Görünen o ki, Ankara’nın stratejisi dünyayı saran salgının seyrine göre tedbirleri genişletme üzerine kuruludur.

Devletin ilk icraatı risk grubunu oluşturan 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma yasağıydı.

Buna yenile 20 yaş altı grup eklendi.

Sanki geçen bir yazımda (23 Mart) görüşlerini aktardığım akademisyen dostumun “65 yaş üzeri insanlarla birlikte ilk ve orta öğretim öğrencileriyle üniversiteliler, ev kadınları ve işsizler de yasak kapsamına alınsa yerinde olurdu” önerisi kademeli olarak hayata geçiriliyor.

Hastalığın seyir grafiği yukarı olursa onun dediği şekilde ileride yasak üniversite öğrencilerini ve ev hanımlarını içine alabilir.

Tek tesellimiz salgının Bakan’ın açıkladığı gibi Aydın’da 20 hastayla diğer illerin altında seyrediyor olmasıdır.

Bu şekilde devamı başta sağlık yöneticileri olmak üzere süreci yönetmekle sorumlu diğer yöneticilerin proaktif tedbirlerle krizi çok iyi yönetmelerine bağlıdır.

Onun için de:

BİR: Bütün kurumlarla birlikte ortaya konacak seferberlik ruhu sürecin kolay atlatılmasında etkili olacaktır ki, Aydın’da bu birliktelik olay başlayalıdan beri vardır.

Büyükşehir Belediyesi Zincirli Han ve iki spor salonunu ihtiyaç halinde pandemi hastanesi yapacağını açıkladı.

Nazilli, Germencik, Koçarlı Belediye başta başkanlar bu süreçte önemli başarılara imza attılar.

Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz de “Belediyelerle birlikte meslek odalarına ve iş insanlarına da hem sağlık çalışanlarına sağladıkları imkânlar nedeniyle hem de gerekli malzeme desteğinden dolayı sağlık teşkilatı olarak şükran borçluyuz” diyor.

İKİ: Mücadelede ön cephede savaşanlar bilindiği üzere sağlık personelidir. Onun için İlk hedef o kaleyi korumak ve askerlerin moralini yüksek tutmak olmalıdır.

Bunu gerçekleştirecekler de başhekimlerdir. Bu onların sınavıdır denebilir.

Servislerde ve acilde daha sık görünerek çalışanlara moral vermek ayrıca masa başındakilerle sahada çalışanlar arasında uygulanacak rotasyon sistemiyle adaleti sağlamak onlara düşüyor.

Bir başhekim için marifet “Bakan’ın N-95 maske ihtiyacı olan doğrudan bana ulaşsın” sözüne karşılık bir istekte bulunmama konusunda personeli uyarmak değil o maskeyi temin etmektir.

Aksi halde görevi bırakmasıdır ya da bıraktırılmasıdır. Çünkü bir krizde seçilmiş gerçekleri değil bütün gerçekleri dürüstçe söylemek ve gereğini yapmak personele güven verir.

Bir yöneticinin kalite ve kalibresinin ölçüsü budur.

Maske konusunda Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz; “kimlere N-95 maskesi kimlere cerrahi maske verileceğini Bilim Kurulu Karara bağlamıştır.

Aydın genelinde gerek enfeksiyon gerek göğüs gerekse KBB hastalıkları hekimleriyle video konferans aracılığıyla olan görüşmemizde N-95 maskesi konusunda sıkıntımız olmadığını kendileriyle paylaştım” dedi.

Anlaşılan o ki, Bakan Fahrettin Koca’nın servisler arasında ayrım gözetmeden N 95’e ihtiyacı olan bana ulaşsın” ifadeleri diğer doktorlar ve servis çalışanlarında böyle bir beklentiye yol açmış.

Kaldı ki, hastaneye bile yatmadan kurtulan bir taşıyıcının kaç kişiyi enfekte ettiğini Sayın Bakan bizzat kendisi açıkladı.

Ona bakılırsa N 95 isteyen personel yerden göğe kadar haklıdır.Karşılanması da o kadar zor olmasa gerek.

Ayrıca hastane personeli belli aralıklarla testten geçirilmeli ki, hem kendileri hem de yakınları kuşkulanmasınlar, herkes güven içinde olsun.

Şu anki uygulama belirti yoksa testin de yapılmayacağı yönünde.

Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz “personele test uygulaması yakında başlayacak” dedi.

Ayrıca Sağlık Müdürü “bu aşamada bir tedbir olarak evinde kalmak istemeyen personele KYK Yurtlarında ve otellerde yerler ayrıldı” dedi.

ÜÇ: Koronovirüsten ölen için ayrı mezar yeri ve farklı defin işleminin yanlışlığını Bakan Fahrettin Koca basın toplantısında sorulan bir soru üzerine sonlandırdı.

Kaldı ki, Bakanlık Bilim Kurulu’nun halk sağlığı alanındaki tek hekim üyesi, alanında tanınmış isim Prof. Dr. Levent Akın, Muharrem Sarıkaya’ya yaptığı açıklamada “Bilim Kurulu’nun böyle bir kararı yok; biz de buna anlam veremedik.

(…) Mezar ayırmak doğru değil, çünkü defin sonrası topraktan virüsün yayılması imkânsız. Önemli olan ölenin vücut salgılarıyla muhatap olmamak, bulaşmasını engellemek…

Buna mevtayı yıkayanların dikkat etmesi lazım. Zaten virüs canlı bedende yaşar, hücre öldükten sonra virüs kısa süre içinde yok olur,”demişti. (Habertürk 31 Mart)

Mezar ve defin dikkati gerektiren hassas bir konudur, zira insan hayatında önemli üç merasim vardır, doğum, düğün ve ölüm…

DÖRT: Aydın’da salgının yayılmasına etki edecek faktörlerden biri de İzmir ve İstanbul’dan bu süre içersinde Didim ve Kuşadası’na yazlıklarına gelenler arasında hastaların bulunması ihtimalidir.

Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz “Bunların girişte ateşleri ölçüldü, kayıtları yapıldı. Şüphelilerin Sayın Valimizin talimatları doğrultusunda takibi yapılıyor” dedi.

BEŞ: Biz de bu gibi krizler ilk başladığında kamuoyunu bilgilendirme gerek paniğe yol açma endişesi gerek siyasi polemiklerden sakınma adına tek merkezden yapılır.

Onun için taşrada “başıma iş açar endişesi” taşıyan bir yetkiliden bilgi almak hayli zordur.

Artık Sağlık Bakanlığının illere ait verileri açıklamasıyla o dönemi geride bıraktık.

Hem bu salgının bize tek öğrettiği şeffaflık oldu. Çin’in uzun süre olayı gizlemesi insanlığa bakın nelere mal oldu?

Gerçekler gizlendiğinde yerini asıl korkulan dedi kodular, kuşkular ve istismarlar alır.

Gerçekleri anlatmak için ABD’de salgının üssü New York Valisi Andrew Cuomo her gün uzun basın toplantıları düzenler ve olanları hemşerileriyle paylaşır.

Bunu da şunun için yapar.

 “Gerçekler güçlendirir. Gerçekler cesaret kırıcı olsalar bile gerçeği bilmemek daha kötüdür” (Yıldıray Oğur, Karar,30.03.2020)

Hani diyorum ki, Aydın’da da verileri Valilik kamuoyuyla paylaşsa iyi olur.

ALTI: Salgından en az etkilenmesi için şehre giriş ve şehirden çıkışların yasaklanması yerinde bir karardır.

Ama asıl iş konan yasaklara uymakla vatandaşa düşüyor.