? İlgili kurumların bakanlarına hiç değinmiyorum bile.

İKİ- Her kararı Aydın’ın üç vekili olarak alıyoruz diyordunuz, niye bu söylemi Mehmet Erdem ve Mustafa Savaş da yapmadı?

ÜÇ – Metazoriye gerek var mı?

Siz 7 Haziran’dan bu yana Aydın’da her ay kaç defa

Kamu müdürleriyle,

STK’larla,

İş dünyasıyla,

Gazetelerin yazı işleri müdürleri ve köşe yazarlarıyla

Toplantı organize ettiniz de gelen olmadı mı?

DÖRT – 1 Kasım seçimlerinde Sayın Ali Babacan’ın da katıldığı, Aydın’da iş dünyasını kahvaltıya davet ettikten sonra tekrar iş dünyasını böyle bir organizasyonla toplayamazken,

Partinizin il kadın kolları mahkemelik olup gazetelerde sayfa sayfa yer alırken,

İl müdürlerini Ankara’da hizaya sokmak biraz ütopik değil mi?

 

***

 

Türkiye, gergin günler yaşıyor.

Ülkede gerilim düşürmesi gereken siyaset mekanizması

Gelin görün ki siyaset gerilimin bir parçası.

Ülkenin başkentinde, devletinde kalbinde bombalar patlıyor.

Memleketin bir bölgesi neredeyse savaş halinde.

Her gün şehitler geliyor.

Ama gündem başkanlık sistemi!

Olmuyor beyler.

Bu canlar her gün giderken

Başkanlığınız kimsenin umurunda değil.

Bu nu da böyle bilin!

Şu aralar sandığı milletin önüne koyarsanız.

Milletin tokadı kime atacağı belli olmaz!

 

 

 

Bilginiz olsun

İnsan tutkusunu yitirdiği anda aptallaşır. Helvetius

 

 

Gına geldi…

Her yerde hizmet değil, büyükşehir afisi görmekten gına geldi. Kendi reklamından başka birisi yok bu kadar ego başını yiyecek yakında. (Celalettin Kocamaz)

 

Gece-gündüz, sabah-akşam aynı kişilerle uğraşanların bu durumlarını "meslek" edinmelerinden. (Ali İhsan Dilmen)

 

Hafta içinden daha yorucu olan pazar tatillerinden.. (Serdar Behiç Serçin)

 

Bakanların terörü kınamalarından gına geldi. (Ahmet Güler)

 

Deniz Baykal muhabbetinden… (İnan Şeker)

 

Kırmızı kartlardan… (Ahmet Kürşat Uğur)