Orthosia, Aydın İli Yenipazar İlçesinin 5 km. doğusunda bulunan Donduran Köyü’nün 2 km. güneyindedir. Madran Baba Dağları’nın kuzey bölümünden kaynaklanarak Büyük Menderes Akarsuyuna ulaşmaya çalışan küçük bir derenin çıkış bölgesi ve çevresindeki vadi yamaçlarına kurulmuş bir yerleşim yeridir. Konumu savunmaya çok elverişli bulunmakta ve Büyük Menderes’in verimli toprakları Orthosia Antik Kentine büyük değer katmaktadır. Antik yerleşimin büyük bölümü toprak altında bulunmaktadır. Birçok antik kentte olduğu gibi surlar yer üstünde görülen en önemli unsurlardır. Temel olarak Muğla Dalaman Çayı ile Büyük Menderes Akarsuyu arasında yayılış gösteren Karia Antik Bölgesi’nin kuzey kesinimde yer almaktadır.

Orthosia Hellen dilinde Artemis’e yakıştırılan isimlerden biri olup “dürüst, doğru ve adil” anlamına gelmektedir. Büyük olasılıkla bu sözcük Luwi veya Karia dillerinden alınarak Hellen diline uyarlanmıştır.

Strabon, Orthosia'dan “Karya yerleşmesi” olarak söz etmektedir. Tarihçesi oldukça eskiye dayanmakta olsa da kesin tarihçesi bilinmemektedir. Ancak tarihsel süreç içerisinde birçok kez işgale uğrayarak yönetimi el değiştirmiştir. Bilinen kayıtlara göre ilk olarak, M.Ö. 7.yy.da Kimmerlerin saldırısına uğrayan kent, Lidya Kralı Alyattes'in Kimmerleri yenmesi sonucu Lidyalıların eline geçmiş, MÖ 6.yy.da ise İyonya Birliğine katılmıştır. Bu durum fazla uzun sürmemiş ve aynı yüzyıl içinde birçok Anadolu kenti gibi Perslerin egemenliğine girmiştir.

Yapı kalıntıları arasında çok sayıda tonozlu yeraltı odaları bulunmaktadır. Bu yapılara vadinin üç tarafındaki yamaçlarda da rastlamak mümkündür. Ama asıl yapıların büyük çoğunluğu derenin çıkış bölgesi etrafında yoğunlaşmaktadır. Tonozların çoğunluğunda değişik boyutlarda nişler bulunmaktadır. Derenin çıkış bölgesi ve vadi çevresinde sağlam duvarlarla gelebilecek saldırılara karşı koruma sağlanmıştır. Bu duvarlar üzerinde de nişler bulunmaktadır. Tonozlu yapıların giriş yönleri birbirinden farklılık göstermektedir. Bazı tonozlar arasında iç bağlantılar bulunmaktadır. Çok sayıda lahit ve kaya mezarı da Orthosia Antik Kenti’nde yer almaktadır.

Ana yapı malzemesi olarak çevrede bol miktarda bulunan şistli kayaçlar kullanılmıştır. Vadi çevresindeki hakim tepelerde kalın duvarlı yapılar görülmektedir. Bunlar güvenlik amaçlı yapılan surlardır. Mermer türü malzemenin fazla kullanılmamış olması yerleşimin ekonomik yönden çok güçlü olmadığını göstermektedir. Öyle olsa da Orthosia Antik Kenti’nin taşları çevre yerleşmelerde kullanılmak için sökülerek götürülmekten kurtulamamıştır. Her yerde olduğu gibi burada da kaçak kazı yapan defineciler büyük oranda tahribata sebep olmaktadır.

Orthosia Antik Kenti yerleşim alanı Doğu Roma Dönemi’nde bugünkü Donduran Köyü sınırları içerisine kadar genişlemiştir. Bu alanda bulunan taban mozaiklerinde çeşitli Roma Dönemi figürleri tasvir edilmiştir. Mozaiklerde de yüksek işçilik ve kalite göze çarpmaktadır. Kuğu şeklindeki Zeus ve Leda, bir kuşun üzerinde miğferli şekilde stilize edilen Athena figürü, Herakles’in Stymphalos kuşunu öldürme sahnesi, Triton ve Amphitrite figürleri bu mozaiklerin en önemlileridir. Tarih olarak bu mozaikler MS. 2.yy’ın sonları ve 3.yy’ın başlarına tarihlenebilmektedir.

Orthosia’nın bence en önemli hikâyesi bölgede yaşayan insanlarla ilgilidir. Burada ortaya çıkan bir salgın hastalık insanların büyük bir kısmını yok etmiştir. Salgın hastalıktan kurtulanlar şimdiki Yenipazar’a gelip yerleşerek bu yerleşimin ilk halk kitlesini oluşturmuşlardır. Ne derece doğru bilinmez ama bölgenin farklı kültürlere ve insan gruplarına ev sahipliği yaptığını göstermesi bakımından önemlidir.

Tarihten edindiğimiz en iyi şey, onun uyandırdığı coşkudur. (Wolfgang Van Goethe)