Doğal güzellikleri ile birçok hayvan türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapan Aydın’ın simgelerinden biri haline gelen leylekler, bu yıl da yuvalarını doldurmaya başladı. Bu kapsamda leyleklerin yuvalarını ve sağlık durumlarını incelemeye başlayan ekipleri, halkalama çalışmalarına da devam ederken, 2011 yılında Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Gölbent Mahallesi’nde dünyaya gelen leyleğin de 11 yıl sonra yeniden Aydın’a döndüğü tespit edildi. 11 yaşındaki leyleğin bu yıl Söke’nin Yeşilköy Mahallesi’ni tercih ettiği görülürken, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü halkalama çalışmalarının önemine dikkat çekti.

Halkalamalar sayesinde leyleklerin ne kadar yaşadığını da tespit ettiklerini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Doğada yaptığımız gözlemde, Azap Gölü kıyısında beslenen leyleğin ayağında bir halka olduğunu gördük. Halkalama çalışmalarında işbirliği yaptığımız Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş’la görüşerek, leyleğin 2011 yılında Söke’nin Gölbent köyünde G7 no’lu yuvada halkalandığı tespit edildi. Yani tam 11 yaşında. Leylekler için hayli ileri bir yaş. Gölbent’te doğan leylek, bu yıl Yeşilköy’ü tercih etmiş. Halkalama çalışmalarının en güzel tarafı, leyleklerin kaç yaşına kadar yaşadıkları, hangi bölgelere geldikleri ve nerelerde beslendikleri konusunda önemli veriler sunmaktadır. Aydın’da yuvaların olduğu 104 köy ve yerleşim yerinde leylek sayımları yapılacak, Pandemi döneminde birkaç yıl ara verilen halkalama çalışmalarına, DKMP Aydın Şube Müdürlüğü, Ege Üniversitesi ve EKODOSD işbirliğiyle salgının hafiflemesi nedeniyle bu yıl devam edilecek” dedi.

“Leylekler için farkındalık oluştu”

Leyleği ilk görene un vermeye de devam ettiklerini ve köylerde farkındalık oluşturduklarını sözlerine ekleyen Sürücü; “Aşağı Büyük Menderes Havzası’ndaki köylerde bulunan leylek yuvaları sahiplenerek dolmaya başladı. EKODOSD’un geleneksel olarak yıllardır devam ettirdiği pilot köylerde “Leyleği İlk Görene 1 Çuval Un Kampanyası” bu yılda devam etti. Leyleği görüp fotoğraflayarak gönderen kişilere hediyeleri Yönetim Kurulu Üyemiz Serap Çubukçu, Sabiha Işık ve Hakan Bahçecioğlu tarafından teslim edildi. Pilot köylerden Gölbent’e Ocak ayında gelen ilk leylekten sonra, diğer leylek köylerinde de hareketlenmeler başladı. Her geçen gün boş yuvalara yeni leylekler geliyor. Diğer pilot köylerden Yeşilköy’de leyleği ilk gören Mesut Aydın, Nalbantlar’da Mediha Bilir oldu. Avşar köyünde ise leylek aynı anda iki kişi tarafından görüldü. Leyleği görenlerden 25 yaşındaki Gülsüm Erin fotoğraflayarak haber verdi. 77 yaşındaki Fatmaana Köse ise telefonu olmadığından, leyleği fotoğraflaması için muhtardan yardım istedi. Ancak leylek beslenmeye gittiğinden fotoğraflanamadı. Üyelerimiz tarafından Fatmaana’ya da 1 çuval un alarak hediye edildi.

Amacımız un çuvalı kampanyasıyla, leylekler ve beslenme alanları olan sulak alanlar konusunda farkındalık oluşturmaktır. Leyleklerin yaşam alanlarında çevresel kirliliğin önlenmesini ve çiftçilere sağladığı yararların farkında olmalarını sağlamaktır” dedi.

Kampanyanın ülken genelinde dikkat çektiğini ifade eden Başkan Sürücü; “Devam ettirdiğimiz bu kampanya duyulunca, Türkiye’nin birçok yerinden bize telefon gelmekte ve leyleği gördüklerini söyleyerek, fotoğraflarını göndermek istediklerini belirtmektedirler. Biz bu kampanyayı sadece leyleklerin yoğun olduğu pilot köylerde ve üyelerimizin katkılarıyla gerçekleştirmekteyiz. Talep edildiği gibi diğer bölgelerde kampanyanın yapılabilmesi, ancak un fabrikalarının sponsorluğuyla gerçekleşebilir” şeklinde konuştu.

“Doğaya çöp atmayalım”

Çevre kirliliğinin ve atıkların verdiği zararlara da dikkat çeken Sürücü; “Afrika’dan gelen leyleklere bakıldığında hepsi bembeyaz pırıl pırıl geliyor. Yuvalarına geçtikten bir süre sonra hepsi kirli beyaz dönüyor. Afrika’da doğal alanlarda yaşamını sürdüren leylekler, üremek için köylerdeki yuvalara gelmektedir. Leylek yuvalarına bakıldığında, çevremizde gördüğümüz kirlilikten pek farklı olmadığı görülmektedir. Bunun en büyük nedeni, insanların doğaya bıraktıkları atıklar, plastikler ve çöpler olmaktadır. Eski yıllara oranla her geçen yıl yuvada görülen çöplerin türü ve hacmi giderek büyümektedir. Bu durum öncelikle yumurtadan çıkan küçük yavruları sakatlamakta ya da ölümüne neden olmaktadır. Çözümü gayet basit, doğal alanlara çöp atılmaması, atılanların toplanması. Köylülerimizin komşuları ve çiftçilerin en önemli dostları olan yaz göçmeni leylekleri ve beslenme alanı olan sulak alanları koruyalım, doğaya çöp atmayalım” dedi.