Mitingleriyle, kahve toplantılarıyla, giydirilmiş arabalarıyla, reklamlarıyla esnaf ve ev ziyaretleriyle bir seçim daha geride kaldı.
Zorlu geçen seçim sürecinden sonra HDP’nin barajı aşması ile tek başına iktidar yerini koalisyon dönemine bıraktı.
8 Haziran, yani bu günden itibaren Türkiye’nin gündemi kimin, kiminle ortak hükümet kuracağı olacaktır.
Belirtmem gereken ilk husus seçmenin tercih konusunda hiçbir seçimde bu kadar zorlanmadığıdır.
Ölçüsüz vaatler ve üretilen olası felaket senaryoları ile bir arada bir derede kalan vatandaş o kafa karışıklığı ile düşündü taşındı, söylenenleri vicdan terazisinde ölçtü, biçti ve bir tercihte bulundu.
Oyunu gönüllü, gönülsüz ya kendi partisine ya da burun sürtmek için ikinci partisine kullanarak anlayana bir ders verdi.
Seçimin tartışmasız en karlı çıkan partisi HDP oldu… Bu parti Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı 41 bin 682 oyu bu seçimde 59 bin 921e çıkardı ve neredeyse bir milletvekilliği için gereken sayıya yaklaştı.
Beklendiği gibi Aydın seçiminin galibi ise CHP oldu… Bu parti 2011 seçimlerinde aldığı 240 bin 041 oyla 3 milletvekilliği kazandığı halde bu seçimde 268 bin 777 oyla 4 milletvekili çıkarmayı başardı.
Tahminler CHP’nin 3, AK Parti’nin 2, MHP’nin de 1 milletvekili çıkaracağı HDP’nin çıkaramaması halinde kalan 1 milletvekilinin üç partiye de gitmesi ihtimali bulunduğu yönünde idi ki, CHP’ye gitti.
Ancak bu başarı bir sürpriz değil… Olmasaydı sürpriz olurdu… İlk başta bu parti adaylarını önseçimle belirledi… Kırgını, dargını yoktu.
Varsa bile diğerlerine göre en az düzeydeydi… O nedenle kaçağı fazla olmadı… Bir de beklenin aksine HDP’ye ve Vatan Partisi’ne pek fazla oy da kaptırmadı.
En büyük avantajı da BŞB’de iktidar olmasıydı… Belediye araçları neredeyse bir aydır bedava yolcu taşıyor… BŞB’nin personel politikası partili olmaya endeksli… Bütçenin önemli bir bölümü sosyal yardımlar adı altında parti propagandasına ayrıldığı bir sır değil.
Çiftçiye 1,5 TL’den mazot satılması, emekliye her iki bayramda birer maaş ikramiye verilmesi gibi bol keseden yapılan seçim vaatleri de işin cabası…
Bu seçimim Aydın ayağının asıl mağlubu ise AK Parti…
O günden bu yana seçmen sayısı yaklaşık 50 bin arttığı halde bu parti 2011 seçimlerinde aldığı 223 bin 164 oyu bu seçimde 196 bin 507 e düşürdü ve 3 milletvekilinden birini kaybetti.
Mağlubiyetin sorumlusu bu günkü İl Yönetimi olamaz… Bunun açıklamasını 2009’dan bu yana il başkanlığı yapan Sadık Atay ile millette karşılığı olanlar yerine Genel Merkez’de karşılık edinenleri aday listesine yazan Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ve ondan önce bu görevde bulunan Ekrem Erdem yapmalı.
Demek oluyor ki, AK Parti’nin 2009 seçimlerinden bu yana irtifa kaybetmesinin suçlusu sadece milletvekilleri değilmiş.
Hiç kimse “Bu seçimde AK Parti’den HDP ye oy kayması oldu da bu hezimete uğradık” mazeretine sığınamaz. Öyle olduğunu ileri sürenler 2014 yerel seçimlerindeki düşüşü(189 bin 814) neyle açıklayacaklar?
Ayrıca Aydınlı ortaya koyduğu irade ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seçimle gelinebilecek en şerefli yere getirmekle hakkını ödediğini onu bundan sonra sadece Cumhurbaşkanı görmek istediğini belirtmiştir.
Bu seçimdeki aday belirlemedeki özensizlik de göstermiştir ki, AK Parti kurmaylarının Aydın’da seçim kazanmak diye bir dertleri yoktur ve bundan sonra da olmayacaktır.
Seçimde beklediğini bulamayan diğer parti ise MHP…
Bu parti 2011 seçimlerinde aldığı 114 bin 437 oyu bu seçimde seçmen artışına rağmen ancak 120 bin 251’e çıkarabildi.
Fakat büyükşehirde aldığı (140 bin 307) oyun gerisinde kalarak beklenen performansı bu seçimde gösteremedi.
Aday listesinin sorunlu olduğu çok yazılıp çizildiği için üzerinde durmuyorum… İkinci sıra adayı bırakın ilçesi Köşk’ü kendi köyünde bile ikinci olursa varın gerisini siz düşünün… Birinci neden bu…
İkincisi, rakip partiler üzerinde çalışılmış bir proje ile MHP tabanı ve ülkücülerin birinci sıra adayı Ali Uzunırmak’ı istemediği ve o nedenle MHP ye oy vermeyecekleri yönünde bir söylenti yaydı.
Proje tuttu… Beklendiği gibi en fazla itibar eden de fısıltı gazetesi ile piyasaya yayanlar da kendini ülkücü olarak tanımlayan Ali Uzunırmak karşıtları oldu ve MHP bir milletvekili ile yetinmek zorunda kaldı.
Böylece bir seçim daha geride kaldı… Ülkemize, milletimize ve seçilen milletvekillerimize hayırlı olsun.