Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 18 Şubat Perşembe günü 6 askerimizin şehit olması ile sonuçlanan bomba tuzaklamasında ağır yaralanan yiğidimiz, aslanımız Er Oğuz Arslan tedavi gördüğü hastanede vefat ederek, şehit mertebesine yükselmiştir. Şehidimizin ailesine ve yüce Türk Milletine sabır ve baş sağlığı dilerim. Allah rahmet eylesin mekânın cennet olsun şehidim.  

Ne zaman ülke olarak dışa bağımlı olmadan, kendi öz sermayemiz ile büyük projelere imza atmaya başlasak, bu terör belası bir anda karşımıza çıkıveriyor. Çarşamba günü yine Ankara kana bulandı. Birçok şehit verdik. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Yarın güzel yurdumun bir başka şehrinde bu elim terörist saldırıların olmayacağının garantisi yok. Sadece bizim ülkece sağduyuya ihtiyacımız var. Terör karşısında tek millet, tek devlet, tek vatan, tek yürek, tek bayrak bir olalım. İçimi sızlatan bir konu var ki paylaşmadan geçmek istemiyorum. Biz şehitlerimize ağıtlar yakarken, özellikle bazı devlet memurlarının da terörist cenazelerinde gözyaşı döktüklerine şahit oluyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’ nda yapılacak değişiklik ile terör örgütü destekçisi ve üyesi tüm Devlet memurlarının tespit edilerek, görevlerine son verileceğinin sinyalini vermiştir. Bugüne değin yapılmamış olanı gündeme getirdiği için Sayın Bakanımıza teşekkürü borç biliriz.

Peki, neden bu terör saldırıları kendimize bir soralım artık…

Kanal İstanbul projesinin çalışmaları başladı. Proje tamamlandığındaki farkındalığımızı düşünemiyorum bile, tıpkı Marmaray projesi gibi…

Denizlerde kendi petrolümüzü aramak için atağa kalktık, yerli ilk sismik gemimizi üretiyoruz.

Yurt içi yapılan ar-ge çalışmaları ile savunma sanayinde çağ atladık. Milli gemi, milli tank, insansız hava aracı ( ANKA) gibi araçlar savunma sanayi envanterine kazandırılmıştır.

Tamamlandığında dünyanın en büyük asma köprüleri arasında 4' üncüsü olacak olan İzmit Körfez geçişi projesi ile İstanbul-İzmir arası mesafe 3,5 saate inecektir.

Bunun gibi birçok proje sayabiliriz. Bu projelerden bir başkası da İstanbul’da yürütülen üçüncü hava limanı projesidir. İSAG derneğimiz olarak, başkanımız Sayın Levent KAVLAK ile geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul’da, projenin tamamlanması itibari ile dünyanın sayılı havaalanlarından biri olacak İstanbul üçüncü havaalanı projesini inceleme fırsatım oldu. Şimdiden milletimize hayırlısı olsun. Harika ve çok büyük bir proje. Hatırlarsanız geçtiğimiz süreçte bazıları bu projenin gerçekleşmemesi için ellerinden geleni yaptılar. Yazdılar, çizdiler, karalamaya kalktılar. Neymiş ağaç katliamı oluyormuş muş... muş. Projede İSG anlamında da harika işlere imza atıyorlar. Gerçekten her uzman arkadaşımın İSG anlamında bu projeyi ziyaret etmesini öneriyorum. Önümüzdeki süreçte proje kapsamında 30.000 personelin çalışacak olması, bizlere bu projenin ne denli bir büyük proje olduğunu ispat etmektedir.

15 Şubat 2016 tarihinde gerçekleşen İş Güvenliği Uzmanlarının görev, yetki ve sorunluluk ve eğitimleri hakkındaki yönetmelik değişikliği ile birlikte, 250 ve üzeri çalışanı bulunan ve Çok Tehlikeli sınıfta yer alan firmalarda ilk 250 kişi için tam zamanlı bir A veya B sınıfı İş Güvenliği Uzmanı atanacak olup 250 kişi üzerindeki kısım için ise B veya C sınıfı uzman atanabilecektir. Kısa bir örnek ile açıklayacak olursak;

Çok Tehlikeli sınıfta yer alan X firmasının tek sicilde 900 çalışanı bulunmaktadır. Bu X Firmasına ilk 250 personel için tam zamanlı A veya B sınıfı bir İş Güvenliği Uzmanı atanacak olup kalan 650 personel için 2 adet tam zamanlı B veya C sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve 1 adet de kısmi zamanlı B veya C sınıfı İş Güvenliği Uzmanı atanacaktır.

Bunların gerçek olmadıklarını, sadece varsayım olduklarını düşünmekle beraber, bazı İSG profesyonellerimizden aldığım duyumlara göre;

Hükümetimizin yapmış olduğu asgari ücret artışının bazı işletmelerde çalışan personelden elden nakit olarak geri alındığı;

Özellikle İstanbul gibi metropol kentlerde kayıt dışı istihdamın fazlalaştığı;

Uzman, hekim ve diğer sağlık personeli belgelerinin bazı OSGB’lerce kiralanmak sureti ile kullanıldığı, özellikle uzmanların işyerlerine hiç gitmediği, normal koşullarda A veya B sınıfı İş Güvenliği Uzmanlarının görev yapması gereken işyerlerinde bu belgelerin kullanıldığı ve C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanların bu şantiyelere ziyaret verdikleri hatta imza taklit ettikleri, bazı uzmanların ise işin boyutunu büyüterek işyeri hekimlerinin yerine işe giriş / periyodik muayene formu bile doldurup imzaladıkları,

gibi gibi….

Gerek mail, gerekse de telefon ile paylaştığınız konulara köşemden değinmeye devam edeceğim.

“ÖNCE İNSAN”