Doların 5,5 TL seviyesine gerilemesiyle krizin ateşi biraz sönmüş gibi görünse de çarşı ve pazardaki yükselen fiyatlar yerinde duruyor, dolarla birlikte gerilemiyor.

Esnaf, tüccar dolar kurundaki artışı bir fırsata dönüştürmüş durumda.

Temel ihtiyaç maddesi ekmeğin fiyatı artmıyor gibi görünse de tepkiyi önlemek için farklı bir zam yolu izleniyor ve gramajı azaltılıyor.

Büyük marketler yüzde 10 fiyat indirimi yaptıklarını ilan ettikleri halde aldığınız fişlere baktığınızda bunun söz konusu olmadığını görüyorsunuz.

Üretici kesime ise bir dokunan bin ah işitiyor.

Hayvancılık Aydın için önemli bir sektör.

2016 verilerine göre 459 bin ton ve yüzde 2,5 pazarpayı ile Ülke süt üretiminde 7.cilik gibi önemli bir yere sahip.

Üretici sorunlarını Yenipazar Donduran Mahallesi’nden Birsan Tosun anlattı.

“Benim 50-55’i sağmal, yüz büyükbaş hayvanım var.

Sütün litre fiyatı 165 kuruş.

Piyasa ile karşılaştırırsanız bir bardak çay mahalle kahvelerinde bir litre süte eşit. Kahve içerseniz üzerine yarım litre daha süt vermeniz gerekiyor.

Hangisinde emek daha fazla?

Yılbaşında yemin torbası 42-44 TL arasıydı. Şimdi 78-82 TL… Çoğunu kendim ürettiğim halde benim aylık zararım 15-20 bin TL…

Siz bir de tarlası icar olanı düşünün.

Böyle giderse çare inekleri kestirmek olacak.

Geçen yıl 380 kuruşa sattığımız pamuğun şu anki fiyatı 3 TL ile 320 kuruş arası değişiyor.

Onun da dönüp yüzüne bakan yok.

Üzerine 80 kr devlet teşvikini ekleseniz de zararı kurtaramıyorsunuz.

Buğday desen 98 kuruş…

Bakan çok paraymış gibi 10 kuruşluk destek açıklamasını vurgulu yapıyor.

10 kuruşa alınan satılan bu gün ne var?

Dekar başına 4 kr olan mazot desteğini 8 kuruşa çıkarmak 100 dekar arazisi olan için iki depo mazot demek.

Yenipazar Ovası’nda 100 dekar arazi kimde var?

Haydi, bir de oldu, iki depo mazotla ne kadarını işleyebileceksiniz,” dedi.

Yenipazar Hamzabali Mahallesi Muhtarı Suat Menderes mısırı anlattı.

“Mısırın kilosu 95 kuruş,3 kuruş devlet desteğini de kattığınızda 98 kuruş eder ki, masrafı bile değil.

Üstelik Toprak Mahsulleri Ofisi nem oranı yüzde 17’nin üzerinde olan mısırı almıyor. “Kurut da getir”, diyor. Kurutması var çalıştırsa olmaz mı,ama yapmıyor.

Üretici nerede kurutacak, yağışların başladığı mevsimde bu muamele eziyet değilse nedir?

Diğer önemli bir konu ekonomik krizden önce yeni doğan buzağı fiyatı 2 bin 500 TL iken şu anda bin 700 TL’ye düştü.

Ayrıca binek arabalarına sağlanan “hurda desteği” 40 yaş üzeri traktörler için de olsa güzel olmaz mıydı?

Eğer bankaların sağladığı düşük faizli krediler de olmasa çoğu çiftçi parasızlıktan insan içine çıkamaz,” dedi.

Koçarlılı Kemal Demirkaya da:

“Geçen yıla göre pamukta maliyet yüzde 60 arttı. Devlet desteğini de katsak bu yılki fiyatlar geçen yılın fiyatına yetişmiyor.

Girdi artışları ve bu mazot fiyatlarıyla gelecek sezon tarlaya kimse girmez.

Zeytini olanlarsa bizim buralarda ancak üçte ikiye ortak bulabiliyor. Ona bile nazlananlar var.

Niye çalışsınlar ki…

Devlet ve belediyeler muhtaç olmayanlara yaptıkları yardımlarla insanları yem bekleyen tavuk durumuna düşürdü,” dedi.

Pek bilinmez ama arıcılık Aydın’da hatırı sayılır, önemli bir gelir kaynağıdır.

2016 verilerine göre 40 bin 07 ton bal üretimi ve yüzde 3,7 pazarpayı ile Ülke’de 4.sıradadır.

Türkiye Arıcılar Birliği eski Başkanı Mustafa Sarıoğlu anlattı arıcıların dertlerini.

“Bu gün balın toptan teneke fiyatı 280-300 TL... Tenekenin 28 kg olduğu göz önüne alındığında 250 gram bal mahalle kahvesinde içtiğiniz bir tek kahvenin karşılığıdır.

Sorarım, balcının emeğinin karşılığı bu mudur?

Yazıktır... Günahtır,” dedi.

Milli markamız incir farklı mı?

186 bin 124 ton ve yüzde 61,9 pazarpayı ile Aydın Türkiye birincisi…

Yenipazar Karaçakal Mahallesi’ndeki üretici Sabri Ergun incirciler adına dertli.

“İnciri bu yıl 15-16 TL arasında hurda olarak sattık. Cebimize doğru, dürüst para girmedi.

Şayet çiftini kendim sürmeseydim, işçiliğini kendim yapmasaydım, hasadına yevmiye verseydim kesinlikle zarar ederdim,” dedi.

İkinci milli servetimiz zeytin mi dediniz?

297 bin ton üretim ve yüzde 17,4 pazarpayı ile önemli bir yere sahibiz.

Karacasu Ataeymir Mahallesi eski belediye başkanı Mehmet Başalan’ı tam da zamanında aramışız. O da zeytin topluyormuş.

“Zeytin piyasası bu günlerde 2,5-3 TL… Eğer fiyatlar böyle seyrederse üretici kazandığı ile sulama borcunu ödeyemez,” diyor.

Diğer önemli meyvemiz kestaneyi Köşk Sarıçam’lı Rıfat Göktaş anlattı.

“Kırk yıllık ağaçlarımız kuruyor… Çaresi henüz bulunmuş değil... Üniversiteden ses yok… Tarım teşkilatından tık yok…

Türkiye’de yüzde 40 kur ayarlaması oldu.

Bu yılki kestane fiyatları geçen yılkiyle aynı 16-17 TL…

Çiftçi sürekli üvey evlat muamelesi görüyor.

İktidar her kesim için paket hazırlıyor. Üreticiye ise olan borcunu ödemiyor,” dedi.

Velhasıl dar gelirlinin mutfağında yangın var.

Üreticide ise bıçak kemiğe dayanmış… “Omuz eti” ile işi götürür hale gelmiş.

İktidar umursamıyor, muhalefet de dillendirmiyor, bakalım 31 Mart'ta sandık ne söyleyecek...

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA